LGBT VE CİNSİYETSİZLEŞTİRME
Geçen hafta iş yoğunluğumuzdan ötürü yazamadığımız yazıyı bu haftaya sarkıtmak mecburiyetinde kaldık. Son günlerde gündemdeki sıcaklığını koruyan hatta Fransa’da yaşayan, erkekle evli, Paris’te “eşcinsel dostu cami” açan ve Eşcinsel İmam olarak bilinen Müslüman LGBT’liler Derneği’nin kurucusu Mohamed Zahed’in; 7-11 Kasım tarihleri arasında Türkiye’ye konferans için gelmesi bu konuyu daha da aktüel hale getirdi. Aslında geçen hafta bu meseleyi tek yazıyla sonlandırma arzusundayken, muhafazakar STK’ların LGBT aleyhinde yürüyüş yapmaları sebebiyle birkaç yazı yazmayı planladık.
Yazımızın yol haritası şu şekildedir: Konuyla ilgili kavramların ne anlam ifade ettiği, meselenin insanlık tarihindeki serencamı, dinimizin bakış açısı, sosyolojik boyutu, topluma verdiği zarar ve bu hastalığı tetikleyen amiller ve çözüm önerileri…
LGBT: Bu kelime, bazen LGBTT, veya GLBT ya da LGBTQ şeklinde de yazılır. “LGBT”, -sözde- eşcinsel hakları mücadelesinde kullanılan çatı kelimedir. 1990’lardan sonra “gey” sözcüğünü ifade için “LGBT” kavramı ortaya çıkmıştır. LGBT; lezbiyen, gey, biseksüel, transgender, kelimelerinin baş harflerini ihtiva etmektedir.
Lezbiyen: Başka bir kadına fiziksel ve/veya duygusal çekim hisseden kadın, eşcinsel kadın anlamına gelmektedir.
Gey: Fransızca kökenli olan gai’den gelmiştir. Ülkemizde genel olarak eşcinsel erkekler için kullanılan bir tabirdir.
Biseksüel: Hem kadınlara hem de erkeklere çekim hisseden kadınlar için kullanılan kavramdır.
Homoseksüel (Eşcinsel): Cinsel isteklerini kendi cinsinden kimselerle yatıştırmak huyunda olan kimsedir.
Yukarıdaki kavramlar arasında değerlendirme yapılırsa, homoseksüel genel; lezbiyen ve gey daha özeldir.
Transseksüel: Kişinin, kendisini atanmış cinsiyetine ait hissetmeyerek farklı bir cinsiyet kimliğini benimsemesi durumudur. Başka bir ifadeyle, fıtraten erkek yaratılan kimsenin kadın gibi cinsel içgüdülere sahip olmasıdır.
İnterseksüel: Hem erkeksi hem de kadınsı cinsiyet özelliklerine sahip olan insanların durumunu belirtir. İnterseksüel olmak için çift cinsiyetli olmak gerekmez. Birey içinde hem erkek hem kadın özellikleri taşıyabilir ve her iki cinse de duygusal ve/veya cinsel bir çekim hissedebilir. Bu kavram ilk olarak 1916 yılında kullanılmıştır.
Hünsa (Hermafrodit ya da Erdişi): Bir kimsede hem kadın hem de erkek cinsel organının birlikte mevcut olması veyahut da her iki organın da bulunmaması halidir.
Erkeklik ya da kadınlık yönünden hangisinin galip olduğu bilinmediği, yani her iki organdan da bir anda idrar yaptığı takdirde “hünsâ-i müşkil” şeklinde isimlendirilir.
Fıkıh kitaplarında namazda saf düzeni, ölümü halinde yıkanma şeklinin mahiyeti vd. konularda hünsa ile ilgili etraflıca ele alındığı görülmektedir.
Queer (kuir):Cinsiyet kimliğinin ve cinsel yönelimlerin sabit olmadığını, heteroseksüel veya homoseksüelleri, tüm insanları belirli kimlik tanımları üzerinden genellemenin doğru olmayacağını kanaatini taşıyan kimse için kullanılır.
Onur Yürüyüşü: 1960’larda ABD’de eşcinsellik, psikolojik ve bulaşıcı hastalık görüldüğünden eşcinsellerin bir arada yaşaması ve sosyalleşmesi devlet nezdinde hoş karşılanmıyor ve bunlar fişleniyordu. 28 Haziran 1969’da New York’ta bara düzenlenen rutin bir baskında ayaklanma çıkar. 4 gün süren ayaklanmada pek çok kişi yaralanır. İşte bu hadise eşcinseller için kırılma anı olarak kabul edilir ve 28 Haziran 1970’den itibaren New York, San Francisco ve Los Angeles’ta eş zamanlı olarak “Onur Yürüyüşü” adı altında bir gösteri tertip edilir.
Batı’nın sapık ve çarpık yaşam tarzı, “Onur Yürüyüşü” adı altında Müslüman coğrafyadaki genç ve temiz zihinlerdeki İslam fıtratını zehirlemeyi hedeflediği aşikârdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.