Aracımızla şehre giriyoruz. Nereye gideceğimizi bilmeden yol kenarında durup soruyoruz. Bu arada ben hemen yolun ortasındaki anıtı fotoğraflıyorum. “ Kutalmışoğlu Süleyman Şah”

Kutalmışoğlu Süleyman Şah.

Kutalmışoğlu Süleyman Şah:

     Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu ve ilk hükümdarı (D. 1045, Horasan - Ö. 1086, Halep). Büyük Selçuklu Devleti’nin yönetimindeki Horasan’da doğdu. Selçuk Bey’in torunu, Kutalmış’ın oğludur. Ertuğrul Gazi’nin babası, Osman Gazi’nin dedesidir. Kutalmışoğlu Süleyman Şah, komutanlık yapmak için yetiştirilmişti ve her seferine gazâ (kutsal savaş) niyetiyle çıkardı. Büyük Selçuklu sultanı Alparslan’ın ölümünden (1072) sonra tahta çıkan Melikşah zamanında Anadolu’ya geldi ve çevresinde toplanan Türkmen aşiretleriyle fetihlere başladı. Türk-İslâm tarihinin ünlü büyüklerinden biri olan Süleyman Şah’ın, bu vatan toprakları üzerinde hâkimiyet kurmamızdaki payı son derece büyüktür. Onun 41 yıllık kısa denilebilecek hayatı, Horasan’dan İzmit’e, Kafkasya’dan Suriye’ye kadar uzanan bir coğrafya içinde mücahede (Allah yolunda savaş), fetih ve zaferlerle geçmiştir. 1085’deki Halep Seferi ise onun son seferi oldu.

*     *     *

Antik Yol’un dışarıdan görünümü.

Günlerden Pazar olduğu için şehirdeki cadde ve sokaklar da trafik çok yoğun değildi. Rahatça park ettik. Fakat Akdeniz’in öğle sıcağı kendini göstermeye başlamıştı, Eylül ayının son günleri olmasına rağmen. Tarihi yerlerin çoğu birbirine yakındı şansımızdan.

     Şehrin içinde bulunan, park ettiğimiz yere yakın Antik Yol’un kapısındayız. Kapı yüzümüze kapalı. Dış tel örgülerinden çekebildiğim kadar fotoğraf çekmeye çalıştım.

Antik Yol’un dışarıdan görünümü.

ANTİK YOL:

     1993 yılında bir temel kazısıyla açığa çıkan Antik Yol, Tarsus’un 2100 yıl önceki ihtişamından büyük bir kesit ortaya koymaktadır. Antik Çağ içerisinde uzun dönem hizmet verdiği anlaşılan bu yolu dönemin birçok ünlü isminin kullanmış olması ilginçtir. St. Paul, Cicero, Julius Casear (Augustus), Athenedoros, Nestor, Cleopatra, M. Antonius ve Hadrian bunlar arasında en ünlülerdir. Bugün modern Tarsus’un tam ortasında kalan Antik yol, balıksırtı şeklinde örülmüş baz altı ve volkanik taşlarla kaplı kireç taşından yapılmıştır. Binlerce yıldır özgün görüntüsünü korumayı başaran bu tarihi yolun iki kenarında, yağmur suyunu tahliye etmek için hazırlanmış yağmur kanalları bulunuyor. Şehir içi ulaşımda kullanıldığı düşünülen bu antik yolda, o döneme ait araçların tekerlek izlerine ulaşmak mümkündür. Bu yolu kullanan antik ulaşım araçlarının yoldan çıkmasını önlemek için kenarlar duvarlarla çevrelenmiştir. Antik Yolun güney batısında mozaik avlulu bir evin dikdörtgen şekilli bir odası gün yüzüne çıkarılmıştır.  Bu odanın ortasında ise renkli mermer levhalarla kaplı bir havuz kalıntısı bulunmuştur. Antik Yol’un altında yaklaşık 1.70 cm. yüksekliğinde, 70 cm. genişliğinde bir kanalizasyon bulunuyor. Ayrıca Yol’un hemen doğusunda sütunlu bir platform, batı yanındaysa Yol’dan sonraki bir döneme ait Roma evi yer almaktadır. Yaklaşık 2100 yıldır işleyişini sürdüren bu yapı, günümüzde yağmur suyu drenajı yapmaktadır. Slefkos Krallığı’nın binlerce yıl önce böyle bir sistem kurmuş olmaları, yerli ve yabancı turistler kadar bölge halkının da ilgisini çekmektedir.

     Daracık taşlı sokaklarda karşılıklı birbirine bakan şirin Tarsus Evlerine bakarak yürüyoruz.. St Paul Kuyusunun önünden geçerken, ilerde gördüğüm Camii dikkatimi çekti. Av. Mustafa Duman’la birlikte fotoğrafladım. 

*     *     *

Miralay Ahmet Bey Camii/Yeni Hal Camii

Miralay Ahmet Bey Camii/Yeni Hal Camii :

    Kızılmurat mahallesindedir. Arşiv belgelerinde Yeni Cami olarak adlandırılan yapı, Hal Camii veya Yeni Hal Camii olarak da anılır. Günümüzde Miralay Ahmet Bey Camii olarak bilinir.

     Miralay Ahmet Bey, V. Murat’ın baştabibi Emin Paşa’nın oğludur. İlk eşi Növber Hanım’ın genç yaşta vefat etmesiyle, Binbaşı Şevket Bey’in kızı Nazire Hanım ile ikinci evliliğini yapmıştır. Şüküfe Nihal adında bir kız, Raif adında bir oğlu vardır.

     Şam, Beyrut, Manastır ve Selanik’te görevlerde bulunmuştur. Tanıdığı devlet adamları, şairler ve yazarlarla, evinde sürekli toplantılar yapardı. Kızı Şüküfe Nihal, bu toplantılardan etkilenerek, gelecekte Türk Edebiyat dünyasının önemli şairlerinden biri olacaktır.

     1850’li yıllarda, Tarsus ilçesinde, Eski Hal Camii olarak bilinen ve kendi adıyla anılan bir cami ve 20 odalı bir medrese

     İnşa tarihi bilinmeyen yapı, ilk kez Kürt Ahmet Ağa tarafından yaptırılmış, 1811 yılında Tarsus Mütesellimi Ahmet Ağa (Miralay veya Alaybeyi diye de anılır) tarafından tamir ettirilmiştir. Vakfiyesi de 1811 tarihlidir. 13.50 m x 16.57 m plan ölçülerinde, düz tavanlı, kiremit kaplamalı kuma çatılı bir yapıdır. Geniş· bir bahçenin içerisindedir. Yapının güneydoğu köşesindeki minaresinin eskiden çokgen gövdeli olduğu anlaşılmaktadır.

                                                                             devam edecek…