Niçin kaşıyorsunuz?

Ulusal basınımızdan bir köşe yazarımız 4 ağustos 2014 pazartesi günkü köşe yazısında her türlü mezhep dilini irdeleyerek mezhep ayrımı yapmaya çalışıyor. Hiçbir liderimiz bunu senin açıkladığın şekilde açıklama yapmadı yapmıyor da. Ama sen paragrafın tamamını değil içinden cümlecikleri alıyor  onu da konu başlığı yapıyorsun. Sayın Selahattin Demirtaş Kürt olduğunu niçin Kürt cumhurbaşkanı olmasın mı diye meydanlarda nutuk atıyor, her kesimden oy istiyor. Kimse ona ayrımcılık yapıyorsun demiyor. Çünkü aslını inkar edecek değil ya. Sayın Kılıçdaroğlu bu hususta titiz davranarak bu konulara hiç girmiyor. Sayın başbakan her konuşmasında ben 77 milyon Türk’ün, Kürt’ün, Laz’ın, Çerkez’in, Alevi’nin, Gürcü’nün, Abazanın, Arap’ın, Boşnak ve Roman’ın başbakanıyım diyor. Çünkü 77 milyon Türkiye Cumhuriyeti  vatandaşını bu etnik gruplar teşkil etmektedir. Bunları köşe yazısı konusu yaparak ayrımcılık yapmaya çalışıyorsunuz. Buna gerek yok. Osmanlı imparatorluğu zamanında meşrutiyet anayasasının 8. Maddesi( her hangi din ve mezhepten olursa olsun) istisnasız bütün vatandaşlar kanun önünde eşit Osmanlı’dır diyorsa Türkiye Cumhuriyeti  anayasalarında bu hususu her zaman yukarda bahsettiğimiz bütün etnik gruplar  Türkiye Cumhuriyeti  vatandaşıdır ve hiçbir zaman ayrıcalık olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. Çevremizdeki devletlerde bu mezhepçilik yüzünden düne kadar beraber yaşayanların yurdu kan gölüne dönmüştür. Bu pisliği yurdumuza da sokmak isteyenler çoktur, olacaklar da. Ama ne olursa olsun ister iktidar ister muhalefette bulunan hiçbir parti başkanımız ve parti mensuplarımız buna müsaade etmez. Bugüne kadar etmediler bundan sonra da etmezler. Bu etnik gruplarla milletimiz kaynaşmış kız almış kız vermiş akraba olmuş onları birbirinden kim ayırabilir. Bizler bu komşularımızdan memnunuz. Onlar da bizlerden memnun. Bazı siyaset ağızlarını bahane ederek bunu kaşımanın anlamı yoktur. Bir yeri çok kaşırsan o yerden yara meydana çıkar bunu bu millet istemiyor. Buna siyasi liderlerimiz de müsaade etmez, etmemelidir. Bunlar hiçbir partiye fayda vermez. Milletimiz geçmişte bunu yaşadı. Hangisinin iyi hangisinin kötü ve zararlı olduğunu biliyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti sınırları içindeki yurdun her parçasına en iyi hizmetler büyük bir titizlik içinde yerine getiriliyor. Hiçbir zaman hiçbir belde de ayrım yapılmıyor. Zaten yapılmaz. Öyleyse milletin içine kılçık atarak huzur bozmaya gerek var mı? Huzurdan huzursuzluk çıkarmak kimin işine yarar? Bu yurdun iyiliğini huzurunu istemeyenlerin işine yarar. Onun için bu amacı yanlış girişimlerden vazgeçelim. Yapacağımız her iş yazacağımız her makale bu milletin birliği ve beraberliği için olsun. Siyasi ihtirasımızı frenleyelim. Bu milletin birlik ve beraberliğine zarar vermeyelim. İHSAN AKÇA