NEDEN AKPINAR DENMİŞ?
13’üncü yüzyılda Hacı Bektâşi Velî, Peygamber’imizin, “kazancın onda dokuzu ticârettedir” buyurduğu ticâret işi, ticâret mesleğiyle meşgul...
13’üncü yüzyılda Hacı Bektâşi Velî, Peygamber’imizin, “kazancın onda dokuzu ticârettedir” buyurduğu ticâret işi, ticâret mesleğiyle meşgul olmuştur.
Eski adı Gülşehir, şimdiki adı Kırşehir olan şehirden İstanbul’a kadar giden kervan, yâni İpek Yolu, şu an Akpınar olarak bilinen yerden geçiyormuş. Kırşehir’den hareket eden Kervan Akpınar’da konaklar, Çiçekdağ üzerinden Sungurlu, Çorum üzerinden İstanbul’a gidermiş. Akpınar’da yol kenarında kaynayan pınar varmış ve yolculuk kaç ay sürüyorsa, onu bilen yok. İstanbul’a giden kervan; büngül, büngül kaynayan pınar’da konaklar, develerini, katırlarını sular, o pınardan bir sonraki konak yerine kadar yetecek su alarak yoluna devam edermiş.¶¶¶
Kervan, aylar sonra döndüğünde su ihtiyacı için konak yerine uğramış, yatağını değiştiren yer altındaki su, büngül, büngül kaynayan pınarın kaynağını etkilemiş ve pınar kurumuş. Şaşkınlığa uğrayan Kervancılar, “İncinsen de incitme” diyen o devrin mânevî Eri Hacı Bektaş’ı Velî’ye yalvarır ve derler ki, “Sen Allâh’ın sevgili kulusun; kerâmetini göster de şu pınar yeniden büngül, büngül kaynamaya başlasın! Hacı Bektâş’ı Velî çâresiz kalanlara çâre gelmesi için şöyle duâ eder ve “AK Y PINAR” der, pınar yeniden kaynamaya başlar. O gün, bugün o pınarın yöresi, AKPINAR olarak kayıtlara geçer. Ancak; bu konuda kaynak bilinmiyor. Kısaca “Ak Yâ Pınar” isminin “Akpınar” oluşunun hikâyesi böyle. Konuyu anlatan Akpınar İlçesinden Bayram Atalay’ın oğlu Ömer Atalay.¶¶¶
KERKÜK’LÜ ŞÂİR’İN SESİNİ DUYUNUZ!
1-Boynu bükük Kerkük menem, 3-Bin diyâra, diyâra,
Çağı delen O Türk menem, Bağrıma bindi yara,
Şimdi dili, kolu bağlı; Kerkük’ün bir taşını,
Boynu bükük Kerkük menem. Değişmem bin diyâra.
2-Yazım, kışım kurak menim, 4-Erbil’in kalesi var,
Size yolum ırak menim, Dibinde lâlesi var,
Vurmaya ahdi ederseniz, Aslan çemde yatıpsa;
Adım Kuzey Irak menim. Sağ gezer balası var.
Biz isteriz ki, Hükûmetimiz Kerkük’e, sâhıp çıkmalı, çağı delen Türk’ü, yeniden canlandırmalı, dili bağlı, boynu bükük Kerkük’ü, Işid’in ve diğer katillerin elinden kurtarmalıdır. Biz isteriz ki, Kerkük’ün yazı, kışı kurak, yolu bize ırak, Kuzey Irak her katilin silahına hedef olmasın. Biz isteriz ki, Kerkük’ün bağrındaki yara âcilen sarılmalı, Kerkük’ün bir taşı bin diyâra değişilmemelidir. Biz isteri ki, Erbil’in kalesinin dibindeki lâleler solmamalı, aslan çimenler üstünde yatsa da sağ gezer yavruları harekete geçmeli ve Kerkük ile Erbil’e sâhip çıkmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.