Leyleklerimize ne oldu?

Leyleklerimize ne oldu?

Ülkemizde leylekler bahar mevsiminin geldiğini müjdeleyen kuşlardır. Daha düne kadar ülkemizin her yerinde görülen bu kuşlar artık ortada yoklar. Köylerimizde...

Ülkemizde leylekler bahar mevsiminin geldiğini müjdeleyen kuşlardır. Daha düne kadar ülkemizin her yerinde görülen bu kuşlar artık ortada yoklar. Köylerimizde leylekler yoklar. Tarlalarımızda ve sulak alanlarda yoklar. Birkaç yıl öncesine kadar üç beş leylek az da olsa görülüyorlardı. Sizi bilmiyorum. Ama ben Kırşehir’den Kırıkkale’ye kadar, Kırıkkale’den Ankara’ya kadar uzanan yol boylarında leylek göremiyorum. Oysa leylekler çocukluğumuz dönemlerinde adına tekerlemeler söylediğimiz, leylekleri gördüğümüz zaman çok sevinç duyduğumuz kuşlarımızdı. Öyle ki bu kuşlar ne kadar çok olursa olsun avlanmazlardı. Öldürülmezdi. Yemek için asla vurulmazlardı. Leylekler arazilerimizin bereket varlıklarıydı. Onlar arazideki sürüngenlerle, tarla fareleriyle, yılanlarla, her türlü böceklerle beslenirler. Tabiatın dengesini sağlarlardı. Leylekler artık yok. Sonucunda ise artık doğa da ölüyor. Canlılık belirtileri her geçen gün azalıyor. Leylekler Mart başlarında bölgemize gelirler. Önce geçen yıldan yaptıkları yuvalarını bulurlar. Yuvalarının genel bir bakımını yaparlar. Havalar biraz ısınınca çiftleşmeleri, yumurta yapmaları, kuluçkaya yatmaları, bir süre sonra yavruları yuvada görülür. Anne ve baba leylekler, yavrularını yuvada beslerler. Bir süre yavru leylekler yuvadan uçarlar. Bir süre sonra bu leyleklerde kendi yuvalarını yaparlar. Aradan geçen zaman artık havaların soğuması ve ardından tekrar sıcak ülkelere göçleri başlar. Sürüler halinde yeni yuvalarına giderler. Bu gidiş gelişler her yıl tekrarlanır. Çocuklarımızda leylekler her yeni gördüklerinde: Leylek leylek havada   Yumurtası tavada Gel bizim hayada Çağırın gelsin et yesin Etyemezse, ot yesin. Bir başka tekerleme:   Leylek leylek lekirdek Hani bana çekirdek Çekirdeğin içi yok Keloğlanın suçu yok.   Diye tekerleme söylemek olurdu. Nerden geldi aklına diye söylenmiş olabilirsiniz? Çünkü doğamızda bir akıl almaz olaylar görülüyor. Kışımız yazımız belli olmaz duruma geldi. Cezalandırılıyoruz galiba. Sen tutar her yıl ekim yapacağım diye tarladaki sapları yakarsan, çoğu zaman bu yakma işini akşam ve gece vakitleri yaparsan, toprağı yakmanın yanında tarlada bulunan tüm börtü böceği, bütün sürüngenleri beraberinde yok edersen, bu aymazlığın cezasını bir gün göreceğimiz açıktır. Ellerimizle doğadaki dengeyi yok ediyoruz. Herkes neme lâzım diyor. Kişilerin bu aymazlıkları engellemeye gücü yetmiyor. Sorumlu onlalar da kılını kıpırdatmıyor. Yazık oluyor benim güzel yurduma. Yazık oluyor kurduma kuşuma. Tabii ki leyleklerime de yazık oluyor.   ASIM ATABEY

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.