Hüseyin Çelik, Kılıçdaroğlu'na 'mezhep'ten yüklendi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP'yi Türkiye'nin BAAS partisi olduğunu söyleyerek ''Acaba Kılıçdaroğlu mezhep yakınlığı dayanışmasıyla mı Suriye'ye sahip çıkıyor?'' dedi. Çelik'in sözlerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'den yanıt geldi. Tekin, 1 yıl önce Başbakan Erdoğan’ın Suriye’ye gidip, Devlet Başkanı’nı getirip ’Sıfır sorunlu ilişkilerimiz var’ dediğini hatırlattı ve ''Türkiye’nin iç meselelerindeki iç sorunları bir mezhep meselesine bağlamaları bunların nasıl bir faşist kafatasına sahip olduklarını gösteriyor'' diye konuştu. Parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, dün yapılan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı hakkında bilgi veren Çelik, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. İsrail ile köprülerin tamamen atılmadığını ifade eden Çelik, ‘’İsrail'in özür dilemesi halinde ilişkiler eskisi gibi devam edecektir. Bizi üzen şey şudur; uluslararası meselelerde iç politik hesaplar bir taraf bırakılır. Türkiye'nin siyaset geleneğinde de bu vardır.’’ dedi. AK Parti Genel Merkezi’nde gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Çelik, muhalefeti eleştirerek ‘’ilkel kabileler’’ benzetmesi yaptı. Çelik, muhalefetin her şeye tepki göstermesini şöyle açıkladı: ‘’Eskiden antik çağlarda bile ilkel kabileler kendi aralarında didişirler ama dış bir saldırı olduğunda bütün kabilelerin ortak bir çatışmaları olduğunda kini bir kenara bırakırlar. İlke kabileler bile bunu yaptığı halde muhalefetimiz bunu başaramadı. Türkiye'de muhalefet meselesi var ve muhalefet sınıfta kaldı.’’ CHP’yi Suriye’deki Baas Rejimi’ne benzeten Çelik, ‘’CHP ile Arap ülkeleri arasındaki baasçı rejimler arasında genetik akrabalık vardır. CHP, Türkiye'nin Baas partisidir. Türkiye, kendi Baasçı rejiminden 1950'lerde demokratik yollarla seçimle kurtuldu. Bugünkü yapıyı çok iyi tahlil etmemiz gerekir. Biz Ortadoğu'daki demokratikleşmeyi desteklerken, bizim ana muhalefet liderimiz çıkıp ‘Sana ne' diyor. Benim bitişiğimdeki komşum kendi evini yakma hakkına sahip değil. O evini yakarsa benim de evime sıçrar. 870 km sınırımız olan bir ülkeden bahsediyoruz. ‘Suriye'de olan bitenden bana ne' diyemeyiz.’’ diye konuştu. “MEZHEPDEN  MI?” Muhalefetin dış politikaya yönelik eleştirilerinde Türkiye'nin çıkarlarını dikkate alması gerektiğini belirten Çelik, şöyle konuştu: “İsrail'le olan meselemiz bir uluslararası meseledir, milli meseledir. Siyasi partilerin elbette politikalarımızı eleştirmek gibi bir hakkı vardır ama bunu yaparken Türkiye'yi haksız gören, diğer ülkeleri haklı kılan bir tutum içine girmelerini yadırgarız. Niçin savunuyorsunuz Suriye'deki Baas'çı rejimi? Açıkçası aklıma başka kötü şeyler de geliyor. Suriye'deki Baas'çı rejim yüzde 15'lik kitleye dayanıyor. Acaba Sayın Kılıçdaroğlu mezhep yakınlığı dayanışmasıyla mı Suriye'ye bu manada sahip çıkıyor? Bu da aklımıza gelir. Eğer böyle bir şey yapıyorsa bu daha da affedilmezdir. Siyasi partilerimizin makul meselelerde, makul bir zeminde bize muhalefet etmesi en tabi haklarıdır. Ama Türkiye'nin tezlerini zayıflatacak tutum ve davranışlardan kaçınmalarını da talep etmek bizim en tabii hakkımızdır.” Hüseyin Çelik, Türkiye’nin bir yol ayrımında olduğunu belirterek, ‘’Biz bir yol ayrımındayız. Yönetilen bir ülke mi olacağız, yoksa yöneten, küresel iradenin bir parçası mı olacağız? Biz sıfır sorunlu dış politika derken kötü bir şey mi söyledik?’’ Ak Parti iktidarı olarak popülizm yapmadıklarını aktaran Çelik, ‘’Biz kendi sokağımıza yönelik bile popülizm yapmıyoruz. Popülizm anlamına gelebilecek bir uygulamayı vicdani olanlar çıkıp söyleyebilir mi? Yok böyle bir şey. Arap sokağına yönelik popülizm yapmıyoruz. İnsanlık vicdanı bunu gerektirdiği için yapıyoruz.’’ şeklinde konuştu. Konuşmasında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi de eleştiren Çelik, şöyle devam etti: ‘’Bahçeli diyor ki İsrail'le bir taraftan gerilim politikası yapıyorsunuz bir taraftan Başbakan Yahudilerin verdiği cesaret ödülünü geri iade etsin. Derdimiz Yahudilerle değil. Sıkıntımız, İsrail hükümetlerinin yaptığı zulümlerdir. AK Parti, toptancı olarak bir kavmi itham etmez.’’