Çocuk istismarı toplumu etkiler
Kırıkkale Barosu Yönetim Kurulu ve Kırıkkale Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, çocuk istismarına yönelik Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar hakkında...
Kırıkkale Barosu Yönetim Kurulu ve Kırıkkale Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, çocuk istismarına yönelik Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar hakkında açıklama yaptı. Bu kararın infial yaratacak derecede olduğunu belirten komisyon, bu girişime kalkan kişilere büyük cezalar verilmesi gerektiğine dikkat çekti. DÜZENLEME İPTAL EDİLDİ Çocuk istismarına yönelik Anayasa Mahkemesi tarafından alınan ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren karar hakkında Kırıkkale Barosu Yönetim Kurulu ve Kırıkkale Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, açıklama yaptı. Bu kararın infial yaratacak derecede olduğunu savunan komisyon, bu fiili gerçekleştiren kişilere en az 16 yıl hapis cezası verilmesini öngören düzenlemesinin iptal edildiğini belirtti. AĞIR YAPTIRIM UYGULANMALI Komisyon tarafından konu hakkında yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi, “Yakın geçmişte Anayasa Mahkemesi çocuklara yönelik cinsel istismarın "vücuda organ veya benzer bir cisim sokulması" suretiyle yapıldığının belirlenmesi durumunda bu fiili gerçekleştiren kişilere en az 16 yıl hapis cezası verilmesini öngören düzenlemesini iptal etmiş; iptal başvurusunda bulunan Mahkemece gerekçe olarak, kırsal kesimlerde küçük yaşta evliliklerin, şehirlerde ise yaşı küçük çocukların cinsel birlikteliklerinin yaygın olduğu ve çocuk sanıkların, yaşı küçük çocuklarla cinsel ilişkinin ağır yaptırımının bulunduğunu bilmediği belirtilmiştir. “ YENİDEN DÜZENLENMESİ GEREKİR “Yine Anayasa Mahkemesi bu defa, 13.07.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve infial yaratacak kararı ile Türk Ceza Kanunu'nun çocuğun cinsel yönden istismarını düzenleyen 103. maddesinin birinci fıkrasındaki "15 yaşını tamamlamamış her çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar sayılacağına" ilişkin hükmü iptal etmiş, karar ile cinsel istismara" maruz kalan çocuklarda rıza aranacak yaşın düşürülmesi gerektiğini belirtmiştir. “ HUKUKİ SONUÇ TANIMIYOR “Anayasa Mahkemesi gerekçesinde, "Suça sürüklenen çocuklar yönünden 12 ile 15 yaş arasında olup da kendisine yönelik eylemin anlam ve mahiyetini algılama yeteneği olan mağdurun rızasına hukuki sonuç tanınmadığı, bu mağdurların rızasıyla yaşadığı cinsel eylemler hakkında cezanın çok yüksek olduğu, suçun en nitelikli hali için en düşük yaşın 15 şeklinde belirlenmesinin suç ve cezada korunmak istenen hukuki yarar ile müeyyide arasındaki orantıyı bozduğu" savunmuştur. “ İSTİSMARIN ÖNÜNÜ AÇIYOR “Mahkeme bu bakış açısı ve kararlar ile adeta taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler nedeniyle yükümlü olduğumuz; "çocuğu, her türlü cinsel sömürüye ve cinsel suiistimale karşı koruma güvencesini" ihlal edecek düzenlemelere zemin hazırlamakta, göstermiş olduğu iddia edilen rızanın hukuki ve hayati önemini kavrayamayacak kadar küçük yaşta çocukların, rıza gösterdiği gerekçesiyle istismar edilmesinin önünü açmaktadır. “ AĞIR CEZA UYGULANMALI “Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu tarafından kabul edilerek görüşülmek üzere Genel Kurul'a gönderilen ve Türk Ceza Kanunu'nda değişiklik yapılmasını da kapsayan kanun tasarısı, çocuğa yönelik cinsel istismarın cezalandırılmasında 12 yaş öncesi ve sonrasının birbirinden ayrı değerlendirilmesini öngörmekte, gerekçe olarak da Anayasa Mahkemesinin yukarıdaki kararlarını göstermektedir. “ BÜYÜK HATA OLMUŞTUR “Kırıkkale Barosu Yönetim Kurulu & Kırıkkale Barosu Çocuk Hakları Komisyonu olarak; Bu gelişmelerin fiilen "Rıza yaşının 15'ten 12'ye indirmek anlamına geldiği, bu düzenlemeyle 12 yaşından büyük çocukların her türlü cinsel istismarında "rıza" kavramına daha çok başvurabileceğini ve 12-15 yaşlarındaki bir çocuğun cinsel ilişkiye rızasının olup olmadığının araştırılmasının istenmesinin ise büyük bir hata olduğunu düşünmekteyiz.” MÜCADELEMİZİ YÜRÜTECEĞİZ “Çocuk istismarı toplumun her kesimini etkileyen sosyal bir sorundur. Çocukları korumada en önemli hususlardan biri de yasaların çocukları ne kadar koruma altına aldığının bilinmesidir. Bu yüzden çocukları şiddetten korumanın, toplumları şiddetten arındırmaya giden yolun başı olduğu kanaatiyle, çocuk haklarının Türkiye'de gerçekleşmesi, çocuklara özgü ceza adalet sisteminin tam anlamıyla kurulması ve oluşturulacak yeni yasa metninin Türkiye'nin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmelere ve çocuk haklarına dair ek protokoller çerçevesinde düzenlenmesi için her türlü hukuksal mücadeleyi yürüteceğimizi, bu yönde gerekli her türlü çalışmayı destekleyeceğimizi ve içinde olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız. “
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.