BEKİR AKDENİZ

BEKİR AKDENİZ

Asrısaadette bir vali

Asrısaadette bir vali

Mühim İslam müelliflerinden Mes'ûdi'nin Mürûcu'z -Zeheb (v.956) adlı eserinde naklettiğine göre günümüzde Suriye'nin batı tarafında bulunan Hımıs şehri sakinleri İslam Halife'si Hz. Ömer (r.a) huzuruna gelerek kendilerine vali olarak tayin etmiş olduğu Said b. Amir'den Şikayetçi olmuşlardı. Ahalinin şikayetlerinde bakılırsa bir şehri idare etmekte olan Sait gün doğuda güneş iyice yükselince kadar ortalıkta görünmüyor, geceleri ise huzuruna kimseyi kabul etmiyordu. Kendisi ile yalnızca Öğlen üstünden gün akşama erene dek muhatap olabiliyorlardı. Halife adına Müslümanları idare eden bir valinin her an vazifeye hazır ve nazır olması gerekmiyor muydu? Şikayetler yalnızca bu kadarla da sınırlı değildi. Vali her ayın belirli bir gününde ise hiç dışarı çıkmıyor ahali derdini anlatmak için onu aradığında bulamıyordu.

Bizzat kendisi tarafından vazifeye tayin edilmiş olan vali ile alakalı şikayetlerHz. Ömer (r.a) Üzülmüş tayin kararında isabet etmediği zannı ile kederlenmişti. “Yâ Rabbi, Vali olarak tayin etmiş olduğun bu zat ile alakalı tasarrufunu boşa çıkarma." Şeklinde dua ettikten sonra Said b. Amir'i (r.a.) huzuruna Çağırdı onu şikayetçilerle yüzleştirerek izahat vermesini istedi. Bunun üzerine müminlerin emirinin mübarek valisi kendisi hakkındaki şikayetler ile alakalı teker teker izahat da bulundu. İzah sadedinde anlattıklarına göre ailesinin hizmetini görecek bir kölesi olmadığı için her sabah evde hamuru kendisi yoruyor ardından tabi olarak bir süre hamurun ekşimesini bekliyor, ekmek pişirdikten sonra da abdest alıp ahalinin huzuruna çıkıyordu. Geceleri kimseyi kabul etmemesinin nedeni ise ibadet ve evrâd-ü ezkâr İle meşgul olmasıydı. Rabbine verdiği söz doğrultusunda gündüzleri ailesi ve ahali ile meşgul oluyor geceleri ise dünyadan el çekerek bütünüyle yaratıcısına yöneliyordu. Ayda bir gün kimseye görünmemesinin nedeni ise elbiselerini yıkamasıydı. Yalnızca bir elbisesi olduğu için onu yıkadığı on tek günde dışarı çıkamıyor mecburen giymek için onun kurumasını bekliyordu.

İzâhatından ziyadesiyle memnun olduğu Said'i. Vazifesinin başında uğurladıkdan sonra onu vali tayin etme hususunda kendisini hata ettirmediği için âlemlerin Rabbine hamd eden Rasulullah'ın muazzez halifesi kendisini en iyi şekilde temsil etmekte olan vadesine bin dinar tutarında bir para göndererek dilediğince tasarruf etmesini istedi. Fakat her hususta Hazreti Ömer Efendimizi taklit etmekte olan Said (r.a) bu hususta da aynı şeyi yapacak ve kendisine gönderilmiş olan bu parayı şahsi ihtiyaçları için kullanmaktan imtina edecekti. Rivayete bakılırsa , Bir Hazreti Ömer edasıyla hareket eden Sait b. Amir (r.a) Önce kendilerine gönderilen para için çok sevinen hanımına ona kendilerinden daha fazla ihtiyacı olanlar bulunduğu hususunda ikna etmiş daha sonra küçük keseler halinde bölüp güvendiği bir adamına teslim ettiği bu paranın isim isim tayin ettiği fakir Müslümanlara dağıtılmasını sağlamıştı. Buna rağmen geride az bir miktar para daha kalmıştı. Said (r.a) kalan o parayı da hanımına verip sadaka olarak dağıtmasını söyledikten sonra işinin başına geri döndü.

Hz. Ömer (r.a) gibi adalet ve ihlas timsali halifelerin olduğu Asr-ı Saadet'te Bu tür Salih valilerle hanımı gibi Salih'a hanımlara tesadüf etmek vaka-i adiyedendi.

Rabbim bizleri de Sâlih ve Sâliha kimselerden eylesin. Selam ve dua ile...

Bu yazı toplam 925 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
BEKİR AKDENİZ Arşivi