Ruhen ameliyat olmak (Seya'nın Köşesi - Fatma Yılmaz Ülger)

Ruhen ameliyat olmak (Seya'nın Köşesi - Fatma Yılmaz Ülger)

Oturduk… Birlikte sohbet ediyoruz… “Nerelisin?” diye sordum… “Karadeniz uşağuyum” dedi o tatlı şivesiyle… Güldüm, “Küçük bir köyünde...

Oturduk…

Birlikte sohbet ediyoruz…

“Nerelisin?” diye sordum…

“Karadeniz uşağuyum” dedi o tatlı şivesiyle…

Güldüm,

“Küçük bir köyünde doğdum” dedi…

Ardından derin bir iç çekti…

Başladı anlatmaya, dinledim bende ilgiyle…

“Çocukluğumu ve gençliğimi orda geçirdim…

Başka bir şehre hiç gitmedim…

Benim için dünya oradan ibaretti,

Hatta bütün dünyam fındık tarlası, okul ve ev arasında geçiyordu.”

Birden göz göze geldik.

Sebepsiz aynı anda gülümsedik birbirimize bakarak...

“Ben biraz haylazdımJ

Fındık bahçesinde çok can yaktım.

Sevmezdim fındık toplamayı, kaytarmak için çok oyun oynardım

Ama babam aman vermezdi.

Rahmetli az çekmedi bendenJ

Korkusuzdum, birazda asi.

Anam rahmetli “ha bu uşak nolacak böyle” derdi...

Banane der gibi omuzlarımı çekerdim yukarı…

Masanın üzerindeki sigarasına uzandı.

Gözlerini dumandan sakınarak yaktı.

“Devam et lütfen” dedim.

“Neysee, Kısmetim çıktı, evlendim...

Eşim memur.

İlk defa Karadenizden başka bir yere gidecem.

Başka bir şehir görücem.

Heyacanlımıyım, korkuyomuyum bilmem.

Garip bir his işte...

Neyse, Gittiğimiz yerde evlatlarım doğdu.

Sonra başka bir yere tayin çıktı. 4 yıl orda kaldık.

Tekrar geldik memlekete yakın olsun diye orta Karadenize...

Alışık olduğum bir iklim. Pek yabancılık çekmedim…

Oturduğumuz mahalle yeni kurulmuş, şehir merkezine biraz uzak.

Yerel seçimler yaklaşıyor. Bir ay falan var.

Oturuyoruz arkadaşlarla…

Bana dediler ki; neden muhtarlığa adaylığını koymuyorsun?

Sen bu işi yaparsın…

Önce çok güldüm. ”Dalga geçmeyin Allah aşkına” dedim...

Sonra ki bir iki gün düşündüm, eşimin de desteği ile hayırlısı olsun diyerek,

20 gün kala muhtar adayı oldum.

Zor bir seçim dönemi geçirdim.

Birdenbire kendimi, seçim kampanyalarının, afişlerin içinde buldum.

Moralimi bozanlarda oldu, kadın başınla otur evinde diyende.

Ve 12 muhtar adayına hatırı sayılır bir fark atarak,

Hem de bulunduğum ilde tek bayan olarak kazandım...

İstenirse neler yapılabileceğini kanıtladım…

Herkesten önce kendime.” dedi ve sigarasını söndürdü gülümseyerek...

Tolstoy’ un bir sözü aklıma geldi dinledikten sonra...

Demiş ki Rus yazar; insanı bedenen ameliyat etmek için uyutmak,

Ruhen ameliyat etmek içinse uyandırmak gerekir...

Galiba istenirse sadece ruhumuzu uyandırmamız yeterli olacaktır...

Yeter ki gücümüzün farkına varalım.

Başarmak için planlar bulalım ve

Başarısızlığımıza mazeret üretmeyelim…

Hepsi bu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.