İsraf
İsraf, Arapça kökenli bir kelimedir ki, sözlükte “sınırları/haddi aşma, hata, cehalet, gaflet” gibi anlamlara gelen “seref” kökünden gelmektedir Istılahta ise, “söz, fiil, mal, sevgi ve nefrette denge halinin aşılması” manasındadır.
Dinimizce haram sayılan davranışlardan biridir, bu fiili işleyene müsrif denir.
İsraf, tıpkı hilekâr pazarcının; tezgahının ön tarafına güzel ve gösterişli ürünlerini yerleştirip de arkalarda çürümeye yüz tutmuş, bayatlamış malını pazarladığı gibi insanın hata ve kusurlarını örtmeye yönelik gereksiz harcamalarla, sermayesini saçıp savurmasıdır.
Asrımızın en büyük felaketlerinden biridir israf. Sosyal medya, dizi/film, moda ve reklamların büyüsüyle insanoğlunu tüketmeye endeksleyen düzene karşılık, dinimizin temel prensiplerinden olan itidalli yaşama ile orta yolu gözetebilir, ihtiyaçları gidermede, azim ve kararlılıkla sınırsız tüketmeye karşı uyanık kalınabilir.
Kur’an’da, israf ve cimrilik arasındaki yeri belirtme adına kullanılan kavrama “kıvam” denir. Bu cümleyi ve israf kavramını cetvel metaforuyla anlatabiliriz: Elimize bir cetvel alalım; cetvelin bir tarafını, “kaynakları kısma, harcamaktan sakınma ve çok hesap yapma” anlamına gelen cimriliği koyalım. Öbür tarafına ise saçıp savurma, sınırları aşma manasındaki israfı/müsrifliği, cetvelin tam ortasına da kıvamı (itidal/denge) yerleştirelim. İşte bu orta yollu (kıvamlı) yaşama, Hz. Allah tarafından felaha eren müminlerin vasıflarındandır. O halde akıllı kimse, müsrif ya da cimri davranmayarak ebedi kurtuluşuna giden yoldaki bir engeli aşandır.
Fıtratımız gereği yeme, içme, uyuma ve konuşma gibi doğal ihtiyaçlarımızın yerli yerinde giderilmesinin dışına çıkma; sınırları aşmadır. Daha açık tabirle, mübah olan bir fiilin aşırısı israftır.
İsrafın Zararları
Allah tarafından yasaklanan bir şeyin insana zarar vereceği şüphesizdir. Buradan hareketle, israfın fert ve topluma vereceği zararların boyutunu öğrenip ona göre vaziyet almamız gerekir. İsrafın zararlarını şöyle sıralayabiliriz:
- Allah’ın rahmetinden uzaklaşma ve O’nun gazabını celbetme,
- Şeytanla yarenliğe giden yoldur,
- Ruhumuzu daraltacak kalbî hastalıkları beraberinde getirir,
- Tıpkı şimdiki gibi zor zamanlarda güçsüz duruma düşmeye sebeptir.
İsrafın Çareleri
- Allah’ın emirlerine sımsıkı sarılma,
- Peygamberimizin sade yaşamını örnek alma,
- Dünyadaki mazlum, aç, fakir ve çaresiz Müslümanların hallerini düşünme,
- Denge ve itidal halinden uzaklaştıracak tutum ve davranışları öğrenme ve bunlara karşı mesafe koyma,
- Aile efradını iktisatlı yaşamaya teşvik etme,
- Sıcak aile ortamında çocuklarımızı yukarıdaki sayılan maddeler ışığında yetiştirme vd.
İsrafa Karşı Neler Yapabiliriz?
Müslümanların ve İslâmi düşüncenin egemen olmadığı günümüz dünyasında kurulan sistem, “harcama, sınırsız tüketim, yeniyi/modayı takip etme” üzerine kurulmuştur.
