HANGİ DÜNYA?
Çocukken 4/3'ü sularla kaplı olan bir gezegen tanımıyla ezberime aldığım dünyanın, şuan kaçta kaçının masum insanların kanıyla kaplı olduğunu...
Çocukken 4/3'ü sularla kaplı olan bir gezegen tanımıyla ezberime aldığım dünyanın, şuan kaçta kaçının masum insanların kanıyla kaplı olduğunu düşünüyor olmak çocukluğuma yapılan en büyük ihanetti. İlkokul öğretmenim "Hayatımızı bu gezegenden başka idame ettirebileceğimiz bir yer daha yok " dediğinde tek korkumuz ozon tabakasının delinmesi ya da küresel ısınma tehlikesiydi. Hassasiyetim şu boyuttaydı; nerede bir deodorant sıkan birini görsem namlusu bir insana uzatılmış silah görmüşcesine vazgeçirme çabalarına başlardım. Büyüdüm... Ozon tabakası delinmedi ama namlusu tüm insanlığa çevrilmiş silahlar gerçekti artık. Ve ben vazgeçirme çabalarıma kimden başlayacaktım. Evet, çocukken binbir güzelliğiyle ezberime aldığım dünya, şimdi başka bir gezegende hayat olmasını dileyecek kadar yaşanılması her geçen gün zorlaşan bir yer haline gelmişti. Kurallarını kimlerin koyduğunu bilmediğim kanlı bir oyunun piyonlarını ve kurbanlarını biliyordum sadece. Bu oyunu başlatan kimdi, kimde hesap soralım? Kuralları belirleyen kimdi, adaleti nerede arayalım? Herşeyi bir kenara bıraktım, ölümlerini izlemeye alıştığımız yitip giden canlar, hangi savaşın bedelini ödediyordu? Bir ülkeden, bir topluluktan; olmuş ya da olacak olan bir savaştan bahsetmiyorum. İnsanlığı katleden her birey, acımasız ve ölçütü insan olmayan her zihniyet bu günahtan bir parça vebal taşıyor. Durumun ehemmiyeti ortadayken yaşadığımız hangi dünya?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.