Kandille gelen vuslat
8 Mart akşamı mevlit kandilini idrak ettik. Âlemlere rahmet olarak gönderilen efendimiz, coğrafyamızın aslında birbirine ne kadar yakın olduğunu bize bir...
8 Mart akşamı mevlit kandilini idrak ettik. Âlemlere rahmet olarak gönderilen efendimiz, coğrafyamızın aslında birbirine ne kadar yakın olduğunu bize bir kez daha hatırlattı. Doğumuyla yeryüzündeki şeytanî odakları sarsmıştı. Şimdide birbirine uzak düşürülmüş kalplerimizi şöyle bir silkeleyerek "Ey ümmetim, niçin aranızdaki mesafeleri ortadan kaldırıp, kalp kalbe, omuz omuza durmuyorsunuz ?" diyordu sanki. Kandil gecelerinde farklı illerden mevlit yayınlarını yıllardır izleriz. Geleneksel hale gelmiş düzeneği hepimiz ezberlemiştik. Oysa 8 Mart akşamı TRT farklı bir organizasyona imza attı. Çok güzel düşünülüp tasarlanmış bir mevlit yayınıydı. Kandillerin İslam topraklarında için için bizleri nasıl bağladıklarını görünür kılan bu programı planlayanları tebrik ediyorum. Saraybosna'dan Kerkük'e ortak bir kalp ritmine ulaştık, hamdolsun. Diyarbakır, Kerkük, Kıbrıs, Saraybosna, İstanbul ortak bir kandil programı yaptılar. Efendimiz, manen bu kardeş şehirleri bir araya getirdi. Yekvücut durabilmenin, ortak dualara âmin diyebilmenin, küçük girişimlerle mümkün olduğunu İslam coğrafyasına bu vesileyle ilham etti. Yıllardır düşmanlarımızın telkiniyle bu kardeş şehirler birbirine uzak düşürüldü. Ayrılık tohumları siyaset diliyle meşrulaştırıldı. Kültürel çeşitlilik, zenginlik olarak algılanması gerekirken ötekilemeyi dışlamayı hatta düşmanlaştırmayı doğuran şeytanî araçlara dönüştürüldü. Oysa kandil gecesi gördük ki yukarıda zikrettiğimiz şehirlerin yüzündeki anlam aynı anlamdı. Duruşlarımız, boyun büküşlerimiz, el açışlarımız, dualarımız aynıydı. Gözyaşlarımız aynı kanaldan, aynı amaca akıyordu. İnşallah başka kandillerde farklı İslam şehirlerini kol kola girmiş hasret giderirken görürüz. Düşmanın tuzakları küçük çabalarla demek ki çabucak iptal edilebiliyormuş. Yeter ki içimizdeki şeytanî vesveseleri efendimizin şemsiyesi altında toplanarak kovabilelim. Binlerce kilometre mesafe bulunan bu şehirler kol kola bir ekrana sığabiliyorlarsa tüm kardeş şehirler kardeşlerini hatırlayabilirler. Kendi içimizde de birliğimizin (tevhit) nereden başladığına vurgu yapmalıyız. Ayrılıkları konuşarak pekiştirmek yerine birliğimizi çokça konuşmalıyız. Nerelerde, hangi koşullarda birleştiğimizden dem vurmalıyız. "Onun gözünün üstünde kaşı var." Diye başlayan tüm cümlelere kulaklarımızı kapamalı topyekûn kucaklaşmalıyız. Önümüzde İstiklal Marşımızın kabulü, derken Çanakkale Zaferimizin yıldönümü var. İstiklal Marşını yazdıran ruh, Çanakkale'de ki ruh doğru anlaşıldığında, düşmanın aramıza örmeye çalıştığı duvarın nasıl yerle bir olduğunu göreceksiniz. Önümüzdeki kandillerin İslam topraklarına daha çok birlik beraberlik getirmesi temennileriyle.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.