DÖVİZİ BOZDUR; OYUNU BOZ…

DÖVİZİ BOZDUR; OYUNU BOZ…

Üç tarafımız deniz; dört bir yanımız düşmanla çevrili. Dünyanın en köklü milletinin yaşadığı en güzel bu Anadolu toprağında tüm dünyanın...

Üç tarafımız deniz; dört bir yanımız düşmanla çevrili. Dünyanın en köklü milletinin yaşadığı en güzel bu Anadolu toprağında tüm dünyanın gözü var. Dost sandıklarımız bizleri hep arkamızdan hançerliyorlar. 15 Temmuz darbesindeki yapamadıklarını bu defa ekonomik yaptırımlarla ve sair entrikalarla yapmaya çalışıyorlar. Bir, beraber, iri, diri olarak kenetlendiğimiz takdirde sömürücü para babası sülük emperyalistler yine hüsrana uğrayacaklardır, göreceksiniz. Kurtuluş savaşında atalarımızın düşmanlara karşı sergiledikleri dik duruşu;  bu gün de ‘Emperyalist Haçlıların’ ekonomik saldırılarını biz torunları yapmak zorundayız. Hatırlanacağı üzere; Hindistan, Pakistan ve Afganistan’daki Müslüman kadınların verdikleri altınlar sayesinde alınan mermilerle bu vatanı, yine bu sömürgeci siyonistlerden kurtarmıştık. Bir köşede tasarruf amacıyla atıl bekleyen dövizlerimizi bozduralım ey milletim: “Dövizi bozdur; oyunu boz!” millî bir kampanyadır. Bu defa paramız tekrar şekil değiştirip, şu cebimizden döviz olarak çıkacak, bu cebimize altın olarak tekrar girecektir. Kaybeden olmayacak; ama kazanan millet olacaktır. 15 Temmuz gecesi milleti meydanlara davet eden Cumhurbaşkanımız bu defa milletinden sorumluluk almasını ve yastık altındaki dövizini bozdurup; altına ve Türk Lirasına yatırım yapmasını istiyorsa, tereddüt etmemiz anlamsız. Çünkü para her zaman bulunur; amma ve lâkin vatan para ile bile olsa satın alınamaz. Bağımsızlık ve Hürriyet asla para ile ölçülemez. Suriye ve Irak’taki sürgünlerin ve mültecilerin içinden nice ‘dolar ve döviz zengini’ insanlar yok muydu? Başımızı elimizin içine alıp, şöyle etraflıca bir düşünelim bakalım: “Para her şey mi?”  Yoksa, atalarımızın dediği gibi: “Para el kiri mi?” Bilesiniz: “Türkiye’ye ekonomik yaptırım uygulayalım!” diyenlerin bu acımasız taarruz oyunlarını boşa çıkarmak bir kurtuluş savaşı mücadelesidir. Hükümetin aldığı tedbirler de bu savaşın karşı cephesindeki savunma taktiklerinden bir tanesidir. Sözün özü: Her doğru, her yerde, her zaman söylenemez… Eğer bir Cumhurbaşkanı halkın huzuruna çıkıp; yastık altındaki tasarruf amaçlı dövizini bozdur; altın al, ya da Türk lirasına çevir diyorsa; bu necip milletin bu sese kulak vermesi gerekir. Başka bir deyişle: “Şeytana değil, imama uymamız” şarttır, mecburiyettir düşüncesindeyim. Vatandaş olarak, millî çıkarlarımız için, millî beraberliğimizi tüm düşmanlarımıza göstermenin zamanı geldi. “Dövizi bozdur; oyunu boz!”  diyenlere destek olmak,  millî görev olmakla birlikte  ve manevî bir ibadettir. Banka önlerinde kuyruk olmak için, buyurunuz efendim…       Hoşça kalınız. Duran ERDOĞAN Kırşehir Anekdotları Yazarı E.posta: duranerdogan1947@gmail.com http://www.duranerdogan.com            

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.