14.8.2017 Pazartesi günü ulusal basınımızın birçoğunda Almanyalı bir kız çocuğunun babasıyla Türkiye’ye gelmesine Almanya mahkemesi izin vermemiş. Bu çocuk annesiyle babası ayrı oldukları halde her ikisiyle de her zaman rahatlıkla görüşüyormuş. Babası Türkiye’ye gezmeye gelmek isteyince kızını da getirmek istemiş. Annesinden müsaade istemiş annesi babasıyla kızının Türkiye’ye gelmesine izin vermemiş. Bunun üzerine babası mahkemeye müracaat etmiş. Mahkeme dış işleri bakanlığından görüş istemiş. Dışişleri bakanlığı çocuğun babasıyla gitmesini sakıncalı görmüş. Bunun üzerine mahkeme babaya izin vermemiş. Adalet var ya babada ona uymuş kızını Türkiye’ye getirememiş.

                 Almanya hükümeti Almanya mahkemeleri Türkiye’yle bu kadar zıtlaşma Türkiye ile Almanya dünya savaşlarında bile müttefikti beraber savaştılar beraber kazandılar ve ya kaybettiler. Son zamanlarda Almanya’nın iş gücüne ihtiyacı olunca yine Türkiye’nin insanları koştu. Zor günlerinde insan gücüyle yardımlarda bulundu. Şimdi ise üç milyondan fazla Türk Almanya’da yaşıyor bunların büyük çoğunluğu Alman vatandaşı, bu şartlar altında siz Türk milletini ve devletini niçin karşısına alıp teröristlerle bir olarak kadim dostunuz Türkiye devletiyle uğraşıyor. İşleri daima zora sokuyorsunuz. O teröristlerden size fayda gelmez. Onlardan zarar görürseniz yine yardımınıza Türk milleti koşar. Bir kız çocuğunu siz babasından daha iyimi korursunuz da Dışişleri Bakanlığınız çocuğun Türkiye’ye gelmesini sakıncalı görüyor.

                Almanya ile Türkiye arasındaki dostluklar ve her yönlü iyi ilişkiler hiçbir devlette yoktur. Bu ilişkileri basit oyunlarla bozmayalım. Hem Almanya kanadı hem de Türk tarafı meselelere daima ılımlı yaklaşsınlar birbirini incitici davranışlarda bulunmasınlar. Eğer Almanya’nın yaklaşan seçimleri böyle davranmalarına sebepse oda yanlış. Şu hiçbir zaman unutulmasın bundan öncelerinde olduğu gibi bundan sonra da Almanya’nın Türkiye’ye, Türkiye’nin de Almanya’ya ihtiyacı vardır. Aynı zamanda Avrupa birliği ile de bu durum aynıdır. Öyleyse çatışmanın anlamı ne. Bundan kim fayda görür her zaman iki tarafta zarar görür. Devlet adamları bunu göremeyecek kadar hırslarına yenilmesinler. Bu iki milletin dünya barışı içinde birbirine ihtiyacı vardır.

                Devletlerarasında devamlı küslükler, kırgınlıklar olmaz devletlerin menfaatleri söz konusu olunca küslükler, kırgınlıklar yok olmalıdır. Bunda her iki devletinde milletinin menfaati vardır. Devletler milletlerine zarar verecek kararları almamalıdır. Ne zamanki devletin bütünlüğüne zarar verecek durum olmasın. Bu zamanda dostluklar varken düşmanlıklara ne gerek var. Bunun iyi analiz edilmesi gerekmektedir.