OYUNCAKLARIMI VURMAYIN...

OYUNCAKLARIMI VURMAYIN...

Burası Gazze; Filistin halkının hürriyet savaşı verdiği yer. Burası Gazze;topa, tüfeğe, tanka, füzeye, kimyasal gazlar karşısında sapan taşları...

Burası Gazze; Filistin halkının hürriyet savaşı verdiği yer. Burası Gazze;topa, tüfeğe, tanka, füzeye, kimyasal gazlar karşısında sapan taşları ile vatan savunmasının yapıldığı yer. Burası Gazze; Arap aleminin sesinin duyulmadığı yer. Burası Gazze; Dünyanın vurdum duymaz hallerinin yansıyan aynasının tıpkısı. Burası Gazze; Filistin liderliği yapan Mahmut Abbasın koltuk sevdasının kanlı Pazar yeri. Burası Gazze; mısır devlet başkanının işbirlikçiliğinin sokaklardaki gösteri yerleri. Burası Gazze; Suudi Arabistan'ın para babalarının İsrail le ortak harcama yaparak kan kusturan silahların atıldığı yer. Burası Gazze; peygamber torunlarının can çekiştirdiği yer. Burası Gazze; Arap aleminin utanç duyacağı yer. Burası Gazze; ölümün oyuncak olduğu yer. Burası Gazze; okulu, suyu, yolu, ilacı olmayan yer. Burası Gazze; Dünyanın unuttuğu yer. Biz yalnızız, biz garibiz, biz vahşetlere dur demek için çoluk, çocuk ölmeye hazır ölüm tarlasıyız. Biz çocukluk nedir bilmediğimiz, oyuncak nedir görmediğimiz, anasız, babasız yetişmeye alışmış yetim çocuklarız. Biz oyuncakları rüyalarında gören, o oyuncaklarla seve, seve oynatılmayan, rüyalarında bile oyuncakları ellerinden alınan yavrularız. Biz, kalem kitap ile okullarda neşe içerisinde koşup oynayamayan öğrencileriz. Biz; ayaklarında ayakkabı, üstlerinde elbise olmayan yetim çocuklarız. Biz her şeyiz. Biz İNSANIZ...! SİZLER; Ey dünya çocukları!! Sıcak yuvada, analı, babalı olanlarsınız. Siz; geceleri uykusuz, sabahları silah sesleri arasında yaşayan yavrular değilsiniz. Sizlerin okulları bombalanıyor, sizlerin ufacık kalplerinde korku yok, sizlerin anne ve babaları kör kurşuna gideceği korkusuyla yaşamıyorsunuz. Sizler; abla ve ağabeylerinizin öleceği korkusu ile yaşamıyorsunuz. Sizler bin bir çeşit oyuncakları olan bahçe güllerisiniz, bizler o gül çeşitleri içerisinde olmayanlarız. Siz gülenlersiniz biz ağlayanlar, siz çocuksunuz bizler birer savaşçı, sizler Mesut, bizler köleyiz, her şey sizde var, her şey bizde yok. Ne olur oyuncaklarımızı vurmayın, ne olur oyuncaklarımızı ağlatmayın, bırakın onlarla avunayım. Ne olur kitabımızdaki yazılarımızı yırtmayın, ne olur anne ve babalarımızı vurmayın. Ne istiyorsunuz bizlerden?. Sizlerden oyuncak mı istedikte tankı, topu bizlere oyuncak diye yolladınız.! Sizlerden kurşun askerler mi istedik ki, gelen askerler üzerimize kan kusuyor. Biz sizlerden bir şey istemiyoruz.!! Bacımın, annemin elleri ile yaptığı bezden oyuncaklar bizlere yeter, yeter ki! O güzelim oyuncaklarımızı vurmayın, onlar bize yeter, onlar bizim dostumuz, onlar bizim sırdaşımız. VURMAYIN OYUNCAKLARIMI..! Vurmayın oyuncaklarımı, onlar yaralanmasın, Onlar da vatansız, yetim kalmasın. Hani anam, hani babam diye ağlamasın Yeter artık Filistinli çocukların yürekleri yanmasın. Ağlama, kara gözlü yavru, Allah büyüktür, Amerika uşakları etrafında sülüktür. Arap alemi kimseyi görmez, kafasına çarşafı bürür. Mescidi Aksa da Allah ve Resulü sizleri görür. Halis HAKTANIR

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.