ORDU, YARGI, EMNİYET, SENDİKA, BÜROKRAT, MEDYA AYAĞI NEREDE?
15 Temmuz gecesi Ülkemiz için çok korkunç geçti. Ordu içinden bir grup ihtilalin ana unsuru olarak ortaya çıktı. Anlaşılan o ki darbe planlaması üç...
15 Temmuz gecesi Ülkemiz için çok korkunç geçti. Ordu içinden bir grup ihtilalin ana unsuru olarak ortaya çıktı. Anlaşılan o ki darbe planlaması üç yıldır yapılmış. Ağustos ayında yapılacak YAŞ kararlarının öncesine alınarak, düğmeye basılmış. 210 kişinin öldürülmesi, 1500 kişinin yaralanması ile ilk tehlike atlatıldı. Bu noktada soralım. Darbeyi önleyen vatandaşlar ve Polis teşkilatının darbeci olmayan polisleridir. İyi de darbeci olmayan ordu mensupları ne yaptı? Neden olanları seyretmekle yetindiler. Hani Ülkenin bölünmez bütünlüğünü sağlamak ORDUNUN göreviydi! Ne oldu da bu darbe girişimine sessiz kaldılar? Yaptıkları doğru mu? Ak Parti iktidara geldi. Geldiği günden beri yargı üzerinde operasyonlara girişti. Bu darbe sonucu görüldü ki yargı üzerinde hiçbir şey yapamamışlar. Paralel yapıya bağlı yargıçlar bildiklerini yapmaya devam etmişler. Bu nasıl bir yönetim anlayışı? Bu nasıl bir yargı anlayışı? Sendikalar, dernekler, sivil toplum kuruluşları, işadamlarının büyükleri, bürokrasinin aslanları bu darbe hareketinin neresindeler? Sırça köşklerinde olanları seyrediyorlar herhalde. Bakınız bu ülkenin nimetlerinden sınırsız yararlanan, bir elleri balda, bir elleri yağda olanlar siz nesiniz? Hiçbir ihtilalın, hiçbir ülkenin yararına olmadığını bilmiyor musunuz? Darbenin, darbeciliğin demokrasi olmadığını, cumhuriyet olmadığını bilmiyor musunuz? Medya darbe konusunda üzerine düşeni yaptı mı? Burada asıl söylemek istediğim şudur. Darbe durduruldu. Darbeye taraf olanlar yakalandı. Mahkemeye çıkarılacaklar. Halk idam sayıklıyor. Vatana ihanetten yargılanacaklar. Bir. İdam kararı doğru değildir. İki. Yargılamada sadece darbeye katılanların yargılanması doğru değildir. Darbe konusunda bu darbecilerin birinci ve ikinci derecede yakınları da suçludur. Bunların da yargılanması gerekir. Üç. Darbe sonucu ülkenin uğradığı ekonomik zararlarında bu darbeciler tarafından ödetilmesi şarttır. Darbeye karışanların hem kendilerinin, hem aile fertlerinin yargılanması, ülkenin uğradığı maddi zararların bu darbeciler ve aileleri tarafından ödetilmesine dair yasa çıkarılmalı. Tüm kurumlarda ve kuruluşlarda Paralel Yapı mensuplarının temizlenmesi, her birinin mal varlıklarına devlet tarafından el konması gerekir. Bunlar paraya taparlar. Kendilerini feda etmiş olabilirler. Ama geride kalanları, lüks içinde yaşamaya devam edecekler. Bir söz var. Kaynana gelinin gözünü korkutmak için, kedinin bacağını ayırmış. Ama karıyı yine de korkutamadığı söylemiş. İşte bu darbecilerin kendilerini yargılamak yetmez. Ailelerini de yargılamalı. Hepsinin mal varlıklarına el konmalı. Yoksa kedinin bacağını ayırmak yetmez. Baksanıza beceriksizliklere. Cumhurbaşkanın, genelkurmayın, bakanların, en yakınındaki görevliler ihtilalci çıktı. Bunu bile anlayamayan yöneticiler Ülkenin başını belaya soktular. Sanırım akıllandılar. Artık yanlış yapmazlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.