HERON – PREDATÖR – ANKA KISKACI (İKİ)

Bilinen o ki, İsrail bakım için parasını aldığı uçakları vermemekle, Amerika da kullanım yetkisini vermemekle,  Türkiye’ye karşı açık tutum içindedirler. İkisi de PKK terörünün devam etmesinden yanadırlar. Şu çekiç güç olaylarını neden unutuverdik? PKK’lıların İsrailliler tarafından eğitildiğini neden unutuveriyoruz? Lojistik desteğinin İsrail-Suriye-Barzani üzerinden yapıldığını nasıl görmezden ve bilmezden geliyoruz. Bir de demezler mi? Amerika’da Obama ile görüştük. “Bize Predetörleri gönderecekler” diyorlar. Uyu bebek uyu. Nen. Neen. Neeeen. Yok kardeşim son on yıldan beri Amerika ile istihbarat işbirliği yapıyoruz. Yapılan bir şey yok. Yapılan şu bu söylemlerle, terör konusunda halkın gözünün boyandığını görüyoruz. Halkın yürekleri soğutulmaya çalışılıyor. Size bir şey söyleyim. Halkın yüreği müreği soğumuyor. Anka adlı uçaklara gelince. Bu uçaklar yerli imalâtımızdır. Ancak gelecek seneye ordunun emrine alınacaktır. O zaman kadar köprülerin altından daha çok sular akar. Şu endişeyi her zaman duymak zorundayız. Fantom uçaklarının kullanımı için,  yazılımını yapan yerli mühendislerimizden, teknikerlerimizden  yirmiye yakını, bu son on yıl içinde birer ikişer öldürüldü. Kimse bu ölümleri durduramadı. Durduramadı değil. Durdurmadı. Ölümlerin de hiç biri aydınlatılmadı. Halkımızın bu cinayetlerden bilgisi yok. Orta Doğu Teknik Üniversitemizden mezun olmuş bu genç mühendislerden biri, sabah oturduğu siteden işine giderken arkadan vuruldu. Suçlusu bulunamadı. Birisi Eskişehir yolu üzerinde aracıyla seyrederken,  saman yüklü araca çarptı. Öldürüldü, Suçlusu bulunamadı. Bir askerde kaldığı görev ofisinde ölü bulundu. Suçlusu bulunmadı. Bir gurubu Çanakkale’den görevden dönerken bindikleri uçak, Manisa yakınlarında dağa çakıldı. Olayın iç yüzü açıklanmadı. Ellerindeki bilgi dolu dosyalar ve bilgisayarlarındaki bilgiler kaza yerinde yok edildi. Biri kendi evinde intihar etti gibi saçma sapan ifadelerle yok edildiler. Suçlular ortada yok. Ailelerinin çabaları, bir sonuca varamıyor. Bunlar ASELSAN mühendisleriydi. Hepsi de yirmi beşinde otuzunda seçkin insanlarımızdı. ASELSAN gibi bir kuruluşumuzda, üstelik hepsi de kurumun en hassas ve ve en önemli birimlerinde çalışıyorlardı. Özel hayatlarında hiçbir edep dışı yaşantıları olmayan gençlerimizdi. Öldürüldüler. Aileleri kendi acılarıyla baş başa bırakıldılar. Şimdi de Anka mühendislerimizin hayatı, yukarıda anlatılanlar dayanarak söylüyorum. Anka mühendisleri tehlike altındadır. Siz misiniz boyunuzdan büyük işlere karışan? Diyecekler. Onlarda belki birer ikişer yok edilecekler. Asıl gariplik burada. Dünya yüz yıldan beri, insansız hava araçları yapımıyla uğraşıyor. Büyük başarılara imza atmışlar. Biz ancak iki bin on iki de, kendi insansız uzay aracımıza, adı Anka olan aracımıza ilk defa kavuşacağız.  Onu da kullanıma geçirirsek ne iyi. Mühendislerimiz öldürülmekten kurtarabilirsek ne iyi. Her ne kadar çok kötülükler yaşıyorsak da, bundan böyle iyi şeyler olacağı, PKK terörünün önünün alınacağı, alınmasını şart olduğunu inancımı koruyorum. SON