KENT ORMANI (1)
Aman Allah’ım! Bu ne güzellik. Her taraf yemyeşil, ağaçlar çeşit çeşit, her ağacın kendine has bir güzelliği, bir asaleti var. Meşeler...
Aman Allah’ım! Bu ne güzellik. Her taraf yemyeşil, ağaçlar çeşit çeşit, her ağacın kendine has bir güzelliği, bir asaleti var. Meşeler belki de 75 yıllık olanları var. Bunun yanı sıra taze filizli meşeler. insan kendini bu meşelerin güzelliği karşısında ister istemez bir şarkı mırıldanıyor ( meşeler güvermiş ,varsın güversin, söyleyin huysuza durmasın gelsin aman vay gelsin) kendi kendime devam ediyorum. Ya o çam ağaçları, çeşit, çeşit renkler ve boylar, kuş burunları, böğürtlen çalıları, badem ağaçları acısıyla tatlısıyla. Ya o mis gibi toprak, ormanın içerisindeki kuş sesleri, şakıyan bülbüller, yerde nazlı, nazlı yürüyen kaplumbağalar, tavşanlar, sürüngenlerin çeşit, çeşitleri, kertenkelesi, yılanların hepsi aynı güzellikte. Allah bu güzelliği Kırıkkale’mize nasip eylemiş. Bu Kent Ormanını hazırlayıp meydana getirenlere, emeği geçenlere minnettarım. Allah onlardan razı olsun, Cennet mekanları olsun, o güzellik hepimizin olsun.
Her sabah düzenli olarak 2 saat o güzelim ormanın içerisinde bülbül ve kuş seslerini dinleyerek yürüyüş yapıyorum. Arkadaşım Erdal ile hiç aksatmadan yürüyoruz. Bu yürüyüşün neticesi bizlerde zuhur etmeye başladı. Bedava doktor, bedava oksijen, bedava seyir hallerimiz devam eder durur. Tabiat olayları ile iç içe yaşamak o kadar mutluluk getiriyor ki insana. Hele ormanın zirvesine çıkıp Kırıkkale’yi seyretmek daha güzel olsa gerek. Arkadaşım Erdal’la beraber biz buralara ne yaparız da burayı daha güzel, çoluk, çocuğu, eşleri ile yürüyüş yaptırabiliriz diye düşünüp dururuz. Niye düşünürüz? Niye bu insanların oralara gelmesini isteriz? Çünkü orayı seviyoruz. Kent ormanını seviyoruz. Kırıkkalelilerin de o ormanı sevmelerini, o güzellileri paylaşmalarını istiyoruz. İstiyoruz, çünkü: orası bu kadar güzel olmasına rağmen bunu paylaşan iyi kalpli insanlar, doğacı insanlar gelmezlerse o mekanlar art niyetli sadist kimselere mekan oluyor. O mekan onların yuvaları oluyor. Biz bu sıkıntıları bazı sivil toplum kuruluşları ile görüştük, hatta gazeteci arkadaşlarla paylaştık, belediyemizin bazı birimlerine bunu bildirdik oraları bırakmayalım diye uğraş vermekteyiz.
Kırıkkale Belediyesi Kent ormanını Orman Bölge Müdürlüğünden almış durumda. Ama o bizim gözümüzdeki güzellikleri okumaları için ormanın ıslah edilmesi, o sadist insanların oraları mekan etmemeleri için ne gerekiyorsa yapmalarını rica ediyoruz. Her kim ile görüştük ise hayranlık ile dinlediler. Ne gerekiyorsa yapalım dediler. Hatta biz dağcılık kulübü ile görüştük, orada bir gençlik yürüyüşü düzenleyelim dedik. Sevinçle karşıladılar. Ama netice yok. Bizim buranın üzerinde durmamız konu yürüyüş yapanlar ve doğada piknik yapanların can güvenliği düşünülür durumda. Gelecek yazımda (Kent Ormanı 2) oraların ele alınmayacak olumsuzluklarını aktarmaya çalışacağım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.