Alaattin Karaer

Alaattin Karaer

Bütün ümidim gençliktedir!

Bütün ümidim gençliktedir!

alaattin-karaer--kose-yazisi-010.jpg

Geçen hafta sonu üzücü geçti. Genç sanatçı İbrahim Erkal’ın ölüm haberini tam duymuştum ki;

Eşim aradı.

   - Çok kötüyüm, hemen gelebilir misin, arabaya vurdular.

   Tam gitmeye hazırlanırken, çalışmış olduğum MKE Kurumundan telefonuma gelen mesaj da; “Kurumumuz Destek Tesisleri emekli müdürü Tayyar Pehlivan’ın annesi vefat etmiştir.”

     Evdeki hesap çarşı tutmaz derler. Hafta sonu iki günlüğüne Silifke Taşucu’ndaki bakımı yapılan yazlığımıza gidecektik. Gittik de! Yaşam durmuyordu ki. Kasko hemen araç göndermişti. Gece indiğimiz Taşucu’nun sabahı,  site görevlisi soluk soluğa geldi. Yıllardır, Kırıkkale’den tanıdığımız, Ankara’ya yerleşen sevdiğimiz büyüğümüz abimiz Yılmaz Akçayöz’ün öldüğünü haber veriyordu. Çok sevdiği Taşucun’daki yazlığında da son nefesini vermişti. Cenazesi Ankara’ya götürülürken, bizler kaldığımız yerden yaşamımıza devam ediyorduk.

     Yeni bir gün, yeni bir hafta!

     Bu hafta sonu ise umutların yeşerdiği, Türk ulusunun Kurtuluş mücadelesinin başladığı gün olan 19 Mayıs günündeyiz.

     19 Mayıs 1919 Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başladığı gündür.

     Nereden nereye gelinmiştir. Yıllar öncesi, yıllar da değil neredeyse bir asır’a ramak kala. Yoksulluk, imkansızlıklar içindeki ulusumuzun, yine kararlı ve azimli milli mücadelesinin miras ettiği bu günler.

     Mirasyedi Olmayalım.

     1.Dünya savaşı sonunda, ülkemizi birçok yeri savaşı kazanan devletler tarafından işgal edilmişti. Yurdumuzu bu durumdan kurtarmak için Atatürk, 19 Mayıs 1919’da “Bandırma Vapuru” ile İstanbul’dan Samsun’a ayak basmış ve bugün İtilaf Devletleri’nin işgaline karşı Kurtuluş Savaşı’nın başladığı gün kabul edilir.  Atatürk’ün isteği üzerine 19 Mayıs olan bugün “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanmaya başlanmıştır.

     Tarihçesine bakıldığında;

     Gençlik ve Spor Bayramı, Türkiye'de ilk defa 24 Mayıs 1935 tarihinde "Atatürk Günü" adında kutlanmıştır. Beşiktaş'ın attığı adımlarla Fenerbahçe Stadı'nda kutlanan ilk 19 Mayıs, Galatasaray ve Fenerbahçe forması giyen yüzlerce sporcunun katılımıyla spor günü olarak kutlanmaya devam edilmiştir. Kutlamaların ardından bir süre sonra yapılan Spor Kongresi'nde Beşiktaş Kurucu üyelerinden olan Ahmet Fetheri Aşeni, Atatürk Günü'nün tüm gençliğe hitap etmesi için "19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı" olarak adının değişmesini teklif etmiştir. Kongrede onaylanan öneri kabul edilmiş ve Atatürk'ün de onay vermesiyle yasalaşmıştır. 20 Haziran 1938 tarihinde çıkarılan kanunla "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanan bayram, 12 Eylül askeri darbesinin ardından "Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" adın almıştır.

     Bu günlere kolay gelinmediğini, tüm dünya bilmekte ve dünyada en uzun var olan Türk Cumhuriyeti yıllardan beri içte ve dışta karanlık güçler tarafından yaralanmak istenmektedir. Türkiye’yi yine şiddet ve kan denizine çevirmek için belli gruplar planlar içinde olduğu yaşanan son olaylarla gündeme taşıyor sanırım.

     Bu nedenle de ülkemizin insanlarının birlik ve beraberlik içinde olması için, özellikle aydınlarımıza çok iş düşüyor.

     Atatürk Türk gençliğini seviyor ve güveniyordu. Geleceği, Türkiye’yi gençlere emanet etmişti.  İşte bugünde bu coşkulu gençlik birlik ve beraberlik için tüm yurtta el ele tutuşmuş, gelecek aydınlık ve güzel günlere umut veriyorlardı.

     Yıllar önce söylüyordu Atatürk: “Ey Türk Gençliği! Birinci ödevin; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini sonsuzluğa değin korumak ve savunmaktır. Varlığın ve geleceğin biricik temeli budur. Bu temel senin en değerli güven kaynağındır.”

     GENÇLİĞİN ATATÜRK’E CEVABI

     Ey Büyük Ata,

     Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

     Ey Türk'ün büyük Ata'sı !

     İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

     Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

     Türk Gençliği

*      *       *       *       *

     “Bütün ümidim gençliktedir. Her kafanın anlamaktan aciz olduğu yüksek bir varlıktır gençlik.” diyordu atamız!

     Yolunuzdayız Atam!

     Tüm softalık, gerilik ve karanlığa karşı Türk Milleti olarak yediden yetmişe birlik ve beraberlik ve beraberlik içindeyiz. Bu günde bu beraberlik ruhunu coşku ile kutluyoruz.

     Rahat uyu!

 

 

Bu yazı toplam 2866 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Alaattin Karaer Arşivi