Depozite-gecikme faizi-tahsilât kuyruğu
Çeşitli kurumlar, verdikleri hizmetler için, önce abone işlemi yaparlar. DOĞALGAZ, ELEKTRİK, SU, KANALİZASYON gibi işler için. Bu uygulamaya itirazımız...
Çeşitli kurumlar, verdikleri hizmetler için, önce abone işlemi yaparlar. DOĞALGAZ, ELEKTRİK, SU, KANALİZASYON gibi işler için. Bu uygulamaya itirazımız yoktur. Yalnız depozite adı altında alınan paraları, vatandaş kabul etmiyor.
Bir eski dostumla karşılaştım. Dün senin kulağını çınlattık dedi. İşyerine abone olmak için ilgili kuruma vardım. İşlemler sırasında 400 küsür lira depozit parası istediler. Aboneyi kapattığın zaman geri iade ediyoruz. Kiracı isen devrettiğin zaman, devrettiğin kişiden paranı geri alıyorsun dediler.
Bir hesap yaptım. Kurum 100 bin abone yapmışsa, eski para hesabıyla, 40 Milyar lira kurumun kasasına giriyor. “ŞU PARAYA BAK. KOCA BİR SERVET” diyor. Kurum bu parayı vatandaştan alıyor. İyi de bu uygulama haksız bir uygulamadır. Vatandaş bu parayı ödemek istemiyor. Nerede bizim milletvekillerimiz diye soruyor? Nerede bizim hükümetimiz diye soruyor?
Taşıtların eksoz, muayene gibi işlemleri var. Her yıl, bazı işlemleri iki yılda bir yaptırmak zorunluluğu var. Vatandaş bu görevini bilmek zorundadır. Doğrudur da. Fakat kimi zaman çoğunluğu unutmaktan kaynaklanan suç işliyor. Ta ki bir trafik kontrolü sırasında veya kendi farkına varıncaya kadar. Aradan aylar geçiyor.
İşlemler sırasında, karşısına gecikme faizi çıkıyor. Her ay gecikme için %5 faiz isteniyor. Kredi faizleri % 5-10’larda. Enflasyon % 5-10’larda. Gecikme kusuru işleyen vatandaş, %60 gibi bir faiz ödemek zorunda. Bu parayı ödüyor. Bu bir haksız uygulama. Sorunun üstesinden gelemiyor. Nerede bizim milletvekillerimiz diye soruyor? Nerede bizim hükümetimiz diye soruyor?
Vatandaşlar vergi, elektrik, su, doğalgaz, banka gibi borçları oluyor. Ödemek için veznelerin önüne geliyor. Şerefli, namuslu, dürüst demeyeceğim. Bu kutsal saydığımız sözler iyice ayakaltına alındı. Özellikle siyasi parti başkanları sözcüklerin suyunu çıkardı.
Bu neyse de, vatandaş ilgili kurumun kapısında kuyruk çilesi çekiyor. En çok 10 dakika bilemediniz 20 dakikada işini bitirmesi gerekirken, özellikle bankalardan 3 saatten fazla kuyruk beklemek, şimdiki adıyla sıra beklemek zorunda. Bu bir haksızlıktır. Vatandaşla alay etmektir. Nerede bizim milletvekillerimiz diye soruyor? Nerede bizim hükümetimiz diye soruyor?
Vatandaşların vergi, sigorta, elektrik, su, çevre gibi konularda borçları oluyor. Bu borçlar çoğu zaman vatandaş bilmediğinden dolayı kalıyor. On yıl kurum bu borcu bekliyor. On yılın bitmesine bir hafta kala bir yazı. Vatandaş kuruma varıyor. Senin on yıl öncesinden ödenmemiş borcun var. Ya da on yıldan beri ödemen gereken borcun var. Faizleriyle birlikte toplam şu kadar borç.
Anladık. Vatandaş kendi borcunu bilmek zorundadır. Vatandaşın borcunun olduğunu bilen kurumun, ilgili memurunun, şefinin, müdürünün hiç sorumluluğu yok mu? Hiç olmazsa HER YILSONUNDA elinde vatandaşın adresi, telefonu olan kurumun görevlisi, on yıl dolmak üzere iken gönderdiği o kâğıttan gönderse ne olur? Kıyamet mi kopar?
Kişiler sorunun üstesinden gelemiyor. Nerede benim milletvekilim diye soruyor? Nerede benim hükümetim diye soruyor? Ne yapacak mı diyorsunuz? Sorunlarla ilgili yasa teklifi verecek. Yasasını yapacak. Yapılan yasayı uygulatacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.