bel fıtığım ve masajım! (5)

bel fıtığım ve masajım! (5)

        Can evimden vurdu beni Bel ağrısı bela imiş Çok perişan etti beni Bel ağrısı bela imiş Gittim ilaç yazdı...

        Can evimden vurdu beni Bel ağrısı bela imiş Çok perişan etti beni Bel ağrısı bela imiş Gittim ilaç yazdı doktor Hap'lar yuttum fayda yoktur Ağrım sızım gayet çoktur Bel ağrısı bela imiş Hayat nasıl tadılmıyor Gitsem yola gidilmiyor Yatsam rahat edilmiyor  Bel ağrısı bela imiş İSMETİ' boş yanıp tütmez Kedersiz kuş dalda ötmez Öldürmeden benden gitmez Bel ağrısı bela imiş Âşık İsmeti SİVAS  

*     *     *

      Ankara Büyük doğumevinde çalışan kızımda devamlı telefonla arayıp, durumu soruyor, kendi çapında hastanede durumumu anlatıyor, oda bir şeyler yapmak için uğraşıyormuş. Birkaç kez aradığında söyledi. Polatlı’da bir kadın varmış, masajla bel ve boyun fıtığını bir defada iyi ediyormuş. İki ayda yemediğim iğne içmediğim hap kalmadı sanki de. Hastane başhekim yardımcımız bu hafta sonu Polatlı’ya gidecek  daha önce gidenler düzelmiş. Gel de inanmıyorum diye çırpın dur. Doktorda giderse… İmam bilmem ne ederse cemaatte bilmem ne eder derler. İyi  gidip gelsin, bakalım. Hafta başında kızım yine aradı. Dediğim doktor gidip geldi. Çok rahatlamış. İşe dahi gidip geliyor. Bende ses yok yine, inanmıyorum çünkü. Kızım adresini, telefonunu almış. Doktor karı-koca aile dostumuza durumu söylemiş. Onlarda masaj fayda sağlayabilir diye, Polatlı’daki kadınla telefonla görüşmüşler. Kadın gelirken (MR) emarınıda getirsin, gelmeden öncede beline limonları dilimleyip, strech filmle sarsın demiş. Doktor arkadaş hazırlan cumartesi seni Polatlı’ya götüreceğim dedi. Yakıyı iki günden sonra çıkarmaya çalıştım, ne mümkün. Duş alırken kaç defa denedim, başaramadım. Polatlı’ya da gideceğimiz için çıkarmak gerekiyordu. Eşime dedim. Yavaş yavaş dene bakalım derken, birden çekip çıkardı. Ben bel ağrısını da unuttum,  yakının ağrısından. Belime epilasyon yapılmış oldu. Saat 13.00’de seni almaya gelirim dedi. Eşimde o gün çalıştığı hastanede nöbetçi. Ben evde kıvranıyor, arkadaşımın gelmesini bekliyordum. Aradı ben birkaç saat gecikeceğim, sen belindeki limonları yenile, öncekilerin etkisi azalmış olabilir. Buzdolabına zar zor eğilerek baktım. Limon yok. Eşimi aradım. Ben hastaneye geleceğim. Limonlar yenilenecekmiş. Mutfakta çekmecede bulunan strech filmi aldım. Yavaş yavaş yürüyerek cumartesi pazarına indim, üç adet limon alıp, eşimin yanına gittim. Kanepeye uzandım, limon yenilemesi yapıldı. Yapıldı yapılmasına da, kalkamıyorum kanepeden. Yine kortizon yaptı. Hemen etkisini göstermediği için, kıvranıyorum.  Otomobile zar zor binebildim. Gözlerimden yaşlar boşalıyor engel olamıyordum. Tam o sırada  Lütfü bey görmüş, geldi. O da şaşırdı. Telefonla arıyordu sağolsun. Ben bu kadar olduğunu düşünememiştim diye suçluluk hissetti. Çok kötüyüm Lütfü bey! Bildiğin gibi değil! Bende geleyim isterseniz dedi. Teşekkür edip yola çıktık. Ankara’ya uğradık. Telefon ettiğimiz kızıma arkadaşımın evine gelmesini söylemiştik. İki uzman hekim ve odiyolog kızımla düştük Polatlı yollarına! Güneşli bir gün, birden sağanak yağışa döndü. Otomobilin silecekleri yetişmiyordu. Arkadaşlara takıldım. Siz beni düşünerek götürmüyorsunuz. Eskiden kobaylar farelerdi. Şimdi kobay ben oldum. Pratiğiniz açısından bilgilenmek için beni götürüyorsunuz dedim. Polatlı girişinde adresi sorduk, tarif edilen adrese doğru ilerledik ve bulduk. İki katlı villa demişlerdi. Küçük bir köyde iki katlı bir köy evi. Bahçesine girip, otomobilimizden indiğimizde, canım iyice sıkıldı. Ne hallere düşmüştük. Yaşlı bir kadın örgü örüyor, diğer bir yaşlı kadın önündeki masada fasulye ayıklıyordu. Kapıdan gözlüklü yaşlı bir kadın göründü.
  • - Buyurun!
Kartın üzerindeki ismi sorduğumuzda, kendisi olduğunu söyledi. Bel fıtığı için gelmiştik dediğimizde, hasta kim dedi. Ben deyince, biraz şaşırdı. Çünkü ilacın etkisiyle de diğerlerinden farksız ayakta duruyordum, acısı belimde olarak. Geçin odaya dedi. Loş bir köy odası.  Divana oturduk. Karşı divanda uzanmış horlayarak uyuyan bir adam vardı. Herhalde tedaviden sonra dinlenen birisi diye geçirdik içimizden. dışarıda karşılaştığımız kadınla, daha sonra kızı olduğunu öğrendiğimiz bayan, adamı kaldırmaya çalışıyordu. Kim bu diye sorduğumuzda, kardeşim, masaj yapması için uyandırıyorum.                                                                                                         devam edecek…          

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.