BDP’nin önerisine red oy kullanacağız

AK Parti Kırıkkale Milletvekili Av. Ramazan Can, TBMM’nde grubu adına söz alarak açıklamalarda bulundu. Barış ve Demokrasi Partisi’nin önerisi üzerine söz alan Milletvekili Can, Kıbrıs’ta ki cezaevinde vefat eden Merhum Uğur Kantar’la ilgili bilgi verdi. Can, ‘BDP gurup önerisi aleyhinde red oy kullanacağız’ dedi. NALBANTOĞLU DEVLET HASTANESİNE SEVK EDİLMİŞTİR Kırıkkale Milletvekili Av. Ramazan Can, TBMM’nde Barış ve Demokrasi Partisi’nin önerisi üzerine söz alarak açıklamalarda bulundu. Can yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi; “Her şeyden önce bu kardeşliğimiz birliğinde arkadaş ile kavga etmek suretiyle hoşnutsuzluk yaratmak suçundan dolayı bölük komutanı tarafından 7 gün oda hapsi ile cezalandırılmıştır. Epilebsiz sarı hastalığı nedeniyle bir subay refakatinde kışla bölümüne ardından Erkoş’a Doktor Nalbantoğlu Devlet Hastanesine sevk edilmiştir” ALINAN 2 GARDİYAN TUTUKLANMIŞTIR “Akabinde hadise şüpheli hapsedilmiş tutukevinde görevli 6 gardiyan görevlerinden alınmış yerlerine yeni personel görevlendirilmiştir. Olayla ilişiği olan 2 gardiyan askeriye savcı gözaltına alınmıştır. 27 Temmuz günü gözaltına alınan 2 gardiyan tutuklanmıştır. Anayasanın 98’inci içtüzüğün 104 ve 105 maddeleri gereğince her zaman biliyorsunuz denetim pozisyonlarından biri olan araştırma istenebilir. Fakat bu araştırma istemelerinde sınırları vardır. Bunlardan biri devletin sınırı, ticari sınır diğer taraftan anayasanın 138’inci maddesidir” CEZA YARGISI KONUYA EL ATMIŞTIR “Anayasanın 138’inci maddesine göre bağımsız mahkemelerde devam eden yargı sürecine tatbikatlara biliyorsunuz meclis olarak bizde o konuda soru yöneltemiyoruz, araştırma talebi edemiyoruz böyle bir hukuki bir durum var. Buda tabi ki parlementler sistemde yargı, yasama, yürütme pozisyonlarının görev alanları bu şekilde belirlenmiştir. Buna rağmen askeri ceza yargısı konuya el atmıştır. Peki, bu demek değildir ki 138’inci madde kapsamında elimiz bağlı bizler bir şey yapmayacak mıyız? Tabi ki bizlerde bir şeyler yapacağız netice itibariyle bu konuda insan hakları komisyonu 2009 yılında 23’üncü dönemde Türkiye Meclis siyasi tarihinde bir ilktir araştırma komisyonu talebi üzerine konuşuyorum” TAVSİYE VE TEKİMDE BULUNMUŞTUR “İnsan Hakları Komisyonu 2009 yılında asgari cezaevlerinde de araştırma yapmıştır. Bunlar Mamak, Hatsal, Eskişehir ve İzmir cezaevlerinde. Burada komisyonun hazırlanmış olduğu raporda eksiklikler tespit edilmiş, tavsiye ve tekimde bulunmuştur. Bu eksiklerin giderilmesi anlamında da biliyorsunuz bireysel başvuru bütün muhalefeti 12 Eylül referandumuna karşı çıktı biliyorsunuz. Ama yüce milletimiz %58’la EVET dedi, burada anayasa mahkemesine bireysel müracaat hakkı verildi” ASGARİ CEZAEVLERİ YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMIŞTIR “Dolayısıyla burada mağdur olan insanların rafa at eden insanların yakınları birebir Avrupa insan hakları mahkemesine müracaat edebilmiş hukuk yolları tüketildikten sonra, ikinci referandumda kabul edilen yetkiyle beraber anayasa mahkemesine bireysel müracaat hakkı vardır. Ayrıca tabi ki yargıya ve cumhuriyet savcılıklarına da müracaat etme hakkı vardır. Diğer taraftan AK Parti hükümeti döneminde 2009 yılında çıkan bir yönetmelikte, 2009 yılında çıkan yönetmelikte asgari cezaevleri yönetmeliğinde değişiklik yapılmıştır” YAŞAM HAKKI KUTSAL BİR HAKTIR “Buna göre tutuklular ve hükümlüler yakınlarıyla görüşmede anadillerini kullanamıyorlardı. Yapılan bu değişiklikle anadilleri kullanımı yönünde yönetmenlikte değişiklik yapılmıştır. Bu bir temel haktır mutlak haktır bu hak yerine getirilmiştir. Yaşam hakkı kutsal bir haktır. Yaşam hakkı üzerinde ihlal varsa bu ihlal tabi ki araştırılmalıdır. Bu araştırma hususu Barış ve Demokrasi Partisinin tekelinde değildir. Bizler onlardan daha da bu konuda kararlıyız. Bunu uygulamalarımızda da gördük diyorum, BDP gurup önerisi aleyhinde red oy kullanacağımızı bildiriyorum” dedi.