Öğretmenlerim, gününüz kutlu olsun

Kıymetli meslektaşlarım, saygıya layık eğitim ve öğretimin temel taşları. Sevgili öğretmenlerimiz. 24 Kasım Öğretmenler Gününüz kutlu olsun. Yılın her günü sizin sağlığınız başarınız ile dolu dolu olsun. Sizler ne kadar sağlıklı olursanız siz ne kadar mutlu olursanız milletimizin geleceğinin teminatı çocuklarımız ve gençlerimiz de o kadar güzel yetişir. Siz ne kadar milli ruhla dolu olursanız siz ne kadar vatan ve milletinizi severseniz sizin elinizde şekillenecek çocuklarımız ve gençlerimiz de o kadar iyi olurlar. Dikkat ediyorsanız çocuklarımız ve gençlerimiz diyorum. Çünkü anasınıfı, sınıf öğretmenleri, orta ve lise ile, üniversitede görev alan okutmanlar, asistanlar, doçentler ve profosörler de eğitimci ve öğretmenlerdir. Onun için milletimizin geleceğinden hepsi de sorumludur. Bulunduğunuz ve yaptığınız görevler çok kutsaldır. Bu ünvanlar hiçbir şeyle kıyaslanmaz. Çünkü öğretmenlik gönül işidir. Öğretmen hiçbir ideolojinin hiçbir grubun malı değildir. Öğretmen milletin malıdır. Milletinin bulunduğu her yer onun görev yeridir. Her görev yeri rahat olmayabilir. Bir çok sıkıntılarla karşılaşılabilinir. Öğretmen o sıkıntıları aşar. Onu bekleyen öğrencilerine koşar. Ben yorgunum, ben hastayım demez, diyemez. Çünkü omuzlarında milletinin yüklediği bir yük vardır. Onu taşımak zorundadır. Bazı üzülerek duyduğumuz bu kadar paraya bu kadar hizmet diyerek bu mesleği yozlaştırmak isteyenlerin olduğunu duyuyoruz. Bunu diyenler halen varsa onları bu meslekte zorla tutan yok. Daha iyi para veren yere gitsinler. Bu kutsal mesleği kötülemesinler. Şunu da hemen söylemek istiyorum. Halen çalışanlarımızın ve biz emeklilerin ekonomik sıkıntı çekmemelerini buna göre çareler aranmasını canı gönülden bekliyoruz. Genç arkadaşlarımız sizlerden önce bu görevleri yapan abilerinizi ve ablalarınızı hiç dinlediniz mi? Onları dinlemeye fırsatınız olsaydı kıyaslamayı daha iyi yapar zamanınızın ve mesleğinizin kıymetini daha iyi anlardınız. Çünkü onlar birleştirilmiş sınıflarda en az 60-70 kişilik sınıflarda fişleri mevsim şeritlerini tarih şeritlerini yıllık ünite ve günlük planlarını kendilerinin yaptığı, sınıfını kendisi temizleyip sobalarını kendilerinin yaktıklarını duyardınız. Hatta öğrenci kitap bulamaz kendinden önce o aileden okuyan olmuşsa onların kitaplarından faydalanırdı. Yani öğrencinin canlı ve cansız kaynağı yalnız ve yalnız öğretmeniydi. Bunları unutmayalım ki zamanımınzın kıymetini iyi anlayalım. Eğitim ve öğretimimizin sevgili neferleri, bu mesleği severek tercih ettiniz. Öyleyse işinizi severek yapınız. Eğitim ve öğretim neferlerinin iki baş öğretmeni vardır. Birisi sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa, ikincisi de Mustafa Kemal Atatürk’tür. İkisi de insanlığın refahı için önderlik etmişlerdir. Sevgili peygamberimiz zamanının en iyi öğretmenliğini yapmış, islam dininde okumanın önemine çok hassas davranmıştır. Öğretmenliğinin en iyisini yaparak bizlere örnek olmuştur. Bu nedenle çok zaman halkımız arasında öğretmenlik peygamber mesleğidir denilmektedir. Mustafa Kemal eğitimde günün şartlarına göre devrimler yapmış. Öğretmenlere :”Yeni nesil sizlerin eseri olacaktır” diye hitap etmiştir. Öyleyse eğitim ve öğretimin sevgili neferleri, mesleğinizi sevmek, onun sorumluluğunu hiç unutmadan bunu milli bir görev olarak kabul edin. Ona göre hizmet edin. Bahaneler ve olumsuzluklara sığınmayın. Sorunları çözün. Size milletimizin emaneti olan çocuklarımıza ve gençlerimize karşı görevlerinizi milletimizin menfaati yönünde yapın. Eğer bu milletin bayrağını severek görev yaparsanız yetiştireceğiniz geleceğimizin bekçisi olacak gençlerden zarar gelmez. İyi bir ruhla yetişen gençler milletine zarar vermez. Polisine askerine taşla sopayla saldırmaz. Milli servete zarar vermez. Verenler varsa suçlu olan onları iyi yetiştirmeyenlerdir. Bunun sorumluluğundan kurtulamazlar. Halen çalışanlara başarılar, emeklilere sağlıklar aramızdan ayrılanlara da rahmet diliyoruz. Her gününüz daha iyi olsun.