KIBLE VE CÂMİLERİMİZ!
Mamak H. İbrâhim Şehitoğlu Câmii, 2001'de iki katlı inşâ edilip, ibâdete açılmış. Gördük ki, iki katta da iç düzenleme yapılmış. Ancak; kıble...
Mamak H. İbrâhim Şehitoğlu Câmii, 2001'de iki katlı inşâ edilip, ibâdete açılmış. Gördük ki, iki katta da iç düzenleme yapılmış. Ancak; kıble yine de doğru tesbit edilememiş... Nedense dernekler; farz olan kıble'ye değer vermiyor, câmi inşâ ettikleri yerdeki kıble derecesini bilmiyor; lâkin câmi duvarlarına her türlü süslemeyi yaptırıyor; gösterişi ön plana alıyorlar da câmilerimizi, dinimizde farz olan kıble ile süslemiyorlar. 2.12. 2008 târihinde Kırıkkale'de bir imamın, "20 yıl önce pusula yoktu" demesi beni son derece üzdü. Câmiler, inşâ edildikten sonra 50, 100, 200, 300 yıl, daha fazla yaşamaktadır. Kendi aklından kıble tesbit edenler ve bu yanlış tesbite sâhip çıkıp; onaylayanlar!.. Bu kadar yıl, bu câmilerin içinde namaz kılanların kıblesini şaşırtmaktan ne elde ediyorlar? Bu kimseler, kıblesi doğru olmayan câmilerde namaz kılanların günâhını nasıl taşıyacaklar? &&& 1-Câmi'nin kıblesi'nin eğri tesbit edildiğinde; 2-arsanın şekline; 3-sâbit ok kıbleyi gösterirken, pusulanın güney batı'yı gösteren ibresinden tarafa; 4-sâbit okla, arayan ibrenin üst üste; 5-arsa kazanmak kastıyla; 6-arsanın yakınındaki yola paralel; 7-evinin kıblesine benzeterek; 8-kıble araştırılmadan câmi yapıldığında iç düzenleme şarttır. &&& Mamak, H. İbrâhim Şehitoğlu Câmiin'de yukarıda yazdığım şeyler olmuş ve bu nedenle iç düzenleme yapılmış. Ve lâkin iç düzenleme de doğru yapılmamış, yapılamamış. Kıble; "dosdoğru tesbit edilsin" diyenlere de epeyce söz söylenmiş! &&& Âcizâne, "kıble'nin tesbitinde; muvakkıtlerin Diyânet Takvimi'n de araştırıp belirlediği kıble saatine itibar ediyor, doğrusu budur, fetvâ da Diyânet İşleri Başkanlığı muvakkıtlerin tesbit ettiği kıbledir" diyorum. Câmilerin kıblesi için çok şey yazılmıştır; bunların doğrusu; MÜSELLESÂT'I, kısaca arâzî ölçme ilmini bilenlerin kıbleyi tesbit etmesidir. Kırıkkale'de arâzî ölçme ilmini bilene, Müftülüğün bilgisinden yararlanarak câmi yaptıran derneklere; geçmişte çok az rastlarsınız. Câmi yaptırılan yerdeki dereceyi, pusulayı bilmeyenlerin, câmi kıblesini tesbit etmesi olacak iş değildir, amma bu Kırıkkale'de çok, hem de pek çok sayıda olmuştur. &&& Efendim filan yere gidip çini, fayans, bunları düzgünce işleyecek ustalar getirilip, duvarlar süsleniyor da dinimizde farz olan kıble; niçin pusulaya bakmasını bilmeyenlerce tesbit ediliyor. Neden müsbet ilmin keskin gören bilenmiş gözü ile bakılıp, kıble tesbit edilmiyor, neden?.. Bu satırlarda yorulduğumun sebebi; KIRIKKALE'de kıblesi doğru olmayan câmilerde iç düzenlemenin kesinlikle yapılması içindir... Efendim "bu güne kadar kılınan namazlar ne olacak?" diye sormak, yanlışta ısrar etmek, yanlışı kılıflamaya uğraşmak, kimseyi kurtarmaz. Bu sözler çâre değildir. Doğru varken niçin eğri benimseniyor. Şimdi'den sonraki namazlarımıza ve kıblenin doğru tesbit edilmesine hassâsiyet göstermemiz, suç olamaz. Daha önce sözlü olarak söylediğimiz gibi, bu defâ köşemden durumu ilgililere iletiyor, şimdi'den sonraki namazlarımız için, câmilerde iç düzenleme ile kıble'nin doğru tesbit edilmesini istiyorum. Yalnız ben istemiyorum; istiyorlar da... Kırıkkale'deki câmilerin pek çoğunun câmi içinde kıblesi, güney batıya bakmaktan kurtarılmalıdır. Câmi içinde; câmilerin kıblesi düzeltilmeli, "cemaate bir şey demiyor amma hoca mihraba sola dönerek duruyor, neden?"diye sormaktan, cemaat kurtarılmalıdır. 182 Sayılı Diyânet Dergisini okuyup, orada yazılı incelikleri göz önüne alarak iç düzenlemeler yapılmalı; yeni yapılan câmilerde önceki yanlışlardan kesinlikle vaz geçilmeli; kıbleye dosdoğru dönüp namaz kılmayı üstün tutmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.