Popülist yaklaşımlardan uzak olunması lazım

Popülist yaklaşımlardan uzak olunması lazım

AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda Barış ve Demokrasi Partisi’nin vermiş olduğu grup önerisi...

AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda Barış ve Demokrasi Partisi’nin vermiş olduğu grup önerisi üzerine söz alarak bir konuşma yaptı. Ramazan Can, Halkların Demokratik Partisi, grup önerisi şeklinde İç Tüzük 19’uncu maddesine göre Genel Kurula getiriyor. Burada hukuken bir sıkıntı var mıdır, yok mudur; Divanın bunu tetkik etmesi temennisini istiyorum diyerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü. MEMLEKETİMİZ MAALESEF SIKINTILARA SOKULMUŞTUR Ramazan Can, Aslında, bu emeklilikte kademeli yaşa niçin gelinmiş, bunun bir derinlik olarak tahlil edilmesi gerekiyor çünkü bir aktif prim ödeyenler var, bir de pasif sigortalılar var. Aktif sigortalılar, prim kesilecek çalışmaları sayesinde bir hizmet akdine dayanarak çalıştıkları için ya da memur olmaları hasebiyle bunlardan biriken prim emeklilere, pasif sigortalılara ödenecek prim. 1987 yılında “süper emeklilik” adı altında resen emeklilik çıktı. Burada, primler dengesinde, aktif-pasif dengesindeki aktüeryayı bozdu. Akabinde, 1991 yılında iktidara gelen koalisyonla, Doğru Yol Partisi ve SHP koalisyonuyla birlikte buradaki denge daha da bozuldu. Ben, o tarih itibarıyla Makine Kimyada işçiyken 38-40 yaşlarında resen emekliliğe sevk edilen arkadaşlarımızın, büyüklerimizin, o dönem itibarıyla söylüyorum- ağlayarak emekli olduklarına şahit oldum. Dolayısıyla, burada hesapsız, popülist, ileriyi öngöremeyen, ileride bu dengenin bozulacağını öngöremeyen popülist yaklaşımlarla siyasetçilerin elinde memleketimiz maalesef sıkıntılara sokulmuştur. AK PARTİ İKTİDARI BU SORUNU ÇÖZMÜŞTÜR Netice itibarıyla, AK Parti iktidara gelmezden evvel, bu emeklilerin emeklilik maaşı ödenmesi noktasında banklardan yüksek faizli krediler çekilmiştir. Öyle hâl aldı ki, 2001’e gelindiğinde, emeklilerin parası ödenemeyecek hâle geldi. Allah’a çok şükür, milletimiz, AK Parti iktidara geldi de emeklilerin sıkıntısı çözülmüş oldu. Buraya gelirken buna da dönemin iktidarları müdahale etmek istediler, haklıydı bu müdahale de ve kanunlar çıkarttılar. Yirmi beş yıl dolduğunda, yirmi beş yıl dolduğunda emekli olmanın önüne engeller getirmek gerekti. Bu, tabii, müktesebatı açısından da sıkıntılı bir durumdu. Ben, kendi şahsımda örnek vermek istiyorum: Şu an yirmi yedi yılı doldurdum. Ben, 1988’de Makine Kimyaya işbaşı yaptığıma göre, bu kanunlar da 1988’de çıktığına göre, bu kanunlar beni etkilememesi lazım. Ama memleketin geleceği ve aktif sigortalılar ile pasif sigortalılar arasındaki bozulan dengenin bir manada tamiri noktasında bu kanunları da elzem görmek gerektiğine inanıyorum. BU DÜZENLEME NETİCESİNDE KADEMELİ YAŞA GEÇİLDİ Netice itibarıyla, 1999’da çıkan kanun ve 2001 yılında çıkan kanun bir milat olmuştur bu manada. Anayasa Mahkemesine götürülmüş, Anayasa Mahkemesi iptal etmiştir. Müktesebat dengesinde, kademeli bir geçiş sağlanması dengesinde, biliyorsunuz, o dönem çıkan kanunda on beş yıl süreyi dolduranlara bu kanun uygulanmayacak, on beş yılı doldurmayanlara ise bu kanun uygulanacaktı. Burada, adalet ve nasafet ölçüsünde kamu yararı gözetilerek Anayasa Mahkemesi bozdu. 