Gel de gurur duyma

Gel de gurur duyma

Cumhuriyet şehri Kırıkkale, Cumhuriyetle birlikte adını MKE kurumuyla bütün Türkiye’mize duyurdu. Kendi çevresi dâhil komşu illerin insanlarının da...

Cumhuriyet şehri Kırıkkale, Cumhuriyetle birlikte adını MKE kurumuyla bütün Türkiye’mize duyurdu. Kendi çevresi dâhil komşu illerin insanlarının da ekmek kapısı oldu. Sanatı bilmeyenler sanat sahibi oldu. Memleketin işçiye, işçinin de işe ihtiyacı vardı. Bunlar birbirini tamamladı. Kırıkkale MKE Kurumu pirinç fabrikasından tutun da tezgâhları yapan fabrikalar silahını üreten, silah fabrikaları çeliğini üreten çelik fabrikalarını, mühimmatını üreten mühimmat ve barut fabrikalarını, elektriğini kendi üreten kuvvet merkezlerini işçisinin, ustasının, müdürünün ve ailelerinin ihtiyacına cevap verecek sosyal tesislerini kurarak köy olan Kırıkkale’mizin bu gününü hazırlayan bir devlet kuruluşu olmuştur. Bunları yapan, yapılması için tarlalarını bağışlayanları o zamandan bu güne kadar bu kurumun ekmeğini yemiş, bundan sonra da yiyecek olanlar unutmamış ve unutmayacaklardır. Bu kurum bazı zamanlar ya sendikaların ya da siyasilerin yanlış yönlendirilmesiyle zorluklar yaşamışlarsa da ehil eller sayesinde bu günlere gelmiştir. Halkımız arasında bu kurumda çalışanların sayılarının azalması zafiyet olarak söylense de öyle olmayıp teknolojinin ilerlemesi sayesinde on işçinin yaptığı bir işi bir makinenin yaptığı, bunu da bir işçinin bir düğmeye basarak hallettiği dikkate alınırsa bunun bir zafiyet değil, teknoloji gereği olduğu anlaşılacaktır. Zaten hangi iş kolunda olursa olsun bundan sonra işsize iş bulma değil kaliteli vasıflı işçiye iş bulunacaktır. Ne verirsen onu yaparım devri geçmiştir. Ben şu işin işçisiyim deyip o işte istihdam edilme zamanı gelmiştir.

Şu durumu yakinen görüyorum yapılan üretimlerden MKE Kurumu işçilerinin kaliteli işlerinin ehli oldukları görülmektedir. Teknik elemanlarla (mühendisler) donanımlı bilinçli işçilerle üretilen bilhassa silah fabrikası üretimleri bütün milletimizi gururlandırmaktadır. Bunun mimarı bütün fabrikalarımızın çalışanlarını tebrik ediyor, beyinlerine, ellerine sağlık diliyoruz. Bu hususta ihracatımıza da katkı sağladıkları kendi askerimizin ve emniyet teşkilatımızın ihtiyaçlarını karşıladıkları için minnettarız. Bu aşamada türlü nedenlerle ordumuzun ve emniyetimizin ihtiyaçları ithalat yoluyla karşılanıyorsa bundan vazgeçilip kendi fabrikalarımıza, mühendislerimize ve işçilerimize güvenmelerini onların önünü açarak onlara fırsat vererek ithalat kapılarını kapatmalarını istiyoruz. İster pahalı olsun ister biraz zaman alsın ama kendi ihtiyacımızı kendimiz karşılayalım. Bu millet kendi yaptığıyla gurur duysun. Bu milletin parası ithalata gitmesin. İhtiyacımızın bir kısmı değil tamamını bizim mühendisimiz, bizim işçimiz yapsın. Her şeyin en iyisini bu milletin evlatları yapar. Bundan hiç şüphemiz yoktur.

10 Mayıs 2014 Cuma günü ilimizden Ankara’ya gönderilen piyade tüfeğimizle gurur duyduk. Bu gururu bizlere yaşatan MKE Kurumu çalışanlarının alınlarından öpüyor, bunlarla yetinmemelerini daha iyisini, daha ekonomik fiyatla, daha kısa zamanda üreterek dünya piyasalarında isim yapmalarını bekliyoruz. Buna hiçbir kişi, kurum ve kuruluşun engel olmasını değil destek olmasını istiyoruz. Çalışan üreten insanlarımızın şevkini kırmayalım. Onlara destek olalım. Siz bunu üretmeyin biz size daha kalitelisini, daha ucuzunu veririz sözlerine inanmayın, kanmayın. Bu zihniyet 1930’lu yıllarda kurulan uçak üretecek fabrikaları böyle kapattırmışlar. Zamanın yönetimini böyle aldatmışlar. Bizleri senelerce geri bırakmışlar. Elin barajındaki suya güvenmeyelim. Canları sıkılınca suyumuzu kesiverirler. Kendi barajımızı kendimiz yapalım. Kendi silahımızı kendimiz üretelim. Bunlar olduğu zaman kendi verdikleri silahları ve mühimmatı bize nasıl kullandırmadıklarını unutmadık. Bunları bizlere unutturmaya çalışanlara inanmayalım. Pahalı olsun, kendi malımız olsun istediğimiz zaman istediğimiz gibi kullanma özgürlüğümüz olsun.

Bu arada düşündüğüm bir durumu dillendirmek istiyorum. Ankara’ya gönderilen bu silahları taşıyan kamyonları korumakla görevli birimler var mıydı yoksa yalnız mı bıraktık bunu çok merak ettim. Olur ya su uyur düşman uyumaz bu milletin başına istemediğimiz zaman neler geliyor Allah her türlü musibetten bu milleti ve milletin malını korusun. Daha iyi günlerde, iyi işlerde buluşmak üzere Allah yolunuzu açık etsin.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.