Alaattin Karaer

Alaattin Karaer

Hacı TAŞAN! (Bozlağın Altın Sesi)

Hacı TAŞAN! (Bozlağın Altın Sesi)

alaattin-karaer--kose-yazisi-006.jpg

Allı turnam bizim ele varırsan
Şeker söyle kaymak söyle bal söyle

* * *

Yüce dağbaşına yağan kar idim
Yağdı yağmur güneş vurdu eridim
Evvel yarin sevdiği de ben idim
Şimdi uzaklardan bakan ben oldum

 

* * *
Bugün ayın ışığı

 

Elinde bal kaşığı
Yine nerden geliyon
Mahlenin yakışığı

     

      Gazetemizi aradım, Hacı Taşan’la ilgili bir program var mı acaba diye. Özellikle Kültür Müdürlüğü tarafından yapılır mı diye düşünmüştüm. Nerde…

      Keskin Kaymakamlığı ve Belediyesi tarafından, Hacı Taşan Kültür Merkezi’nde olduğunu ve davetiyesini gönderdi.

      Ölümünün 34. yıldönümünde Hacı Taşan!

      53 yaşında ölen Keskinli sanatçımız bu kısa ömründe dillerimizden düşmeyen, düğünlerimizde, özel günlerimizde dillerimizden düşmeyen yöremizin türküleriyle birçok eserlere imzasını atmıştı.

      Hacı Taşan bozlak, kırık hava, ağıt ve halay havası türlerinde eserler veren mahallî sanatçı ve ozanlardan biridir. Hacı Taşan’ı asıl üne kavuşturan ve eserlerinin çoğunu söylediği tür ise bozlaklarıdır.

      Tam olmasa da, kısaca kaynaklardan öğrendiğimiz kadarıyla birlikte tanımaya çalışalım sanatçımızı.

     " Türkü Yozgat'da doğar, Kırşehir'de oyun havası olur, Keskin'de elenir."

      Keskin'deki folklorik oluşum ve Keskin türkülerinin anonimleşme sürecindeki farklı ve ağırlıklı yerini vurgulayan bu söz, bir bakıma birbiriyle komşu bu üç yörenin karakteristik özelliklerine de işaret eder.

      Hacı Taşan seçkin türküleri, halayları çalıp okuyan bir sanatçı olarak Keskin folklor musikisinde büyük ağırlığa sahip hemen hemen tek sanatçıdır. Tabii Keskin havaları üzerine yapılacak tüm estetik ve yapısal açıklamalar, bir anlamda Hacı Taşan'ın sanatını tahlil anlamına da gelecektir. Çünkü Keskin türküleri onunla gelmiş geçmiş en usta yorumcusuna kavuştuğu gibi, Hacı Taşan'ın ismi, sanatçı yeteneklerini sonunda kadar kullandığı o güzelim Keskin türküleriyle adeta özdeşleşmiştir.

      Keskin'e bağlı Hacelobası Köyü’nde 1930'da doğan Taşan, aslen Kırtıllar köyünden. Kırtıllar o yıllarda "abdal" aşiretinin en yoğun olarak yaşadığı köylerden biri. Büyük bozlak ustası Muharrem Ertaş da buralı ve Neşet Ertaş'ın da doğum yeri Kırtıllar. Bu yoksul köyün toprakları hiçbir zaman insanlarını varlıklı kılmaz, fakat dünyanın en zengin nağmelerini içeren, en içli, en yanık türkülere can verir. Bozkırın ortasındaki bu fukara köy, Anadolu halk müzikleri içerisinde en orjinal renk ve anlatıma sahip bir tür "Anadolu blues"u olarak nitelendirilebilecek bir müziğe, abdal/aşiret müziğine kaynaklık eder.

      Bağlamayı çok seven bir ana ile, yörenin ünlü davulcularından olan Abdullah Çavuş'un dört çocuğundan biri olan Hacı Taşan, oniki yaşlarında başlar saz çalmaya. Babası, o zamanlar yörenin en namlı ustalarından olan Yusuf Usta'ya iyi bir saz yaptırır ve tutar elinden küçük Hacı'nın, o günlerde Seyfeli (daha sonra Barak) köyünde oturan üstad Muharrem Ertaş'a çırak verir. Ve böylece Hacı Taşan, bu müziğin tek ve en etkili eğitim/öğretim şekli olan bir ustanın yanında çıraklığa başlar.

