“HACI HÜSEYİN EFENDİ”
KIRŞEHİR-AKPINAR’DA YAŞAMIŞ BİR VELİ ...
KIRŞEHİR-AKPINAR’DA YAŞAMIŞ BİR VELİ
“HACI HÜSEYİN EFENDİ”
Anadolu, Horasan’dan gelen Ahmet Yesevi’nin talebeleri sayesinde Türkleşmiş ve İslamlaşmıştır. Hacı Hüseyin Efendi’de bu gönül erlerinden biridir. Bu zat hakkında bildiğimiz Horasan’dan Anadolu’ya gelen Türkmen Boylarından birisine mensup olduğudur. Hacı Hüseyin Efendi, Akpınar köyünde yaşarken Çiçekdağı’nın Abdiuşağı köyünde bulunan arkadaşı Turidi hoca ile Kayseri’ye giderek Hacı Torun adında bir büyük zatın yanında 9 yıl Medrese eğitimi almışlar ve Müderris olarak diploma almışlardır. Kayseri’den dönerlerken iki arkadaş kavilleşmişler ve demişler ki; “sağ olan önce ölenin cenaze namazını kıldırsın”
Hacı Hüseyin Efendi Akpınar’da arkadaşı Turidi hoca ise Abdiuşağı’nda medrese açarak bu mekânları bir ilim, irfan ve fazilet yuvası haline getirmişler. Birçok öğrenci yetiştirip, dini ve ilmi konularda halkı aydınlatmışlardır. Hacı Hüseyin Efendi, ilmiyle bir ışık etrafını aydınlatmış ve ünü her tarafa yayılmıştır. Öyle ki askere gidecek ve evlenecek gençler ona gelip hayır duasını alırdı… Bir öğrencisi askere gidişinde;
“Efendimsin, efendiler serbisin
Nüfusundan karlı dağlar erisin
Üç yüz altmış mollanın başı sensin
İzin ver efendim gideyim gayri.” diyerek Hacı Hüseyin Efendi’den izin istemiş.
Hacı Hüseyin Efendi, Hicri 1323 (1905) yılında vefat etmiştir. Onun ölümü Turidi Hocaya ayan olur. İkindi namazını kıldırır ve Turidi Hoca der ki” Atımı hazırlayın, Hacı Hüseyin Efendi vefat etti. Ben gidiyorum” der. Atıyla köyden çıkarken, halka uzaktan gelen atlıları gösterir. “İşte Hacı Hüseyin Efendi’nin haberini getiriyorlar” diyerek Akpınar’dan gelen kafileyi bilir. Hacı Hüseyin Efendi’nin cenaze namazını kıldırır ve şu mersiye’yi söyler.
Aldım haberini vak-ı asırda Nurdan direk arşumanı dayandı
Yaktı derunumu narın Hüseyin Gökteki melekler hep seni andı
Yok, idi emsalin Şam’da, Mısır’da Resulullah talkın verdi ceset uyandı
Gitti gözlerimin nuru Hüseyin Heyhat gitti ki gelmez Hüseyin
Sen idin Dünyada bir zıllı zail Sen idin Dünya’da bir iftiharımız
Tenlerin Turab meşrube mail Ser çekti semaya ahu zarımız
Evliya, Enbiyabu hükme gail Hem üstadımız hem de pirimiz
Sende teslimeyle seri Hüseyin Yaktı derunumu yaktın Hüseyin
Değiliz billahi mevtine razı İnandık ölüme imanımız var
Bozulmaz mukadderde yazılan yazı Azrail elinden dermanımız var
Ölüp öksüz ettin cümleten bizi Dü cihan serveri sultanımız var
Şefi ol mahşerde bari Hüseyin Ümmete şefaat karı Hüseyin
Sene 1323’te eyledin hicret Böyle olur peygamber’in ümmeti
Zamanında Abdülhamit’i devlet Yere değer sarığının sünneti
Şabanı şerifte eyledin rıhlat Mevlam, sana nasip etsin cenneti
Ağlattın ahbabı yarı Hüseyin Şefi ol mahşerde bari Hüseyin
Zikri cemil ile anarım adın Der Turidi erdi yaşım altmışa
Dilimde daima eylerim yâdın Yok yakınım varacağım yetmişe
Hakikat manevi çoktur evladın Arada kıyamet koparsa başa
Hiçbiri yurdunu tutmaz Hüseyin Mürşidi kâmil ol yürü Hüseyin
Hacı Hüseyin Efendi’nin Türbesi Kırşehir’in Akpınar ilçesinde bulunmakta ve halk tarafından ziyaret edilmektedir. Günümüzde torunları Köremezli, Apaydın ve Can soyadıyla yaşamaktadırlar. Yolunuz Akpınar ilçesine düşerse, bu yüce zatın türbesini ziyaret edin.
(KAYNAKÇA; Nafis Apaydın, Ziya oğlu 1950 Akpınar doğumlu, torunu)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.