Bayram, sevinç, gözyaşları, hasretler, hasretlikler, kavuşmak, kavuşanlar, kavuşamayanlar, ağlayanlar, gülenler, biten hasretler hiç bitmeyecek olan hasretler. Bir daha geldi geçti, bayram geçti de yüreğimi deldi geçti. Bu bayram şehidin annesi varmış şehitliğe aslanının mezar taşını anne şefkati ile okşuyordu. Sanki dizine başını yaslamış oğlunun saçlarını okşuyordu ( ah evladım çok bekledim gelmedin özlemedin mi anneni) diye iç çekiyordu. Yine aynı yumuşaklık ile konuşuyordu ( özlemez misin oğul elbette özlemişindir) hem ağlıyor hem teselli oluyor hem de anne yüreğini şehitlik mertebesi ile soğutmaya çalışıyordu. “ oğul cennettesin peygamberlesin” bu ona serinlik veriyordu. Hasret büyüktü. Anne hasretin sona ermesini mahşere bırakmıştır. Oğul diyordu” bekle beni az kaldı sana kavuşacağım” . Birileri daha vardı şehitlikte baba babam diyordu. Bir hasret sevdası daha yükseliyordu semalara çaresizce babasını hayalli yordu. Babam diyordu minik Ayşe onu hiç görmemişti ama sesleri bulutlara ulaşıyordu. Selam söylüyordu görmediği babasına. Allah ısmarlıyordu. El sallıyordu Allah’a. Gülercesine vatan diyorlardı şehit yakınları zaten mezar taşlarında önce vatan, vatan sağ olsun yazıyordu. Bayrak inmez ezan susmaz yazıyordu. Bayramın tesellisi bunlar oluyordu. Geçti bir bayram daha. Şehitlere ulak ulak şehitler ilave oluyordu. Bayrama kara denmezdi ama karalar giyiyordu genç kızlar. Babam diye feryatlar yükseliyordu. Al bayrağa sarılı kınalı kuzular geçiyordu doğduğu topraklardan gururlu onurlu bir şekilde veda ediyordu namusu uğruna can verdiği topraklara. Arkasında milyonlar şehitler ölmez vatan bölünmez sesleri belki de bayrağın altındaki emanete ulaşıyordu. Anne el sallıyor güle güle oğul kınan kutlu olsun. Bir bayram daha geçti sevinçler içerisinde şehidini uğurlarken şehit anası olmuştu yüreği yanık güzel anam başını ufuklara kaldırmıştı güle güle oğul. El sallıyordu minik Ayseller Metinler. Cennette bekle bizi diyorlardı. Onlarda biliyorlardı babalarının cennetlik olduğunu.

BU BAYRAM

Ana, geleceğim dedim ama gelemedim.

Seni saracağım dedim belli ki saramayacağım

Ben yolcuyum anne Kevser ırmağına

Peygamber bekliyor beni seni anlatacağım

Güzel yârim bayramda buluşacaktık ya

Bekleme güzelim ben yolcuyum cennete

Sana haber veremedim ani oldu bu yolculuk

Allah’tan emir geldi uçacağım bu topraklardan

Beni bir gün sorarsa altı aylık yavrum

Babam cennette sene bekliyor deyin

Babam nasıl diye sorarlarsa bir gün sana

Çok yiğitti, vatan, bayrak, millet sevdalısı deyiverin.

Bayramda bizi gelir diye beklemeyin dostlar

 Biz göçtük fani âlemden peygamber ocağına

Orada cennet var ey dostlar

Sizleri de bekleyeceğiz önce vatan var