RASİM KILIÇEL’E İYİ DİLEKLERİMİZLE

İç Anadolu'muzun bozkırı Kırıkkale ili Delice ilçesi Baraklı köyünden yükselen gür bir ses Anadolu’nun yiğitlerinden biri Rasim Kılıçel’in kitabını okudukça Barak ve Cerit aşiretlerini, onların beylerini,  Yozgat’ta Çapanoğulları’nı, Arap isyanını bastıran Ali Bey ile Cerit Silsüpür aşiretini, başarısından dolayı mükafatlandırılan Ali Bey’in Hamit köyü ve Keskin çevrelerine yerleşmelerini, Kırşehir rüştiyesinde okuyup iyi bir tahsil yapan Halil Beyin amcasının kızı Elif hanımla evlenmelerini, onlardan 01.07. 1977 yılında meydana gelen oğlanın Hamitli Rıza Bey olduğunu, Rıza Beyin siyasete atıldığı, Atatürk’e büyük yardımları olduğu ve daha sonra 43 yaşında Kırşehir milletvekili olarak meclise girdiği, Rıza Beyin İnönü Savaşlarında görev alıp başarılar kazandığını, 2. Dönemde milletvekilliğini istemeyip köyüne dönüp ziraatçılık ve hayvancılıkla uğraşırken bunu fırsat bilen Ceritkale köyünden Topal Ziya ve arkadaşlarının Ankara İstiklal Mahkemesine Rıza Beyi şikayet ederek yalancı şahitlikle Rıza Beyi idam ettirdiklerini, Çapanoğulları’nın isyanlarının nedenlerini ve ortadan kaldırılması için Çerkez Ethem’in görevlendirildiğini, Avşarlar’ın kökenlerini, Avşar beyi, Abidin beyi bir baskınla öldürüldüğünü, Avşarlar’dan olan Dadaloğlu’nu öğreniyoruz. Yöremizde yakın zamana kadar bilinen Aslan Beyi ve hizmetleriyle sonunu Aslan Beyin oğlu ile Beyobası köyündeki konağının bahçesinde otururken öldürüldüğünü, Cumhuriyet döneminin çok partili hayata dönüşünde siyasetin renkli siması matematik öğretmeni Kırşehirli Osman Bölükbaşı’yı hatırlıyoruz. Rahmetli Bölükbaşı’nın siyasi hayatını da tekrar hatırlamış bulunuyoruz. Onun dolmuşu doldurma öyküsünü, Erdal İnönü’ye babanı uçaktan atalım da millet sevinsin esprisini, senelerin sancağı ve vilayeti Kırşehir in ilçe yapılarak eski kazası Nevşehir’e bağlandığını tekrar hatırlamış bulunuyoruz. Kitabında tarihi bir hatırlatmaya da yer veren araştırmacı yönleriyle öne çıkan Rasim Kılıçel’in doğumundan günümüze kadar geçen hayat hikayesini öğrenerek gurur duyduğumuzu da belirtmek isterim. Araştırmacı ve şairlik yönlerini öne çıkaran şiirlerini asker ocağında öğrendiği saz çalma özelliğini şiirlerinin her mısrasında ve kıtalarında içten gelen duygularını anlamamak mümkün mü? Köy odalarındaki misafirperverliklerini mangaldaki meşenin közünde yaptığı kahvenin ikram edilişini, babası İbiş Kılıçel’in hanedanlığını, onun ölümüyle baba dostlarının gelmediğini, buna da üzüldüğünü ama gönlünde halen o hanedanlığın izlerinin bulunduğunu anlıyoruz.( “Polisimizi Taşlamayalım “ şiirini Türkiye’mizin her yöresinde sesi gelen,” Bayrağımız Üstünde Hilali”  Başka şiirini okudukça yurdumuzun kuzeyini güneyini, güneşin erken doğduğu doğusunu, batısını, şehitler kanından olan bayrağımızın rengini ne güzel dile getirmiş.) Mahkumlar için” Netsin Arifeyi Bayramı”yla üzüntüyü, yalnızlığı, hürriyetin önemini dile getirmiş, öğretmene ayırdığı bir köşesinde: Kimi bey yaptı kimini paşa Verdiği emekler gitmez boşa Yetiştirir cumhurbaşkanı yapar getirir başa diyerek öğretmene verdiği değeri anlamamak mümkün mü ? Dadaloğlu ve Köroğlu’na seslenişini duymamak olur mu? Kırşehir’de Aşık Paşa’yı, Ahi Evran’ı anması başka bir güzellik. Umreye giderek mübarek topraklarda ibadet ettiğini duymak ayrı bir şeref. Adını duyurmada, güzel sözlerini yayınlamada önderlik yapan İl Gazetesi için söylediği dizeleri okudukça övgülerine teşekkür etmek geldi içimizden. Bu kitabı anlatmaya bu köşeler yetmez. Geçtiğimiz günlerde Ankara Dikmen’deki operasyonda yaralanan polis oğluna da acil şifalar diliyoruz. Şahsına ve ailesine de sağlık dileklerimizi iletiyor Anadolumu’zun temiz ruhlu insanı Rasim Kılıçel’i tekrar candan kutluyor, eline ağzına sağlık diyoruz. Daha nice iyi günlerde buluşmak üzere.