Çanakkale geçilmedi
Tarihimiz şanlı ve şerefli unutulmaz günlerle doludur. Bu günler, başlı başına birer destan ve ulusumuzun tarihinde dönüm noktalarıdırlar. Bu dönüm...
Tarihimiz şanlı ve şerefli unutulmaz günlerle doludur. Bu günler, başlı başına birer destan ve ulusumuzun tarihinde dönüm noktalarıdırlar. Bu dönüm noktalarının en büyüğü ve en önemlisi kuşkusuz 18 Mart 1915 direnişidir. Çanakkale savaşında bağımsız bir ülkenin yani Türkiye Cumhuriyetinin temelleri atılmıştır. Tek vücut haline gelmiş bir milletin, vatanı istila etmek isteyen düşmana karşı bağımsızlığını, onurunu ve bayrağını korumak için neler yapabileceğini bütün dünyaya gösteren bir neslin evladı olarak hem ben hemde bu ulusun evlatları, eğer bu savaşlarda bu şehitler verilmemiş olsa ve Çanakkale Geçilmiş olsaydı, tarihin karanlık sayfaları arasında yok olup gidecektik. eki kaçımız bunun farkındayız. Beklide bizler sadece 18 Martlarda hatırlıyoruz şehitlerimizi ve sadece bir gün üzülüyoruz. "Vahlı Tühlü" cümlelerle daha onurlu, daha şerefli bir hayat yaşayabilmemiz için canlarını mermilere ve kasaturalara siper yapan o yiğitleri sadece bir gün anıyor ve ertesi gün tekrar, evlilik ve yemek programları karşında vakit öldürüyoruz. Peki bu insanlar bunun için mi şehit oldular. Kafanın, gözün, gövdenin, bacağın, kolun, çenenin, parmağın sırtlara vadilere sağanak şekline yağdı ve binlerce güneşin bir hilalin uğruna söndüğü o büyük savaşta tüm Dünyaya "Boşuna uğraşmayın siz Çanakkale'yi ne pahasına olursa olsun ge-çe-me-ye-cek-si-niz ve bizlerde Türkiye Cumhuriyetini büyük lider Mustafa Kemal önderliğinde kuracağız" diyen atalarımız dediklerini yaptılar ve ne Çanakkale boğazını, ne şanlı bayrağımızı, nede vatanımızı bugün içlerine bizleri de almaları için uğraştığımız kişilere teslim etmediler. Mustafa Kemal ve şanlı Türk ordusu bu zaferin sonrasında tarihe; ‘ÇANAKKALE GEÇİLMEZ' sözünü yazdırdılar ve tüm dünya tekrarlattılar. Savaşın destanını yazan Mustafa Kemal, savaşın sonunda barışında destanını yazarak herkese okuttu. Savaşı en iyi bilen, Dünya ordularını Çanakkale'de ordumuzla birlikte durduran büyük asker Mustafa Kemal bu zaferin kanlarla ne canlarla kazanıldığını iyi biliyordu. Mustafa Kemal, savaşın zafer dolu yüzünün arkasındaki korkunç yüzünü de biliyordu. Bu nedenle asker olarak barıştan yanaydı. "YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ!..." diyerek barış dolu insancıl bir dünya istiyordu. Çanakkale Zaferi Milli birlik ve beraberliğin büyük güçleri nasıl ezdiğini göstergesidir. En modern silahlarla donanmış dünya ordularının karşısında Türk ordusunun zaferi ile sonuçlanmıştır. Bu zaferden çıkarılacak sonucun ise " En büyük tehlikeleri bile yenecek tek güç milli birlik ve beraberliktir. " olması özelliklede bugünlerde dahada büyük önem kazanıştır. Böylesi büyük bir zaferi kazanmış bir milletin evladı olarak Çanakkale savaşlarındaki şehitlerimizi ve gazilerimizi çok büyük saygı, minnet ve şükranla anıyorum. RUHLARI ŞAD OLSUN. Atalarımızın ölümüne ileri atılarak, bize bıraktıkları bu VATAN'ın değerini gerçekten bilelim çünkü kolay kazanılmadı ama kolay kaybedilebilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.