MESCİD-İ AKSÂ

MESCİD-İ AKSÂ

Mescid-i Aksâ’yı yakan ateşten, Allâh’ı, anmayan dil de müştekî. Yıkılmış her taraf İslâm’a, kasten, Gülşende açılan gül de müştekî.   Yehûdiler...

Mescid-i Aksâ’yı yakan ateşten,

Allâh’ı, anmayan dil de müştekî. Yıkılmış her taraf İslâm’a, kasten, Gülşende açılan gül de müştekî.   Yehûdiler dolmuş o kutsal yere, Hüznile mahvolmuş yeşil meşcere, Mâteme bürünmüş dikenli dere, Karşı dağdan esen yel de müştekî.   Düşmanın önünde dağ gibi duran, Avram’ı, Agob’u beyninden vuran, Kurtlara, kuşları cepheyi soran, Tetiğe asılan el de müştekî.   Akkặ’yı savunan şol Cezzar Ahmet, Yıktın Napolyon’u babana rahmet, Meydana çıkınca dal kılıç Mehmet, Düşmanın kaçtığı yol da müştekî.   Olur mu savaşın baharı, yazı? Ceddimi anar da alırdım hızı, Ne hazin inliyor gönlümün sazı, Mızrâbın değdiği tel de müştekî.   Endîşe içinde soluk benizler, Felâket kervanı birbirin izler, Dalgalanmaz olmuş engin denizler, Konmuyor turnalar, göl de müştekî.   Yuvası yıkılmış vurulmuş civan, Kâfirler elinde ediyor figan, Mutlu günlerden mi, kalmamış nişan? Oğuz’u kavuran çöl de müştekî.   Hüseyyine ağlar Sînâ Çölünde, Hurma satıyormuş sepet elinde, Şühedâ mülâzım Hâlet dilinde, Çeşminde çağlayan sel de müştekî.   Yaslanır bağrıma garip akşamlar, Titreşir, yıkılır, yok olur damlar, Anasız, babasız körpe fidanlar, ‘Yetîmi’ gezdiğim İl de müştekî. Kinsâ’da çalınan zil de müştekî.   2.2.1970 Delice  “Keskinli Yetîmi” Şiir: İçli Şiirler adlı kitabımdan.

***

1-Mescid-i Aksâ: Peygamber Efendimiz S.A.S’min Mi’râca gittiği Mescid. Secde edilen yer. 2-Müştekî: Şikâyetçi, dâvâcı. 3-Kutsal: Mübârek, uğurlu. 4-Hüzn: Keder, tasa. 5-Meşcere: Ağaçlık, yeşillik yer. 6-Akkā: Mısır’da bir Kale   7-Cezzar:Kan akıtıcı. 1799 yılında Mısır’da Akkā adlı Kaleyi, Napolyon Bonapart’ın ordularına karşı savunan, Napolyon’u mağlup ederek, ordularını geri çekmek zorunda bırakan, o sıralarda 80 yaşında olan ünlü Komutan Cezzer Ahmet Paşa.   8-Napolyon 15.8.1869’da Korsika Adasının Ajaccio şehrinde doğmuş, İtalyan asıllı hukukçu Charles Bonaparte ile Rumalino’nun oğlu. Napolyon Korsikalı olduğundan kendini Fransa’da yabancı hissedermiş.   Fransa’nın işgalindeki Korsika’yı kurtarmak hissiyle  okuyup 1784’de Askerî Kolej’den mezun olduktan sonra Fransa Kraliyet Harbiye’sini 1785’de teğmen olarak bitiren, 1805’de İtalyan Krallık tacını giyen, Trafalgar’da İngiliz Amiral’i Nelson’a yenilen Napolyon Bonaparte…   Napolyon aslen İtalyan olup korsanlık eder, yâni deniz eşkıyâsı imiş. Sonra ünlü Fransız Hükümdarı olmuş. Aşağıdaki sözler Napolyon için söylenir.   Bir toplantıda Napolyon şundan, bundan söz edip övünürken, Napolyon’un ilk zamanlarını bilen biri, “Asâlet Haşmetmeap asâlet” diye seslenir. Napolyon, o kişiye “Asâlet benden başlar” diyerek cevap verir.   9-Mehmet: 1799 yılındaki yenilgisinden sonra Napolyon, “Şu Türkler! Yalın kılıç savaş meydanına çıkmasınlar… yoksa onların yenmeyeceği hiç bir ordu yoktur” demiş. 10-Ced: Ata, büyüklerimiz. 11-Endîşe: Karışık düşünce. 12-Felâket: Belâ, dert. 13-Civan: Genç, delikanlı.   14-Oğuz: Aslen Erzincan İli Kemah İlçesi Oğuz köyünden, 1917 yılında Mısır’da Katya savaşlarında büyük yararlılıklar gösteren, tek başına 12 İngiliz süvârisinden 5’ni vurduktan sonra, 1’i subay 6’sı er olmak üzere 12 beygirle 7 kişiyi esir alan;   İki oğlu Kafkasya’da, 1 oğlu Çanakkale’de şehit olan, köyünde dağ kurdu olarak bilinen, 1917 yılında 50 yaşını aşmış olmasına rağmen düşmanın ocağını söndüren nice adsız kahramanlardan sâdece biri.   Sen bundan sonra “Ancak soğan soyarsın” diyenleri, gösterdiği başarılarla utandıran Erzincanlı Oğuz Amca...   15-Hüseyyine: Galatasaraylı Mülâzım Hâlet’i seven, bu sevgiyle her gün Askerî Kışlanın önüne gelip hurma satan ve aslında hurma satmak değil Mülâzım Hâlet’i görmek ve seyretmek isteyen Arap kızının adı.   16-Mülâzım Hâlet şehit olduktan sonra, her gelişinde Mülâzım Hâlet’in mezarına gül koyan vefâlı Arap kızı Hüseyyine. Hüseyyine! Rûhun şâd, yerin yurdun cennet ola… 17-Mülâzım Hâlet: Galatasaraylı Ast Teğmen. 18-Çeşm: Göz. 19-Kinsâ: Kilise, Hıristiyan tapınağı.   Tüm şehitlerimize, ölmüşlerimize Allah’tan rahmet, mağfiret, geride kalanlara Sabrı cemîl, sağlık, âfiyet diliyorum. Ben askerken küçük kardeşim Yılmaz’ın da askere alınması sebebiyle aşağıdaki şiirimi yazıp, 26.1.1958 târihinde Başbakan merhum Ali Adnan Menderes’e gönderdim. 17.6.2014   26.1.1958 Düz Bağlar-İstanbul   Dalgalan Bayrağım mâvi göklerde, Korkma şu dünyâda hiçbir melikten. Kahraman bir Türküm seni bekler de, Kırarım kolların olsa çelikten…

Keskinli Yetîmi

1999-2000

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.