Şahin: ‘8 Ekim’de Ankara’da buluşalım’
Eğitim Sen Kırıkkale Şube Başkanı Yüksel Şahin ve sendika üyeleri ile birlikte Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklamasında bulundu. Başkan Şahin,...
Eğitim Sen Kırıkkale Şube Başkanı Yüksel Şahin ve sendika üyeleri ile birlikte Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklamasında bulundu. Başkan Şahin, “8 Ekim’de Ankara’da kurulacak emekçileri, ezilenleri ‘Sokak Meclisi’ne katılmaya çağırıyoruz. EKONOMİ EKEMÇİLER İÇİN KÜÇÜLÜYOR Cumhuriyet Meydanında gerçekleştirilen eyleme Eğitim Sen üyeleri, siyasi parti temsilcileri, sendikaya kayıtlı üyelerin aileleri katıldılar. Özgür ve demokratik Türkiye için On binlerle 8 Ekim de Ankara'dayız diyen Başkan Şahin, Ekonomi’nin sermaye için Büyüdüğünü Emekçiler için ise küçüldüğünü belirtti. Eğitim Sen Kırıkkale Şube Başkanı Yüksel Şahin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre her ne kadar ekonominin 8,8’lik bir büyüme gösterdiği, kişi başı milli gelir 15 bin 119 lira olduğu açıklansa da, emekçiler bu büyümeden pay istediklerinde "Kaynak yok" deniliyor” ASGARİ ÜCRETLE MİLYONLARCA İNSAN ÇALIŞTIRILIYOR “Türkiye'de en zengin yüzde 10'luk kesiminin toplam gelirdeki payı yüzde 30,4 iken, en yoksul kesimin 10'luk kesimin payı ise yüzde 2,3. Yani en zengin ile en yoksul kesim arasında tam 13 kat fark var. Türkiye gelir dağılımındaki bu adaletsizliğiyle, OECD ülkeleri arasında da Meksika'dan sonra ikinci sırada. Açlık sınırının 1.000 TL, yoksulluk sınırının 3.000 TL'ye dayandığı koşullarda net 658 TL. Asgari ücretle milyonlarca insan çalıştırılıyor. Kamu emekçileri ise ortalama 1500 TL maaş alarak açlığa yakın yoksulluğa uzak bir yaşam sürdürüyor” PERVASIZCA KULLANILIYOR “Hiçbir ananın yüreğinin yanmamasını isteyen, "Artık yeter kimse ölmesin" diyenlerin sesi kısılmak isteniyor. Türkiye'de emekçilerin, halkın yıllardır yaşadığı sorunların giderek ağırlaşmaya başladığı koşullarda, yaşanan haksızlıklara ve adaletsizliklere karşı sesini yükseltenler, demokratik tepkilerini dile getirenler şiddetle bastırılıyor, talepleri duymazlıktan, görmezlikten geliniyor. AKP, seçimlerden önce aldığı Kanun Hükmünde Kararname yetkisini hiçbir hukuksal denetim takmaksızın pervasızca kullanıyor” KAMUNUN TÜM KURUMLARINDA HIZLA YAYGINLAŞTIRILIYOR “KHK'ler ile Türkiye'nin siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel çehresi yeniden şekillendiriliyor. Kamunun yapısı sermayenin ihtiyaçlarına uygun bir biçimde her gün çıkarılan KHK 'ler ile düzenlenmeye çalışılıyor. Bakanlıklar, KHK'ler ile yapboz tahtasına çevrilirken, kamu kuruluşları kar amaçlı çalışan şirketlere dönüştürülmek isteniyor. Milli Eğitim Bakanlığı ve SHÇEK Teşkilat Yasaları KHK ile değiştirilerek esnekleştirme ve güvencesizleştirme kamunun tüm kurumlarında hızla yaygınlaştırılıyor” GREVSİZ TOPLU SÖZLEŞME, TOPLU SÖZLEŞMESİZ SENDİKA OLMAZ “12 Eylül 2010 referandumuna sunulan anayasa değişikliği ile kamu emekçilerine "toplu sözleşme" düzeni getireceğini ve çalışma yaşamının demokratikleştireceğini söyleyerek oy toplamaya çalışan AKP, geçen bir yıllık süreçte hiçbir adım atmamıştır. Şimdi de 4688 sayılı sahte sendika yasasında kimi tadilatlar yaparak kamu emekçilerini oyalamaya çalışıyor. Kamu emekçileri KESK öncülüğünde yirmi yıldan fazladır Grevli Toplu Sözleşmeli bir yasa mücadelesi veriyor. Kamuda çalışan tüm emekçilerin sendikalarda örgütlenebilmesini savunuyor, örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayan hiçbir düzenlemeyi kabul etmiyoruz” KESK ÜYELERİNİ BAŞKA HİÇBİR KONFEDERASYON TEMSİL EDEMEZ “Grev ve Toplu Sözleşme Hakkımızı yasal teminat altına almayan hiçbir düzenlemeyi kabul etmedik, etmeyeceğiz. Hükümet kendisine yakın konfederasyonları kollayarak kamu emekçilerinin geleceğini ipotek altına almak istiyor. Kamu emekçileri adına görüşmelere katılacakları kendi yandaşlarından oluşturmak istiyor. KESK üyelerini, demokratik kanallardan seçilerek gelen yöneticilerimiz dışında kimsenin temsil etmesine izin vermeyeceğiz. Üyelerimizin ve tüm kamu emekçilerinin mali, sosyal ve çalışma şartlarına ilişkin taleplerini toplu sözleşme masasında bugüne kadar olduğu gibi KESK olarak savunmaya devam edeceğiz” TOPLU SÖZLEŞME OYLANABİLİR “Anayasada oluşturulan Kamu Görevlileri Hakem Heyeti ile grev hakkımız zımnen yasaklanıyor. AKP, Hakem Heyetinin bileşimini kendi çoğunluğunda oluşturarak yıllardır yaptığı gibi kendi çalıp kendi oynamaya çalışıyor. Oysa çalışma yaşamında gerçek bir demokrasi sağlanabilmesi için toplu sözleşmede uzlaşmazlık olması halinde kamu emekçilerinin kendi geleceklerine kendilerinin karar vermesini sağlayacak bir düzenleme yapılmalıdır. Referandum sandığında toplu sözleşmenin kabulü ya da greve çıkma oylanabilmelidir” DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ “Türkiye, ekonomik, sosyal ve siyasal alanlarda yaşanan gelişmelerin tamamında büyük bir çözümsüzlük içinde ilerlemektedir. Bir taraftan güvencesizlik, geleceksizlik, işsizlik ve yoksulluk politikaları alabildiğine yaygınlaşırken, diğer taraftan insanca yaşam, eşit, özgür ve demokratik Türkiye talep eden toplumun örgütlü kesimleri gerek yasal, gerekse fiili uygulamalarla kuşatılarak sindirilmek, yok edilmek istenmektedir” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.