Bahar bayramından kalanlar
Bayramlar ister dini olsun ister milli olsun sevinç günleridir, gönül alma saygı ve sevgiyi karşı tarafa aktarma, geçmişimizi hatırlama günleridir. Bunu...
Bayramlar ister dini olsun ister milli olsun sevinç günleridir, gönül alma saygı ve sevgiyi karşı tarafa aktarma, geçmişimizi hatırlama günleridir. Bunu bilmeyen yoktur. Bugünlerin önemini vurgulamak isteyenler o günlerin nasıl ve niçin bayram olarak kutlanacağını zamanımızın bilhassa gençlerine anlatarak geleceğine sahip çıkmasını sağlamaya çalışırlar. Hepimizin arzusu bildiği de budur. Onun için bu günler vurma, kırma, gönül yaralama, mille servete zarar verme, insan canını hiçe sayma zamanları değildir.
Buradan 1 Mayıs 2014 gününü hatırlamaya çalışalım. Böyle mi oldu? Evet, %90’ını bayramı bayram gibi kutladı sevindi, eğlendi, düşünce ve isteklerini açıkladı. Bunu şehrimizdeki işçi temsilcilerimiz de en iyi şekilde yaptı. Ya geriye kalan %10 ne yaptı. Her zaman ki gibi devletin emirlerine karşı geldi. Bayramın yapılmasını değil, yapılmaması için ne lazımsa onu yaptı. Sen bana yer gösterme ben senin gösterdiğin yerde değil yasakladığın yerde yapacağım. Ben orada temsili anma, çelenk koyma, basın bildirisini açıklamasını yapmayacağım. Amacım bunlar değil ki. Amacı emek ve dayanışma bayramını kutlamak değil ki, amacım anarşi çıkarmak, amacım devletin temsilcisi, asayişin bekçisi polise sapan taşı atmak, demir çubuklarla Molotof kokteyllileriyle bilyelerle, taşlarla saldırmak, ister özel sektöre, ister devlete ait olsun mallara zarar vermek.
Peki, bunu yapanlar kimler? İşçiler mi hayır. İşçi hiçbir zaman polisine zarar vermez, millet malını tahrip etmez bunu yapanlar ağzını yüzünü kapatıp, insan olduğunu unutan, milletin huzurundan rahatsız olanlardır. Buna çanak tutan, bunların amaçlarına hizmet eden sendika başkanlarına milletvekillerine hayretle bakmak istiyorum. Onların görevi tahrikleri önlemek olduğu halde onların önünde neredeyse fiili davranışlarda bulunacak duruma geliyorlar.
O polis kim? Senin benim oğlum, kardeşim, akrabam değil mi? Onlar devletini, milletini, milletin ve devletin malını korumak için uğraşıyor, ekmeğini o görevden yiyor, sen onlara ne yapıyorsun? O provokatörlerden biri o Molotof kokteylini sana çevirse sana atsa seni koruyacak yine o polis değil mi? senin sığınacağın onlar değil mi? bizim sendikacılarımızdan ve milletvekillerimizden bazıları bu anarşiden mutlu mu oluyorlar?
Hükümetini sevmeyebilirsin, karalarını tasvip etmeye bilirsin ama alınan karara uymak zorundasın. Sen ne dersen de ben vuracağım, kıracağım diyemezsin. Onu derken sen hürriyetinden bahsediyorsun ama benim hürriyetimi hiçe sayıyorsun. Bu olmaz olamaz. Senin kararını beğenmediğin hükümet (1 Mayıs’ı) adını da emek ve dayanışma olarak kutlamak için bayram ilan etti. Onunla da kalmadı benim emekçim o günü rahat kutlayabilsin diye bir günlük tatil yaptı. Bunları yanlış mı yaptı? İyi yaptı. Çünkü emekçinin %90’nı bunu bayram gibi kutladı. Çocuğuyla eşiyle iyi bir gün geçirdi. Temsilcileri de yaptıkları açıklamalarla isteklerini dile getirdi. Ya gerideki %10’luk gurup ne yaptı? Bu millete nasıl zarar veririz, nasıl huzursuz ederiz diye uğraştı onda da muvaffak oldu, kırdırdı dövdürdü amacına ulaştı.
Ey işçi sendikası temsilcisiyim diyenler. Ey milletin oyuyla milleti temsil edenler. Bunları önleyeceğiniz yerde bunların yapılması için yapanlara fırsat verdiniz. O ayaklar altında canını zor kurtaran polisin halini görünce hiç mi içiniz sızlamadı? Hiç mi Allah korkusunu hissetmediniz? O polis de ekmek parası için görevini yapıyor. Kendine taş atanlara yeri gelince gül atıyor. Kendini dövmeye öldürmeye çalışana suda mı sıkmasın? Gazla kendisini korumasın mı? Milletin malını canını kurtarmak onun görevi.
Seninki nedir. Biliyor musun? Hele canını kurtarıp oradan uzaklaşırken kendini bilmez insan olmayan birinin zıplayıp yaralı polise tekme atmasını nasıl açıklayacaksın? Bu arada bu canavarların elinden polisi kurtarmak için çaba gösteren vatandaşlarımıza da şükranlarımızı sunuyoruz.
Ey anarşiden nemalanmak isteyenler. Bundan vazgeçin. Bu yolun sonu yoktur insanlıkta iyilikte hoş görüde kanun ve nizamlara uymakta birleşelim. Milletimiz her şeyin iyisine layık, onu rahatsız etmeyelim. Bu milletin %90’nı o devletinin bekçisi, hepimizin koruyucusu, polisimizin yanındadır. Onlar devletimizin teminatlarıdır. Onların kılına zarar gelmesini bu millet kabullenmez.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.