AVRUPA BİRLİĞİNE GİREBİLİR MİYİZ?

AVRUPA BİRLİĞİNE GİREBİLİR MİYİZ?

        Avrupa Türklerin Anadolu’ya ayak bastığı 1071 tarihinden günümüze hep Türk düşmanı olmuştur. O tarihlerde yapılan sayısız savaşlarda...

        Avrupa Türklerin Anadolu’ya ayak bastığı 1071 tarihinden günümüze hep Türk düşmanı olmuştur. O tarihlerde yapılan sayısız savaşlarda hep Avrupa yenilmiştir. Eskiden olduğu gibi şimdilerde de Türklerin içine soktukları hizip ve türlü entrikalarla, ‘böl-parçala-küçült-yönet ve yut’ taktiğiyle yenmeyi denemektedirler. . Artık ‘Milenyum Çağı’ adı verilen günümüzde dünya küreselleşti, dolayısıyla iletişim kolaylaştı. Şimdi hemen herkes üniversite mezunu, aydın, geçmişi ve geleceği iyi bilen vatandaş konumunda. Ülkesine, bayrağına, dinine bağlı, milliyetçi-muhafazakâr çizgide- bilinçlenerek kendini yetiştiriyor, adımlarını önünü görerek atıyor ey Avrupa! Artık senin karşında “Hasta adam!” dediklerin yok. Avrupa’nın başta doğudaki Ermeni’leri de arkalarına alarak yaptıkları 1915 mezalimine benzer bir kurguyu bu millet yutmayacaktır. Olan yine Osmanlı’ya oldu ve Avrupa’nın taktiği ve azınlıkların da arkadan kalleşçe hançerleme ihanetiyle 1915 de bu günkü Suriye, Irak başta olmak üzere irili-ufaklı devletler kurulmuştur. Bütün dünyanın da kabul ettiği gibi binlerce yıllardan sonra gelen “Dahi Lider”ler sayesinde Türkler birlik ve beraberlik sağladılar. O dahi lider dün: Atatürk idi. Bu gün: Recep Tayyip Erdoğan’dır. Zira, tüm Avrupa bunu böyle biliyor, bu görüşte birleşiyorlar. Ötesinde de yine birlikte ‘koro’ halinde Recep Tayyip Erdoğan üzerinden ‘Türk’ varlığına saldırılmaktadır. Günümüzde artık ne ‘Sevr’ ne de ‘Mondros’ ve ne de ‘Lozan’daki gibi dayatmaları konuşmuyor ve görüşmüyoruz. Hamuru ‘emperyalist mayasıyla’ yoğrulan AB ülkeleri şimdide o sinsi zihniyetle tam 53 yıldır bu necip milletimizi kapılarında bekletmişlerdir. Emperyalist bir ‘Hristiyan Kulübü’ ilke ve felsefesiyle kurulan AB’ye ‘Millî ve manevî kültürel değerlerine’ sıkıca bağlı Türk Milletini almaları asla mümkün değil.       Daha dün dağılan SSCB’nin devletçikleri bir çırpıda AB’ye girdiler. Sorunlu ‘Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ birliğe alındı.  Bir Hristiyan Birliği olan ‘Avrupa Birliği’ne 53 yıldır türlü bahanelerle alınmadık. Bu gün de yarın da alınmayacağımız belli. Cumhurbaşkanımız da AB’ye yılsonuna kadar zaten süre tanıdı. Kendini iktidar alternatif ‘sayan ve sanan’ Kılıçdaroğlu bu hususta yine gaf yapıp pot kırdı. Bu defa da AB avukatı gibi konuştu: Dedi ki: “Bu bir yaptırımdır. Bunu başka yaptırımlar takip edecektir.”  Cumhurun başı Recep Tayyip Erdoğan bu zat için: “Zavallıya bak!” diyerek ağzının payını verdi. Uyansana Kılıçdaroğlu! AB Türkiye’ye 53 yıldır sanki yaptırım uygulamıyor mu? Sözün özü: Eğer yetkili birisi olsaydım, AP’nun Türkiye’nin birliğe giriş görüşmelerini dondurma kararını; ‘mültecilere yardım etmemelerini’ gerekçe gösterir; konuyu referanduma götürür, kapıları “AB” ülkelerinin suratına çarparak kapatırdım. İngiltere örneğinde olduğu gibi ta ki kapımıza gelip, tüm öneri ve şartlarımızı itirazsız kabul ettiklerini bildirinceye kadar. 53 yıldır ayakta dura-dura yorulduk artık. Şimdi AB dayatmalarına karşı dik durma, birlik ve beraberlik içinde olma zamanı… Türklüğün erdemi, onuru ancak böyle korunur. Göreyim sizleri, AB’yi reddeden böyle bir referanduma sandıkta evet denileceğine adım gibi inanıyorum.       Hoşça kalınız.   Duran ERDOĞAN Kırşehir Anekdotları Yazarı e.posta: duranerdogan1947@gmail.com http://www.duranerdogan.com  

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.