Eğitimde boşluk olmaz
2013-2014 eğitim ve öğretim yılının sonunda alınan bir karar uygulanarak okul müdürlerimizin görevlerine son verildi. Bu kararın doğru veya yanlış...
2013-2014 eğitim ve öğretim yılının sonunda alınan bir karar uygulanarak okul müdürlerimizin görevlerine son verildi. Bu kararın doğru veya yanlış olduğu üzerinde durmayacağız. Ama okullarımız haziran ayında tatile girince bir yıl sonraki eğitim ve öğretime hazırlanması için bilhassa temmuz ve ağustos aylarında bakım ve onarımları ve genel temizlikleri yapılarak yeni öğretim yılına hazırlanırlar. Bunları da okul müdürleri ve müdür yardımcıları yapar, takip eder yeni öğretim yılının sıkıntısız başlamasını sağlarlar.
Öyleyse yapılacak atamaların en kısa zamanda gerçekleşmesi boşluğun yaratılmaması gerektiğine inanıyoruz. Bu durumu ilimizi yöneten sayın valimiz ile milli eğitim müdürümüzün daha iyi düşüneceğinden şüphemiz yoktur. Bu görevlendirmelerin kişilerin ve sendikaların hırsına kapılmadan işin ehline teslim edilmesini bekliyoruz. Okullarımızın başında görev almış başarılı müdürlerimizin yerlerinin korunması, işin ehli olmayanlar varsa onların da uygun yollarla değiştirilmesinin daha uygun olacağının anlayışı içindeyiz.
Bazı zamanlar olduğu gibi bazılarına yer açabilmek için işin ehli idarecilerimizin harcanmasına gönlümüz razı olmaz. Okulun başarısı, ilimizin başarısı okul müdürlerimizin başarılı olmasından geçer. Hepimizin de aradığı ve beklediği de eğitim ve öğretimde ilimizin başarısı ise bunun ehli olan idarecilerin yıpratılmaması dileğimizdir.
Her hükümetin, her kurumun bir ideali, bir uygulaması tabi olacaktır. Ama bu uygulamalar hele de milli eğitimde çok önemlidir. Taşların sık sık yerinden oynatılmasının neticelerinin iyi olmadığını ve olamayacağını geçmiş dönemlerde çok yaşadık. Aynı hataların tekrarlanmaması ilimiz için çok önemlidir. Bu durumların dikkate alınmasını ilimizin eğitimdeki menfaati yönünden gerekli görüyoruz. Eğitim ve öğretimde ilimiz büyük aşamalar kaydetti. Her türde okullarımız açıldı. Okullarımızda öğretmen boşluklarımız yok denecek kadar azaldı.
Türkiye genelinde bir öğretmene ortalama 24 öğrenci düşerken ilimizde bu sayı öğretmen başına 18 öğrencidir. Bu durumları 70li yıllarımızla kıyaslayacak olursak o zamanlar sınıflarımız 50-60 öğrenci ile doluydu. Araç Ve gereçlerimiz eksikti. Okullarımızın çoğu sobalıydı. Şimdi okullarımız pırıl pırıl doğalgazla ısıtılmakta. Sınıflarımızda tek sıralarda eğitim 70li yıllarda bir sırada 3 öğrenci oturur çantasını koyacak yer bulamazdı.
Şimdi yıl başında kitaplar sıraların üzerinde, öğretmenlerimizin bütün ihtiyaçları hazır. Öyleyse bunların başarıya dönüştürülmesi lazım. Bu da çevresine okuluna sahip olan müdür ve müdür yardımcıları ve öğretmenlerle olur. Bu eğitim ordusunu incitmeden çalıştıralım ki en kıymetli varlıklarımız olan çocuklarımıza iyi hizmetler yapılsın. Bu kadar iyi yaklaşımların karşılığını veremeyen öğretmen ve idarecilerimiz varsa onların da uyarılmasında fayda vardır. Bu sözlerimiz anaokullarımızdan başlayıp liselerimize kadar geçerlidir. Bilhassa liselerimizdeki öğrencilerimizin eğitim yönüne daha dikkat etmeleri gerekmektedir. İyi bir eğitim alan çocuklarımız ve gençlerimiz öğretimin de en iyisini alırlar. Bütün idareci ve öğretmenlerimizin buna dikkat etmeleri en büyük arzumuzdur.
İHSAN AKÇA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.