Ata’mızın Umudu Jandarma

Ata’mızın Umudu Jandarma

Yurdumuz Osmanlı İmparatorluğunun savaşı kaybetmediği halde kaybetmiş olarak tanınmasından sonra bölünmeye, paylaşılmaya başlanmış; doğudan, batıdan,...

Yurdumuz Osmanlı İmparatorluğunun savaşı kaybetmediği halde kaybetmiş olarak tanınmasından sonra bölünmeye, paylaşılmaya başlanmış; doğudan, batıdan, kuzeyden, güneyden herkes kendine bir yer bulmaya çalışırken unuttukları bir şeyler vardı. Ona akılları vermiyordu. Hele kışkırtarak İzmir’e çıkardıkları Yunanlılar birden bire kudurmuşçasına Batı Anadolu’yu esaret altına almaya başlamışlardı.

Zamanında Osmanlı’nın himayesinde hiç bir kötülük görmeden yaşadıkları günleri unutmuşlar, içlerindeki kini kusmaya, nankörlük yapmaya devam etmişlerdir. Yunanlılar dahil işgal kuvvetlerinin bilmediği bir husus vardı. O da Çanakkale kahramanı Mustafa Kemal ve onun güvencesi olan aziz Türk milleti. Bu millet aç kalır, susuz kalır, ölür ama hürriyetini hiçbir zaman bırakmaz, ondan vazgeçmezdi. İyi biliyorduk ki hürriyetsiz ne iman olur ne de namus kalırdı. Bu ruhla Mustafa Kemal’in etrafında toplanmış kendini temsil eden temsilcilerini atasına yollamış, vatanın nasıl kurtarılacağının hesaplarını yapmaya başlamışlardı. O günleri nasıl yaşadıklarını bilmeye çalıştığımız dedelerimize ne kadar teşekkür etsek onların haklarını ödeyemeyiz. O çileli günleri hatırlamamız lazım ki şimdiki günlerimizin kıymetini bilelim. Geçmişi unutarak geleceğe ışık tutamayız. O günlerin kahraman komutanı Mustafa Kemal’in aramızdan ayrılışının bizleri öksüz bırakışının 76. yılını hüzünle anmış bulunuyoruz. O’nu unutmadık, unutamayız. O’nu unutmak demek geçmişimizi, tarihimizi inkar etmek demektir. O’nu unutmayacağız. Yokluklar içinde aldığı bu milleti nasıl kısa bir zamanda milletinin bünyesine uygun devrimlerle canlandırdığını bilmek zorundayız. Atatürkçülük rozet takmak değildir. O rozeti kalbinde yaşatmak Atatürk’ün ideallerini anlamak, O’nu yaşamak ve yaşatmak demektir. O’nun demokrasi olgusunu, milletine verdiği değeri iyi anlamak lazımdır.( Hürriyet benim karakterimdir) diyen Atatürk’ün hürriyet ve bağımsızlık olmadan hiçbir şeyin olmayacağını hatırlatmasını iyi yorumlamak lazımdır. Atatürk’ümüzün şu sözlerini unutmak mümkün mü? Ne demişti:” Beni övme sözlerini bırakınız; gelecek için neler yapacağız, onu söyleyiniz!” Onu öveceğiz, onu takdir edeceğiz, onu hiç unutmayacak, unutturmayacağız ama onun eserlerine sahip çıkıp, onun eserlerinin yaşaması için ne yapacağız, neler yapacağız bu millete layık yöneticiler olarak bu milleti bulunduğu seviyenin stüne nasıl çıkaracağız onu iyi bilmek zorundayız. O’nun ölmediğini, O’nun ruhumuzda daima bizi takip eden duruşunu hatırlayacağız. Onun eserlerini yüceltecek,  O’nun ruhunu şad edeceğiz ki o zaman Atatürk’ü sevmiş olalım. Ata’mızın yadigarlarından temeli Osmanlı’ya dayanan jandarmamızı da hatırlayalım. Zaten hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız. Bugünlerde Kırıkkale ilimiz Jandarma Alayındaki bir faaliyete değineceğim. Bunu halkımız bilmiyor çünkü duymadı. Onu da duyurmak mahalli basın olarak bizlere düşüyor. Bu bilgiyi sayın alay komutanımızdan öğrenince ne kadar mutlu olduğumuzu anlatamam. Bugüne kadar ilimizde görev yapacak jandarma kısa dönem erleri eğitilerek ilimize geliyorlardı. Bundan sonra bu dönem dahil acemi eğitimini ilimizde alacaklarmış. Bunların da sayısı 180 imiş. Düşünebiliyor musunuz? Bu 180 kısa dönem jandarmanın yakınlarının ailelerinin kırıkkaleye geliş gidişleri, yemin merasiminde yanlarında bulunmaları ilimizin turizmine nasıl etlki eder? İlimizi tanımak tanıtmak için ne kadar önemlidir. Bunu sağlayan komutanarımıza teşekkür ediyor ilimizde eğitimlerini alacak jandarma erlerimizi bağrımıza basıyor onları en iyi şekilde ağırlamaya çalışacağımızı bilmelerini istiyoruz. Hepsine başarılar dileriz.  

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.