2001 yılında 4447 sayılı Kanun’un 205 ve 206’ncı maddelerini Anayasa Mahkemesi bu manada geçici maddeleri iptal etti. İptal edilip yürürlüğe girdikten sonra kanun koyucu, tekrar 1 Haziran 2002 tarihinde yürürlüğe giren 206’ncı ve 205’inci geçici maddelerinde yeniden Anayasa Mahkemesinin iptali doğrultusunda bir düzenleme yaptı. Bu düzenleme neticesinde kademeli yaşa geçildi. KADEME KADEME YÜKSELİYOR Buradaki kademeli yaşta örnek vermek istiyorum ben. İki yıldan fazla, üç yıl altı aydan az kaldıysa emeklilik süresine, kadınsa 41, erkekse 45 yaşında; üç yıl altı aydan fazla-beş yıl arası emekliliğe kalan süresi varsa kadınsa 42, erkekse 46 yani her on sekiz ay aralığında kademe kademe yaşlar ilerliyor. Netice itibarıyla, bu vermiş olduğumuz örnekler bir hizmet akdine, yani Sosyal Sigortalar kapsamında vermiş olduğumuz örneklerdir. Emekliliğe kalan süreyi hesap ederek kademeli yaşa geçerken, Emekli Sandığı 657’ye tabi memurlarda ise fiilî hizmeti ne kadarsa oradan emeklilik yaşına gelen süre yani daha doğrusu, Sigortadaki yaş hesaplamasıyla Emekli Sandığındaki yaş hesaplaması ters orantılı şekilde devam edecek ve bu şekilde bir tarih ortaya çıkmıştır. 23 Mayıs 2002 tarihi itibarıyla bir hizmet akdine dayanarak çalışan sigortalı kardeşlerimizin kademelenmesi buna göre yürürlüğe girmiştir, memurlarda ise 1 Haziran 2002 tarihi itibarıyla sürelerine göre hesaplanmıştır. POPÜLİST YAKLAŞIMLARDAN UZAK OLUNMASI LAZIM Ramazan Can konuşmasına şöyle sürdürdü: “Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir memleketi yöneten iktidarlar memleketin geleceğini, siyasetteki popülizmi bir tarafa bırakacak, teknik olarak memleketin gerçekleri nelerdir, memleketin aktif sigortalı sayısı nedir, pasif sigortalı sayısı nedir, bu aktif sigortalı sayılarından elde edilen primlerle ileriye yönelik pasif sigortalıların, emeklilerin maaşı ödenebilir mi; bunları değerlendirmesi lazım, popülist yaklaşımlara uzak olması lazım. HÜKÜMETİMİZ BU SORUNLARI ÇÖZMEK İÇİN ADIMLAR ATIYOR Ramazan Can, “Ben kendim de mağdur olmakla birlikte buradaki düzenlemeyi memleketin gerçekleri açısından reel buluyorum. Yine, burada HDP’yi temsilen konuşan hatibin şu konudaki hassasiyetlerine de katılıyorum, diyor ki: “Yirmi beş yılı doldurdu, müktesebatı da ihlal edildi, şimdi kademeli olarak yaşı bekliyor.” Yani ben Milletvekili olmadan önce, ara dönemde yirmi beş yılı doldurmuştum ama emeklilik tarihim 2019 yılı idi. 2007 yılı ile 2009 yılı arasında yirmi beş yılı doldurup yaşı beklememe rağmen bu arada hastalandığımız zaman, hastaneye gitme anlamında ve ilaç yardımı anlamında bu hizmetleri alamayacak durumundayız. Vatandaşlar bu noktada gerçekten mağdurdur, Hükûmetimizin bunları çözmeye yönelik adımları vardır ve olmalıdır diye düşünüyorum ben.” AKTÜERYA DENGESİ BOZULMUŞ Sosyal Güvenlik Yasası’nda şu anki sıkıntılar çekiliyorsa, bunun kaynağına derin bir analiz yapmak istedim, tabii analizi anlayamadı herhâlde arkadaşımız. Şunu söylemek istiyorum ben: 1988 yılında çıkan kanun süper emeklilikle ilgili, orada aktüerya dengesi bozulmuştur. Akabinde, 91’de iktidara gelen dönemin DYP-SHP koalisyonunda da resen emeklilik yasası gündeme gelmiştir. Bütün bunlar sistemdeki aktüeryal dengeyi bozmuştur. Kanun ise 99 yılında çıkmıştır, 2001 yılında Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesine göre ikinci kanun çıkmıştır diyor, bu duygular içerisinde, BDP’nin vermiş olduğu HDP’nin Genel Kurula getirmiş olduğu önerinin muhteva olarak katıldığım noktaları da var ama biliyorsunuz, torba yasayı çıkarmamız lazım, gündemin yoğun olması hasebiyle aleyhinde oy kullanacağımı belirtiyor, Genel Kurula tekrar saygılarımı sunuyorum diyerek konuşmasını bitirdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.