Oynatana da Oynayanlara da Maşallah

Gün 12 Haziran 2016 Pazar saat 16.00. 79 milyon T.C vatandaşı ve T.C’ni seven islam ülkelerinin gözü televizyon kanallarında, bir kısım vatandaş da her yerden stada koşup paralar vererek, zamanını ayırarak maç seyrediyorlar. Statda olanlara ve televizyonu başında bulunan genç, ihtiyar hepimize ne oldu? Koskoca bir hiç üzüntü, kırgınlık, kızgınlık bütün bunları yenildiğimiz için yaşamadık.Sahada ezildiğimiz oyun adına hiçbir şey yapamadığımız için kahrolduk. Sırtına ayyıldızlı formayı giyen bütün gençlerimiz baş tacımızdır ama onlarda bu sevgiye layık olmalı.

Evet Avrupa’da 24 takımın içinde bulunmak T.C devleti için çok iyi bir olay ama neden böyle oluyoruz. Milli takımı sorunlu oyuncular oluşturdu. Kimisi takımında cezalı, kimisi eşiyle sorunlu bunları bedenen ve ruhen kazanmak çok zor. Kazanmak için çaba sarfediliyor,ama olmuyor. En çok güvendiğimiz orta sahamız felç olunca, iki pası bir arada yapamayınca topu alan her rakip oyuncu mudafaa oyuncularımızla karşı karşıya kaldılar. Savunma ne yapsın, kaleci ne yapsın yinede şans yanımızdaydı. Direkler kurtardı ya değilse ilk gün avaraj takımı olurduk, birde kendimizi eleştirmemiz gerekirken hakemle uğraşıyor,davranışlarımızla hakeme itiraz ediyoruz. Yahu siz sahada kırk hata yapıyorsunuz ne olur hakemde bir hata yapsın. Doksan dakika siz oynadınızda hakemmi oynatmadı. Bırakalım mazeret aramayı, hele bu turnuvaya hazırlanırken her imkanı en iyi şekilde kullandınız. Hazırlık maçlarını oynadınız hele İngiltere ile oynanan ama yenildiğimiz o maç o kadar güzeldi ki, mücadele vardı, paylaşma vardı. Pazar günkü maçta olduğu gibi çalım atma ondan sonra topu kaybetme sonra hakemden medet umma olayları yoktu.

Her takımda bir paşa olur ama bu paşada kendini sahada gösterir. Laf olsun diye paşa olunmaz. Ne olursa olsun bu millete layık olmak gerekir. Tamam haberleri dikkatli yapalım kimsenin moralini bozacak haberler yapmayalım ama doksan dakika boyunca rakip kaleye şut atmayan takımı ne yapalım. Yalnız Ozan’ın zor posizyonda kaçırdığı topla teselli buluyoruz yahu bir kere rakip kalede pozisyon bulduk onunla övünülürmü. Teknik direktörümüz her şeyin iyisini kendi biliyor havasında ama işin aslı hiçte öyle değil.

Sayın Mustafa Denizli’ninde geçmişini biliriz ama son Galatasaray macerasını hiç unutamıyoruz. Spor yorumu yaparken o kadar güzel ahkam kesiyorduki şu oyuncu şöyle kullanılmalı, şu takdik şöyle uygulanmalı , orta saha şöyle olmalı forlet şunu yapmalı , şöyle yer tutmalı rakibe karşı şöyle yapmalı derdi. Zaman geldi Galatasaray’ın başına geçti ne yaptı koskoca bir hiç. Demekki masada konuşarak maç kazanılmıyor, maç çim sahada kazanılıyor. Galatasaray küme düşmeye gidecekti ne zaman ki alt yapının hocası takımın başına geçti lafla değil uygulamayla hataları tesbit etti çaresini buldu. Takımı toparladı. En kötü döneminde kupa kazanabildi yani oyuncuyu sahada oynatabilmek önemli.

Birde şöyle yorumlayalım. Bizim teknik diretörümüz ve oyuncularımız para babası hepside en iyi şekilde para kazanıyorlar. Teknik direktörümüz ekonomi olarak 24 takım teknik direktörünün en iyileri içinde üçüncü sırada karşılığını bu millete vermeliler. Onu bekliyoruz eleştirmiyor çok üzülüyoruz. Önümüzdeki iki maçımızda bari bu milleti sevindirin bunu bekliyoruz.