CUMHURİYET'İN KAZANIMLARI.
Cumhuriyet idaresi öyle kolay kolay elde edilecek bir idare şekli değildir. Yollara sarptır, hedef yokuştur. Cumhuriyete varılacak yollarda can pazarı vardır. Fedakarlık vardır, hürriyet vardır, insan sevgisi vardır, adalet vardır, ruh vardır her yönüyle devleti teşkil eden bütün unsurların hakça dağıtımı, hakça düzeni vardır. Adam kayırması, birini hakir görmesi yoktur. Öğrenim eşitliği vardır. Din birliği vardır. Dİl birliği vardır, bayrak vardır, vatan vardır. Ayrımcılık hele hele öz geçmişi olan bir milletin gelecekte bir bir olması gereken bir milletin ayakta durması gereken dil birliği alfabesi ve örf ve adetlerini kınamak yada onları var saymamak hiç yoktur. Cumhuriyetle kaybedilen hiç bir şeyimiz yoktur. Bilakis kazançları bu milleti dünya devletleriyle boy ölçüşecek duruma getirmiştir. Hele hele Cumhuriyetin kuruluşuyla T B.M.M de devlete hizmet için orada bulunan, içimizden seçilip vekil olarak giden Cumhuriyete dil uzatmadına hiç mi hiç yer yoktur. Cumhuriyet demokrasinin en uç noktasında bir idare şeklidir. Herkesi kucaklayacak, ayırım yapmayacak bir idare şeklidir. Cumhuriyete düşmanlık yahut da Cumhuriyetin kazanımlarını hiçe sayarak orada, Cumhuriyetin kurulduğu yerde hakarete hiç tahammül yok. Cumhuriyet kazanımları: yalın ayak baş açık aç susuz per perişan yiğit vatan evlatlarının bir olup toprağa düşenlerin ve gazilerin idare şekli olmuştur. Adam kayırmak, onun bunu hakkını başkasına vermek diye bir düşüncenin olmayan bir idere şeklidir.
Bu konunun anlaşılması için Atatürk ve bir kadının konuşmasını aktarayımda Cumhuriyeti anlamak istemeyenler anlarlar inşaallah. Atatürk Mudanya yolu ile Bursa’ya gidiyordu. Kalabalık bir halk kitlesi iskelede etrafını çevirmiş bulunmakta idi. Bir kadın elinde bir kağıtla Atatürk’e yaklaştığı görüldü. İhtiyar zayıf bir kadındı. Atanın yolunu keserek titrek bir sesle: beni tanıdın mı oğul? Dedi ben sizin Selanik’te komşunuzdum.Bir oğlum var devlet demir yollarına girmek istiyor. Siz ona alsınlar dediniz, fakat müdür dinlemedi. Oğlumu işe almamışlar, ne olur bir kere daha söyleseniz. Atatürk'ün gözleri samimiyetle parladı. Elleriyle geniş jestler yaparak ve yüksek bir sesle. Oğlunu almadılar mı?. Dedi. Ben tavsiye ettiğim halde mi almadılar? Ne kadar iyi olmuş, çok iyi yapmışlar. İşte Cumhuriyet böyle anlaşılacak. Kadın kalabalığın içerisinde kayboldu. Ve Atatürk coşku dolu bir sesle. İŞTE CUMHURİYETREN beklediğimiz netice diyordu. Şimdi anladınız mı? CUMHURİYETİN KAZANIMLARINI.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.