İNSAN HAKLARI BU MU?
İnsan hakları diyoruz ama hepsi lafta kalıyor. Bu insan hakları sanki uzayda bir nesne... Herkesin ağzında bu kelime. Herkes bunun olması gerektiğini...
İnsan hakları diyoruz ama hepsi lafta kalıyor. Bu insan hakları sanki uzayda bir nesne... Herkesin ağzında bu kelime. Herkes bunun olması gerektiğini söylüyor. Muhalefette başka söyleyip iktidarda bu söylemleri unutan siyasi partileri yıllarca izledik. İktidara gelenler sabit ücretle çalışan insanların gelir düzeylerini artırmadığı için bu kesim birçok şeyden mahrum şekilde yaşamaya mahkûm kalmıştır. İnsanlığın bir gereği barınmaktır. Bu ya kira ile ya da ev sahibi olmakla mümkündür. Günümüze bir bakalım. Sabit ücretle çalışan bir dar gelirli ev sahibi olabiliyor mu? Koskoca bir HAYIR. Kiralık ev tutabiliyor mu? En ücra yerlerde ve zorlanarak tutabiliyor değil mi? Tuttuğunda da kira gelirinin çok büyük bir bölümüne karşılık gelmektedir. Isınmak için kömür, doğalgaz alabiliyor mu? Belediye yardımlarına muhtaç hale gelen insan manzaralarını TV ekranlarından izliyoruz. Sırf Ankara da belediyesinden yardım talebinde bulunan insan sayısı yüz binler ile ifade ediliyor. Ya mutfak? İnsanın olmazsa olmazı gıdadır. Gıdasını tedarik edemeyen sabit ücretli yarı aç yarı tok yaşamanın sırrını öğrenmiştir. Ekmek tüketiminde dünya da birinciyiz. Vatandaş ekmek olmazsa doymuyor. Sağlıklı bir beslenme gelirine sahip olamayan insanımız ancak bu şekilde aç kalmaktan kurtulmaktadır. Sağlık giderleri ne durumda? Sağlıklı beslenemeyen, ısınamayan, giyinemeyen insanımız hastane önlerinde kuyruklar oluşturmaktadır. Buna da neşter atılmaktadır. Artık vatandaş sağlık giderlerine katılım yapacaktır. İnsan niye çalışır? Çok basit bir soru değil mi? Ama cevap insanca yaşamak için olması gerekirken böyle değildir. Aç kalmamak için belediyelerden gıda ve yakacak yardımı almak için olmaktadır. Bu eşyanın tabiatına aykırı bir durumdur. Ve büyük bir çelişkidir. Çalışıp açlığa mahkûm olmak ne büyük talihsizlik değil mi? İnsan hakları inşa etmeye çalışanlar uzayda araştırma yapmasın. O kadar da uzağa gitmeye gerek yok. Emekli, işçi, memur, perişan. Yoklukla açlık arasında gidip geliyorlar. Bunların ekonomik durumları iyi olmayınca köylü ve esnafta perişan olmaktadır. İnsanları yardım alır hale getirmek insan hakları ihlali değil de nedir? Çalışana zaruri ihtiyaçlarını giderebilecek maaşı vermeyip onu yardıma muhtaç etmek ne kadar insancıl bir yaklaşımdır. Ülkeyi yönetenler bu kadar insanın vebalini taşımaktadır. Bu kadar insanın ahını almak... Dedik ya cehenneme koşarak gitmek kul hakkı ile oluyor... Efendim ülke şartları falan filan. Bir sürü süslü cümleler ile açıklama yapıyorlar. İktidar gelebilmek adına dünya kadar vaat yaptınız. Neden yapamayacağınız şeyleri söylediniz? Elbette söylersiniz amaca ulaşabilmek için her şey mubah değil mi? Ama unuttuğunuz bir şey var; " mazlumun ahı ,indirir şahı"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.