OCAĞIN BATSIN İBUBUK
Göçmen kuşlardandır. İbibik, ibubuk, hud hud, çavuş kuşu, ağaç kakan gibi adları vardır. İlkbaharın geldiğinin habercisidir. İkinci bir özelliği...
Göçmen kuşlardandır. İbibik, ibubuk, hud hud, çavuş kuşu, ağaç kakan gibi adları vardır. İlkbaharın geldiğinin habercisidir. İkinci bir özelliği bu kuş çok güzeldir. Ancak dışkısı kötü kokar. Bazen insanlar biribirine ibubuk gibi kokuyorsun der. Üçüncü özelliği bu kuş ağaçlara kendi gagasıyla deldiği yuvalarda barınır. Rahmetli Kaya Saygılı (Belediye Başkanımızın babası) anlattı. Karşılaştığımızda ayaküzeri konuşurduk. Yazılarımı beğenerek okuduğunu söylerdi. Allah rahmet etsin. Kendisi de bazı konularda bildiklerini bana anlatırdı. Bir keresinde bu ibubuk kuşu hakkında anlattı. O günkü Hükümetin, yaptığı yanlış uygulamalar üzerine anlattı. Konu şöyle. İbubuk kuşunun baharın müjdesi olduğunu söylemiştim. Dağ köylerimiz var. Olay orada geçmiş. Kış aylarının son günleridir. Köylüler bir gün bakmışlar. Köye ibubuk kuşu gelmiş. Artık bahar geldi diye, köylüler yaylaya çıkma hazırlıklarını yapmışlar. Koyun sürülerini, yaylalarına götürmüşler. Yaylalarında koyunları otlatıyorlar. Akşam ağıllarına geri getiriyorlar. Beş altı gün sonra kar yağmaya başlıyor. Dondurucu soğuklar tekrar geliyor. Karlar her tarafı kaplıyor. Koyunlarını içerden dışarıya çıkaramıyorlar. Yem veremiyorlar. Su veremiyorlar. Bir iki gün derken koyunların hepsi ölüyor. Sürü sahipleri kör pişman köylerine elleri boş dönüyor. Köylüler, köylerine dönerken, ibubuk kuşunu da, yol üzerinde, donarak ölmüş görürler. Köylü kuşun ölüsünü köy yolunda görünce, içlerinden biri, OCAĞIN BATSIN İBUBUK. KÖYE GELDİN. BİZİM OCAĞIMIZI BATIRDIN. SÜRÜLERİMİZİ ÖLDÜRTTÜN. KÖYDEN GİTTİN. KENDİ OCAĞINI BATIRDIN. OCAĞIN BATSIN İBUBUK DİYE İLENMİŞ. YANİ BEDDUA ETMİŞ. Bu hikâyeyi şu Fettullahçılar için anlatmaya çalıştım. Piyasaya Fettullah diye bir hoca kılıklı biri çıktı. Allah-Peygamber diyerek, din iman diyerek, dershanelerinin ve okullarının çocuklarını, soru hırsızlığı yoluyla başarılı göstererek, halkı peşine taktı. Son otuz yılın saltanatını yaşadı. ANADOLU’NUN ZEKİ ÇOCUKLARINI, ÖZELLİKLE FAKİR AİLE ÇOCUKLARINI PEŞİNE TAKARAK, ÖZEL OKULLARINDA, ÖZEL DERSHANELERİNDE, IŞIK EVLERİNDE, KURAN KURSLARINDA, Çoğunu İMAM HATİP OKULLARINDA, ÖĞRENCİ YURTLARINDA, YAZLARI DÜZENLEDİKLERİ KAMPLARDA hipnotize ederek, binleri değil milyonları etkilemiş. Yaptıkları ihanet planlarıyla DEVLET YÖNETİMİN ELE GEÇİRMEYİ ve AMERİKA’YA UŞAKLIK EDECEK BİR YAPIYI İŞ BAŞINA GETİRMEYE KALKIŞMIŞTIR FETO. İBUBUK HESABI, kışın bittiğini, baharın geldiğini. HAZIRLIKLARIN TAMAM OLDUĞUNU VE DARBE YAPMANIN ZAMANININ GELDİĞİNİ SANMIŞLAR. SADECE FETO DEĞİL, AMERİKA’DA DARBE YAPMANIN ZAMANININ GELDİĞİNİ SANMIŞ. DARBE YAPMAYA KALKIŞMIŞTIR. Beyinlerini, zihinlerini, namuslarını, vicdanlarını, ahlaklarını, imanlarını satmış bir gurup şerefsizle, kanı bozuk, sütü bozuklarla, 15 Temmuz gecesini, halka korkunç bir gece olarak yaşatmışlardır. Ancak acı bir gerçek şu ki, otuz yıl süresince bu FETO’NUN ne yaptığını, ne yapmak istediğini ve bunca yayılışını, büyüyüşünü bilmemek veya bilip de göz yummak kötülüklerin ne büyüğüdür. FETO’YA acımıyorum. Onun gözde adamlarına da acımıyorum. Ticaretçilerine de acımıyorum. İhanetçilerine de acımıyorum. Ama tabanda, dinine hizmet ettiğini sanan, ya da kendilerine yapılan küçük yardımlara aldanarak bu HAİN ÇETENİN peşine bilmeden takılan insanlara acıyorum. UNUTMAYIN. TABANDAKİ BU DİNDAR İNSANLARIN ASIL SUÇLUSU, BAKIP DA GÖRMEYENLERDİR. BİLİP TE SES ÇIKARMAYANLARDIR.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.