Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşası
Son Peygamber ve alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed Mustafa’nın (sas) doğumu vesilesiyle, Diyanet İşleri Başkanlığımız; “Mevlid-i Nebi Haftası” kapsamında muhtelif faaliyetler icra ederek Efendimiz’i tanıtmayı ve anlatmayı hedeflemiştir.
Mezkûr hafta için her sene bir tema belirlenir ve bu kapsamda çeşitli platformlarda konuyla ilgili alt başlıklar işlenir. 2024 senesi için belirlenen tema ise Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşası olarak belirlenmiştir. İşte buradan hareketle, “neslimizin devamını sağlayacak çocuklarımızın şahsiyet oluşumunda Efendimiz’i nasıl örnek alabiliriz?” sorusu, haftanın alt başlığında ele alınabilir.
Kütüphanemizin bir köşesinde, çocuk yetiştirmeyle ilgili kitaplarımızın bulunması, hemen her gün sosyal medyada sahasında uzman kişilerin videolarını izlememiz, psikologlardan terapi almamız, okuldaki öğretmenlerle dirsek temasına geçmemiz, yerel ve ulusal TV ve radyo istasyonlarındaki belgeselleri izlememiz, eş-dost ile istişarelerimiz gibi bütün çaba ve gayretlerimiz; çocuklarımızın ahlaklı, erdemli ve sosyal hayatla uyumlu yaşamasına yöneliktir.
Peki, yavrularımızım karakter inşasında, Hz. Peygamber’in ne gibi bir rolü olabilir? Buyrun, Hz. Muhammed’i daha yakından tanıma, örnek kişiliğini somutlaştırma ve çocuklarımıza anlatma adına O’nun hayatındaki bazı kesitlere temas edelim.
Vefalıydı: Taif’te taşlanmasının akabinde, büyük hayal kırıklığı ve üzüntüyle Mekke’ye geri geldiğinde, şehrin ileri gelenleri O’nu şehre kabul etmemişlerdi. (Araplar, adet gereği, istenmeyen kişinin; şehre girebilmesi için hatırı sayılır birisinin, emanını aldığı takdirde beldeye girebilmesine izin verirlerdi.) Mut’im b. Adî, müşrik olmasına rağmen (o günlerde) adedi onları bulan Müslümanlara yapılan zulümlere rıza göstermeyen insaf ehli birisiydi. İşte bu şartlar altında oğullarıyla birlikte Efendimiz’i Nur Dağı civarından alıp Mekke’ye getirmiştir. Bedir Savaşı sonrası esirler arasında gezinen rahmet peygamberi, “bugün Mut’im b. Adî yaşasaydı ve sizleri serbest bırakmamı isteseydi, hepinizi bırakırdım” diyerek müşrik halde ölen kimseye dahi vefasını göstermiştir.
Mescidin temizliğiyle meşgul olan yabancı bir kadının vefatı, kendisine haber verilmemişti. Göremeyip etrafındakilere sorduğunda, o kadının vefat haberini alır. Daha sonra mezarlığa gidip o kadına dua etmiştir.
Mekke fethedildikten sonra Hz. Hatice (ra) annemizin yakın arkadaşına büyük ilgi alaka göstermiştir.
Mütevaziydi: Civar ülkeler veya kabilelerin elçileri geldiğinde, topluluk içerisinde boş yer bulduğunda oturmasından ötürü O’nu tanıyamazlardı.
Zengin, fakir, yerli veya yabancı ayrımı yapmaksızın istisnasız herkese eşit mesafedeydi.
İnsanlara karşı saygılıydı; dinleyeceği kimseyle yüz, göz ve omuz hizasına dikkat ederdi.
Sosyaldi: Medine’ye hicret ettiğinde, oradaki Yahudilerle barış ve huzur içerisinde yaşama hedefiyle “Medine Vesikası” hazırlatması.
Zeyd b. Sabit’e (ra), kısa zaman zarfında İbranice ve Rumca öğrenmesini istemesi.
Adildi: Toplumun önde gelenlerinden birinin çocuğu hırsızlık yaptığında, öngörülen cezanın uygulanmaması için aracı olanlara, önceki ümmetlerin; adaletsizlik sebebiyle çöktüklerini dile getirmiştir.
Cömertti: Kendisine yeni hediye edilen ve de severek giydiği elbisesini isteyen birine, hemen oracıkta elbisesini hediye olarak vermiştir.
Haklının Yanındaydı: Hicretten sonra Medine’de, alacağını hatırlatan Yahudiye çıkışan Hz. Ömer’i ikaz etmiş, alacaklının haklılığını söylemiştir.
Liyakata Önem Verirdi: Mekke’den Medine’ye hicret ettiği esnada, kılavuzluk yapmak için tuttuğu kimse, Müslüman olmamasına rağmen işini iyi yaptığından onu seçmiştir.
Kız Çocuklarına Değer Verirdi: Kendi iradesinin dışında zorla evlendirilmeye çalışan bir kızın evlenmesine karşı çıkmıştır.
Cahiliyede, erkek çocukları için akîka kurbanı kesilirken, O; kız çocuklarına da kurban kesmiştir.
Güvenilirdi: Kendisine tevdi edilen emanetleri, sahiplerine geri vermekten hiç çekinmezdi. Hicret edeceği gece, Mekkeli müşriklere ait olan emanetleri Hz. Ali’ye teslim ederek evden çıkmıştır.
Hayber kuşatması esnasında Yahudilerin koyunlarını otlatan çobana, İslâm’la şereflendikten sonra, koyunların sahiplerine iade edilmesini emretmiş, kale kapısına nasıl gönderileceğini anlatmıştır.
Ayıpları Gizlerdi: Bir mecliste deve eti yendiği sırada, yellenen kimsenin, namaz için abdeste kalkacağını ve afişe olacağını düşündüğünden, “deve eti yiyenler; abdest alsınlar!” buyurarak herkesi abdeste yönlendirmiştir.
Affediciydi: Hicret öncesi, kendisine ve Müslümanlara yapılan tüm işkenceleri, Mekke fethedildiğinde, birkaç istisna haricinde umumi af ilan etmiş, kin gütmemeyi bizatihi kendisi yaşayarak göstermiştir.
Keza, amcası Hz. Hamza’yı şehit eden ve sonradan İslâm’a giren Hz. Vahşi’yi de affetmesi bu burada zikretmek gerekir.
Yavrularımızda görmek istediğimiz ve bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz karakteristik özellikleri, Efendimiz’in (sas) eşsiz ahlâkından bazı kesitlere yer vererek rol model tablosu çizmeye çalıştık. Çocuklarını O’nu örnek alarak yetiştiren ebeveynlere ne mutlu!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.