Allah de ötesini bırak (Öğrenci Gözüyle - Gökçen Fikriye Ateş)
Yaşadığımız yüzyılda depresyona girme, cinnet getirme gibi ruhsal rahatsızlıklar gün geçtikçe artmakta. İnsanoğlu kendi benliğinin derinliklerinde...
Yaşadığımız yüzyılda depresyona girme, cinnet getirme gibi ruhsal rahatsızlıklar gün geçtikçe artmakta. İnsanoğlu kendi benliğinin derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen çareyi bilmeden, hissetmeden yaşamakta. İnsan bazen öğrenim gördüğü hayat okulunun derslerini geçemez ya da okulun diğer öğrencileriyle anlaşamayıp sorun yaşar. Sonra da sabır ve mücadele ikilisinin kapısını çalmaya tenezzül bile etmeden kendini “ebediyen çaresizim” kuyusuna atar. Bir daha da çıkmak için çaba harcamaz.
İşte, insanı bu kuyudan çıkartacak olan ipi Uğur Koşar uzatıyor bize. Fakat Uğur Koşar sadece ipi uzatmakla kalmıyor; kuyu sakinine bu ipi nasıl kullanacağını, nasıl bir yol izleyeceğini, ayrıca kuyunun dışına çıktıktan sonra nasıl bir hayat yaşaması gerektiğini de anlatıyor. Çünkü insan, kuyuya düştükten sonra oraya öyle alışmış, gözlerini oranın karanlığına öyle alıştırmıştır ki körleşmiş ve yardımlara kapalı hâle gelmiştir. Bu yüzden uzatılan ipi hemen göremez, bir süre sonra görmeye başlar; fakat bu kez de ipi nasıl kullanacağını bilemez.
Eğer siz de “ebediyen çaresizim” kuyusunun bir sakini iseniz size reçetenizi söylüyorum: “Allah De Ötesini Bırak”. Uğur Koşar bu kitabında, “Mutsuz insan yoktur, mutlu olacağına inanmayan insanlar vardır ve insanları yorgun kılan yaşam değil taşıdıkları maskelerdir.” diyerek insanı önce kendi derinliklerinde olan “ben”i keşfetmeye ve üzerinde taşıyıp altında ezildiği maskelerden kurtulmaya davet eder. İnsanoğlu günlük yaşamında çok fazla maske taşımaktadır. İşinde, evinde, arkadaş çevresinde… Bu maskeleri takıp çıkarırken de yorulmaktadır. Bu yorgunluk ve bitkinlik de bir müddet sonra insanın hayattan soğumasına ve hayatının renksizleşmesine yol açar.
Uğur Koşar, “Yaşam geçmiş ile gelecek arasında açmış bir çiçektir, onu sadece şimdiki anın içinde koklayabilirsin.” diyerek insanın ne geçmişe bağlı kalıp “ah”lar içinde dövünüp yaşamasının ne de geleceği bugünden düşünüp kaygıya ve umutsuzluğa kapılmasının ona bir fayda getireceğini belirtir. Bu yüzden insanın geçmişi de geleceği de bırakıp “ân”ı yaşaması gerektiğini ifade eder. Bir an önce insanın harekete geçip kendi içine, derinliklerine doğru bir seyahate çıkmasını önerir. Böylece insanın içindeki mucizeleri keşfederek Allah’ı bulacağını vurgular.
Uğur Koşar “Allah De Ötesini Bırak” kitabında, insanın dünya meşgalesine dalıp kendisine yabancı bir şekilde yaşarken unuttuğu Yaradan’ını, Allah’ı, ona hatırlatır. Hatta sadece hatırlatmakla kalmaz, O’nu tüm hücrelerinde nasıl hissedeceğini de aşama aşama anlatır.
Siz de bu misafiri olduğunuz dünyanın meşgalesinde kendinizi kaybetmiş ve bulamıyorsanız size “Allah De Ötesini Bırak” diyor ve bu kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.