DÜN ÖYLEYDİ, BUGÜN BÖYLE

Türk milleti tarihi süreçlerde her zaman zulümlerle karşı karşıya kalmış, dünün zulmünün adı başkaydı bugününün zulmünün adı başka. Dünkü zulmün baş mimarı Topal Timur 1402 yılında şimdiki Çubuk ovasında yapmış tarihte “Ankara Savaşı” olarak geçen savaşta cengâver Yıldırım Beyazıt ordusunun içinde çıkan ihanet sonucu Osmanlı ordusu mağlup olmuş Yıldırım da esir düşmüştü. Türk komutan ve hakanlarının mağlup olan orduların komutanlarına nasıl şefkat gösterdikleri tarih sayfalarında yazılmaktadır. Ama 1402 Ankara savaşı sonunda esir düşen Yıldırım’ a yaptıklarına ne demeli? Kendi Rum çocuğu olan Timur Yıldırım’a hitaben” uzat şu yüzünü Rum çocuğu” deyip yüzüne tükürmesi, Yıldırım’ın hanımına raks ettirmesi, bunu gören Yıldırım’ın beyin kanamasından ölmesi olaylarıyla şimdiki ermeni dönmelerinin çocuklarının yaptıklarının bir farkı var mı? O zaman Topal Timur denen çakal onu yaptı, şimdiki kandilin çakallarının yaptıkları aynı değil mi? Masum Kürt çocuklarının bir kısmını kandırıp dağa çıkaran, onları türlü vaatlerle kandıran, beynini yıkayıp kendi anasına, babasına, komşusuna kurşun attıran, o yörenin masum halkı Kürt vatandaşlarımıza sahip çıkan askerimize, polisimize, korucumuza pusular kuran, hendekler kazan, kurşun atan, karakollara saldıranların Yıldırım’a Rum çocuğu diyenle bir farkı var mı? Yöremizin temiz halkı Kürt, Süryani, Arap vatandaşlarımız maskesi düşen vatan hainlerini yüzde yüz dışlayınız. Devletiniz yanınızda o civa gibi gençlerimiz sizlerin rahatı için şehit oluyorlar. Sizlere uyuşturucu ticareti yaptıranlar Hint keneviri ektirip az bir parasını sizlere verip esas uyuşturucu parasıyla PKK’ya onun şehir yapılanmasını sağlayan KCK’ya para kaynağı sağlayanlara artık kanmayın. Bu devlet, bu millet sizi bu vatan hainlerine teslim etmemek için her türlü çalışmayı sağlıyor. Sanki sizi koruyormuş görünen evinizi, malınızı yağmalayan bu çakalların oyunlarını bozunuz. Kayıtsız şartsız devletinize güveniniz. Onların amacı sizi Irak ve Suriye gibi yapıp devletten koparmaktır. Irak ve Suriye halkının ne durumlara düştüğünü görüyorsunuz. Öyleyse sizler için can veren şehitlerimize layık olun. İkiyüzlülük yapmayın. Sizin yıkılan yakılan evlerinizi, camilerinizi, okullarınızı, iş yerlerinizi sanki PKK ve onun akıl hocaları KCK yaptırmamışta bunu asker ve polis yapmış yani devlet yaptırmış diyen sözüm ona oy verip seçtiğiniz bazı Milletvekillerinin sözlerine kanmayın. Onlar batan geminin, batan siyasi görüşlerinin kurbanı olacaklar. Sizler halen bu bozucuların yandaşı olmayın. Size her zaman her yerde sahip çıkan devletinizin vatandaşı olun. Sizlerin refahı için bölgenize her türlü hizmeti getiren ve halende getirmeye çalışan devletinize sahip çıkın. Yanlış davranışlarda bulunanların yeri gelince haktan hukuktan bahsedenlerin ama kendilerine gelince hukuku tanımayanların tanımayacaklarını açıklayanların yanında olmayın, bu milleti bölmeye çalışan emeni dönmeleri olmasaydı doğu ve güneydoğudaki bütün vilayetlerimiz batıda ki şehirlerimizden daha iyi olacak. Milli gelirimiz şimdikinin çok çok üstünde gerçekleşecekti. Bunların bu devlete bu millete verdikleri zararları halen görmüyor musunuz? Bunu görmek için daha ne kadar bu millet şehit verecek. Bütün bu çalışmaların sizlerin iyiliği ve insanca yaşamanız için yapıldığını niçin anlamıyorsunuz. Bu vatan hainlerine karşı devletimizin yaptığı mücadeleyi sizlerin de vermesi gerekmez mi? Bu yazımın 1402 ‘lere atıfta bulunmasına sebep olan Anadolu gazetesi köşe yazarı Sayın Salim Taşcı’ya da teşekkürlerimi sunuyorum. Bu millet dünü nasıl zaferle sonuçlandırdıysa yarını da öyle olacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Demokrasinin nimetlerinden faydalanıp millete zarar verenleri de lanetle anıyor sonlarının gelmesini bekliyoruz. Bugüne kadar şehrimizde ve yurdumuzun çeşitli yörelerinde şehit acısı yaşayanlara sabırlar, şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.