Beklenen Sona Doğru
Dünya'nın insanoğluna söyleyecek bir sözü olsa sizce ne derdi?
Bence şöyle derdi:
*" Beni anlamıyorlar; ben bu kulaklara göre ağız değilim." Nietzsche
Gerçekten anlamadık, anlamıyoruz, anlayacak gibi de değiliz.
Enteresan bir şekilde yaşadığımız hava hareketlerinden yola çıkarak bir yazı hazırlamayı düşündüm; ancak işin içinden çıkamadım. O kadar çok kaynak taradım ki, makaleler okudum , videolar izledim, sadece ülkemizde değil dünyada da bu işi kendine dert etmiş insanlar neler neler demişler.
Ülkemizde bu konuya kafa yoran bilim insanlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız ve vatandaşlarımız var elbette. "Küresel Isınma" dediğimiz felaketin varlığını ve gümbür gümbür gelişini kabul eden ve tedirgin olan bir kitle var.
Biz dünyalılar, bütün canlılar için sunulan doğal kaynakların tek sahibiymişiz gibi davranıyoruz. Hadi o kadar hevesliyiz diyelim hakkını versek, veremiyoruz da.
Küresel Isınma'nın en büyük sorumlusu olan insanoğlu, kaçınılmaz sona doğru koşarak gitmeye devam ediyor. Tüm canlılar için önemli olan kaynaklarımız konusunda ciddi ciddi bir yok etme eğilimi gösteriyoruz.
*İnsanoğlu tarafından, atmosfere verilen gazların sera etkisi yaratması sonucunda dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına Küresel Isınma diyoruz.
Orantısız bir şekilde artan sıcaklıklar, anlık hava değişimleri, kuraklık, çölleşme, yangınlar, sel felaketleri, yok olan diğer canlı türleri derken; yaşam alanı iyice sınırlı olan ve dengesi şaşan insanoğlunun değişen ruhsal ve psikolojik halleri; sosyal ve ekonomik tehditler; ülkelerin ve şehirlerin yaşamsal mücadelesi ve göçler ve sınırlı kaynaklar için daha çok olma olasılığı olan savaşlar....
*"Bizler artık iklimi belirleyen süreç üzerinde etkili olabilen jeolojik unsurlarız." George Philander
Küresel Isınma dünyamız üzerindeki etkisini en çok Kuzey Kutbu'nda hissettiriyor. Kuzey Kutbu'nun uydudan çekilen fotoğraflarını inceleyen bilim insanları, buzullardaki erimenin hızlandığını ve 100 yıl içinde buzulların tamamının eriyeceğini açıkladı. Nasa'nın uydu aracılığıyla çektiği
son fotoğraflarda, Kuzey Kutbu'ndaki buzulların 1979'dan bu yana % 9'unun eridiği tespit edildi.
*"Uyuyunca geçmez. Kalkın! Konuşmamız gerek." Nietzsche
Diyarbakır, Mardin, Bursa, Muğla, Marmaris, İzmir, Aydın, Batman... derken bitmeyen yangınlar... Herhangi bir sebepten ötürü çıkan yangınlarda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.
*Küresel Isınma sonucu artan sıcaklıklar orman yangını riskini artırırken, atmosferdeki karbondioksiti soğuran orman gibi ekositemler orman yangınları nedeniyle tahrip oluyor. Bu durum sıcaklık artışını durdurmayı zorlaştırıyor.
Orman yangınları, karbondioksit ve metan gazı gibi gazlarla bitki örtüsü ve ekosistemlerin zarar görmesine neden oluyor. Normalde yanmış alanlarda yeniden büyüyen bitkiler, salınan karbon miktarını dengelemeye yetse de iklim krizinin etkisiyle sıkışan yangınlar, bitkilerin büyümesine izin vermiyor. Yani doğa kendini yenileyemiyor.
Küresel Isınma, dünya genelinde farklı felaketler gösterirken kimi yerde yangına sebep oluyor kimi yerlerde sel felaketi, su taşkınlıkları derken; acımasız ve bencil insanoğlundan intikamını alıyor.
Dünya dile gelir ve der ki:
"İflah olmazlara hekim olunmaz; bu yüzden geçip gitmelisiniz." Nietzsche
*Tavsiye film: 2004 yılına damgasını vuran "The Day After Tomorrow" / Yarından Sonra. Bir bilimkurgu filmi ve filmler gerçek oldu,olmaya da devam ediyor.
Filmde sera gazlarının etkisiyle, dünya 'Küresel Isınma' konusunda çaresiz kalıyor. Hortumlar, fırtınalar, depremler, medcezir dalgaları ve seller dünyayı tehdit ediyor.
Anektot: Aralıklı bir şekilde bu konuyla ilgili yazmaya devam edeceğim.
Keyifli okumalar diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.