       Muharrem Ertaş, Hacı Taşan'ı yanına alarak bugün hala bu müziğin hem öğrenildiği hem de en çok icra edildiği mekanlar olan düğünlere götürür. "Düğün çalgıcılığı" onlar için çoğu zaman tek ve en önemli meslektir. 1970 'lerden sonra önce radyo ve plak, daha sonra da televizyon ve kaset gibi kitle iletişim araçlarını kullanarak daha geniş bir pazara seslenme imkanına kavuşan yöre sanatçıları, yine de düğünlerde çalmayı hiçbir zaman bırakmamışlardır. Bu, şüphesiz aynı zamanda

arz -talep konusu.

      Ve böylece zaman içinde kendiliğinden oluşan o çok büyük mahalli şöhretin dar kalıplarını kırarak geniş kitlelere ulaşan, hatta tüm Türkiye'ye seslenen, o yöreye mensup ilk mahalli sanatçı Hacı Taşan olmuştur.

      Hacı Taşan'ın repertuar itibarıyla yöresinin dışına pek çıkmadığını görüyoruz. Başta Keskin olmak üzere, Yozgat, Kırıkkale, Kırşehir, Kaman ve Şereflikoçhisar gibi yerlerde dolaşmış, buraların bozlak ve halay havalarını, türkülerini kendine has bir üslupla çalıp söylemiştir.
       Orta Anadolu müzik geleneğinde kendine has bir çizginin temsilcisi olan Hacı Taşan'ın sanatı ile ilgili elbette çok şey söylenebilir. Kendisiyle beraber Çekiç Ali ve Neşet Ertaş gibi sanatçıların da ustası olan Muharrem Ertaş'ın Hacı Taşan üzerindeki bariz etkisini belirtmek gerekir. Fakat Hacı Taşan'ın hiç bir zaman taklide düşmediğini, kendi tavır ve üslubunu kısa zamanda bulduğunu ve kendi ustalığını konuşturduğu bilinir. Hacı Taşan'ın bu "nevi şahsına münhasır" sanatçı kişiliği üzerinde Keskinli olmasının ağırlıklı yönünü vurgulamak gerekir.  Keskin,  coğrafi konumu bu konumdan kaynaklanan kültürel zenginliğini müzikal zenginliğe dönüştürebilecek bir sanat potansiyeline her zaman sahip olmuştur. Yöredeki Alevi-Bektaşi kültür birikimini de kendi kültürel potasında eriterek başarılı sentezlerin ortaya konulduğu Keskin musiki folkloru, Hacı Taşan'la en güçlü yorumcularından birine kavuşmuştur.

      TRT repertuarlarında da yer alan birçok eseri mevcuttur. Bazı önemli eserleri şunlardır:

      Açtım Perdeyi Durnamı Gördüm, Allı Durnam Bizim Eve Varırsan, Altın Yüzük Ulanmaz, Babına Da Deli Gönül Babına – 2, Bugün Ayın Işığı, Bura mıdır Koçyiğitler Vatanı, Değirmenin Bendine – 1, Döndün mü Benden Yüzü Dönesi, Erciyes’ten Duman Kalktı, Gelmemiş Dünyaya Sen Gibi Taze, Giden Ay Tutulur mu?, Helkemi Suya Daldırdım, Mavilim Mavişelim, Ne Güzel Yakışmış Allar Ayşe’ye, Sürüler İçinde Sürmeli Koyun, Yaylalar İçinde Erzurum Yayla – 1, Yüce Dağ Başına Yağan Kar İdim…

    9 Mart 1983 tarihinde, geçirdiği üçüncü kalp krizinde 53 yaşında kaybettiğimiz, bozlağın gür altın sesi Hacı Taşan'ı bir kez daha anıyoruz.

 

 

 

Bu yazı toplam 3290 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Alaattin Karaer Arşivi