- Gizli ve aşikâr Allah’tan korkma,
- İsrafa karşı refleks gösterme,
- Rastgele, spontane yaşamak yerine plan-programlı, sade ve mütevazi hayat felsefesi belirleme,
- Kaynakların sınırsız olmadığını içselleştirme,
- Başkalarına özenme, gösteriş, kalbin kararması, müsriflere özenme gibi durumlara karşı tedbir alma,
- Değerler eğitimi adı altında verilen ahlâkî erdemler içerisinde denge ve itidali aşılama vd.
İsraf Türleri
İsraf denilince aklımıza gelen soframızdaki artan yemeğin veya ekmeğin çöpe atılması gelmektedir. Oysa mesele bu kadar basit değildir:
- Okuma istidadı bulunmayan çocuklarımızın; geçerli bir meslek/sanat edinmesi yerine lise ve üniversite tahsiline zorlanmaları, nitelikli ve kabiliyetli cevherlerin hoyratça harcanması (insan kaynağı israfı),
- Kabiliyetli bir öğrencinin; öğretmen veya eğitim sistemi tarafından keşfedilememesi sonucu zayi olması (insan kaynağı israfı),
- Evlerimizde veya devlet dairelerinde elektrik, su, iklimlendirme vd. kaynakların gereksiz sarfiyatı (enerji İsrafı),
- Her bir şeyin hesabını vereceğimiz şu imtihan dünyasında ömrümüzün beyhude tüketilmesi (zaman İsrafı),
- Emanet olarak verilen makam ve mevkilerde bulunan yetkililerin, hazineye ait tahsisat, araç, gereç, bina gibi kaynakların veyahut da tahsis edilen kadroların, ehil olmayan kimseleri yerleştirmesi (kamu israfı),
- Plansız ve gereksiz yapılan alışverişler neticesinde ev eşyaları, aksesuar, elbise, (cep telefonu, bilgisayar, tablet) teknolojik aletlerin alınmasıyla aile bütçesinin sarsılması (mali israf),
- Sünnet, nişan ve düğün gibi merasimlerde, “hayatta bir kere oluyor” düşüncesiyle gereksiz harcamalar,
- İslâmî-yerli mimariye hitap etmeyen, depreme dayanıksız ve çürük binaların inşası,
- İhtiyaç duyulmadığı halde tarım arazilerinin imara açılması (gereksiz konut edinme düşüncesi),
- Yukarıda sayılan israf türlerinin yanı sıra, kulluk, inanç, ibadet, (çok konuşma, çok övme/övünme, çok yerme vd.) ahlak ve hukuk gibi sahalarda da müsrif davranılmaktadır.
İsrafa Yönelik Alınabilecek Tedbirler
- Çok uyuma, atalet, lüzumsuz işlerle uğraşma gibi faydasız işlerle ömür sermayemizi beyhude tüketmeyelim.
- İsrafa karşı önce kendimiz, sonra aile efradımız ve son olarak da çevremize karşı farkındalık oluşturabiliriz. Erdemli Müslüman ve insan olmanın yolunun; israf, debdebe ve şaşalı hayat sürmekten geçmediğini/geçmeyeceğini yavrularımıza yaşayarak gösterelim.
- Çalıştığımız işyerinde veya amme hizmeti veren kurumların kaynaklarını kullanırken kendi kazancımız/malımız gibi gözetelim.
- Yeryüzünde bizlere bahşedilen nimetlerin bir gün tükenebileceğini ve bunlardan hesaba çekileceğimizi aklımızdan çıkarmayalım.
- Aşırı lüks (gereksiz) harcama ve lüks yaşam sonrasında Allah’ın gazabına düçar olabileceğimizi unutmayalım.
- Marka takıntısı yerine kaliteli ve hesaplı ürünleri bulmanın yollarını arayalım.
- Bugün gıptayla izlediğimiz zengin ve müreffeh ülkelerin/vatandaşların, gösterişten uzak çok sade yaşadıklarını zihnimizin bir köşesine yerleştirelim.
Hulasa israf, sadece ekmeğin ya da yemeğin çöpe atılmasından ibaret değildir; topyekûn bütün kaynakların yersiz ve amacının dışında harcanmasıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.