Ahmet Hakan ne yapmak istiyorsun?
Ulusal basınımızın köklü gazetesi Hürriyet’in köşe yazarı Ahmet Hakan’ın mümkün olduğunca köşe yazılarını okumaya çalışırım. Her okuduğum...
Ulusal basınımızın köklü gazetesi Hürriyet’in köşe yazarı Ahmet Hakan’ın mümkün olduğunca köşe yazılarını okumaya çalışırım. Her okuduğum yazısında çıkardığım ana fikir beni üzer. Çünkü bilhassa iktidardaki partinin organlarının birbiriyle kavga etmesini bekler onun olmasını ister. Son zamanlarda Sayın Cumhurbaşkanı ile Başbakanın iyi geçinmesinden rahatsız ki 19 Eylül2014 günkü köşesinde “Bu böyle gider mi” diye kaleme aldığı konuları teker teker incelediğimizde Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu’nun inisiyatif kullanmıyor, kullanamayacak. Yeni bir icraatta Cumhurbaşkanının talimatlarını uygulayacak gibi yorumlayarak devletin tepesinin uyum içinde yardımlaşarak çalışmasından mutsuz olduğunu vurgulamaya çalışıyor veya biz öyle anlıyoruz. Aynı günkü yazısının devamında Ahmet Davutoğlu’na “tane tane anlatıyorum” diyerek başladığı yazısında da okullarımızda verilen din kültürü dersini eleştirerek başbakanın “bir ateistin dahi din kültürü bilgisi olmalı” sözüne değinerek yaptığı eleştirilerde %’de doksan dokuzu Müslüman olan Türkiye Cumhuriyeti'nde din kültürü dersi değil, İslami din bilgisi veriliyor diye sızlanıyor. Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülkede din kültürü dersi içinde İslam din eğitimine ağırlık verilmesinde ne sakıncası var bunu anlamak mümkün değil. Bu kadar İslam düşmanlığına anlam veremiyorum. Yurdumuzda yaşayan azınlıkların hiçbirisine İslam’ı öğretmeye kalkışılmaz. Zaten buna gerekte yok. Çünkü herkes kendi inancını istediği gibi yaşar. Hiç kimseye sen niçin kiliseye gidiyorsun, sen niçin camiye gitmiyorsun denmez. Bunu hiçbir yönetim yapmadı bundan sonra da yapmaz. Hiçbir yönetim Allah’la kul arasına giremez zaten girmiyor da. Eğer sizin bahsettiğiniz kesim İslamiyet’i istemiyorsa istemesin, İslamiyet’i yaşamak istemiyorsa yaşamasın, kendine uygun gördüğü yerlerle inancını yaşasın. Bunu yani bu derin konuların uygulanmasını bir zulüm olarak görüyorsanız ona da bir diyeceğim yok. Ben bunu öğrenmek istemiyorum der o derse girmez hiçbir öğretmen. Hiçbir okul idaresi onu zorla o derse sokmaz buna gerekte duymaz. Sayın Başbakan bunu yapana yani din kültürü dersinde İslami bilgi verilmesini kaldırırsa insanlığını da, demokrasiyi de hatta Müslümanlığının da gereğini yerine getirmiş olacakmış. Çünkü Ahmet Hakan efendi öyle istiyormuş. Bu milletin din birliğiyle, dil birliğiyle, devlet anlayışı ve millet sevgisiyle bu kadar oynamayın. Sen ve senin gibi düşünceler nasıl yaşarsanız yaşayın ama milletin yaşam tarzıyla, inancıyla, diliyle uğraşmayınız. Ne çekmiş isek bu ayrışmaları körükleyenlerin düşüncelerinden çekiyoruz. Dilim, dinim, bayrağım, milletim diyerek buralara geldik. Savaşan Mehmetçiklerimizin içinde sizin söylemeye çalıştığınız inançlara sahip Mehmetçiklerimiz de vardı. Onlar hiçbir ayrım düşünmeden T.C. vatandaşı olarak savaştı. Bundan sonra da yine omuz omuza bayrağı için dini, dili, milleti için el ele verir. Yalnız ki sizler bunlar arasına nifak sokmayın. Din birliğini, dil birliğini, bayrak ve millet sevgisini kaybedenlerin başına neler geldiğini görüyoruz. Onun için devletimizi devlet yapan unsurlarla uğraşmayınız. Sayın Hakan Ulu Önder Atatürk’ümüzün din hakkında ki hassasiyetini biliyor musun? Cebinde taşıdığı (mushaf) halen Anıtkabir’deki müzesinde korunduğunu duydun mu? Atamızın bir konuşmasında (milletin temeli dindir) dediğini hatırlayabiliyor musun?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.