ADLİ YIL AÇILIŞ TÖRENLERİ YARGIYA TUTULAN AYNADIR
Ülkemizde BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR kutlamaları yapılır. 2569 sayılı Tebliğler dergisinde kutlanması gereken 116 tane gün ve hafta vardır. Bu...
Ülkemizde BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR kutlamaları yapılır. 2569 sayılı Tebliğler dergisinde kutlanması gereken 116 tane gün ve hafta vardır. Bu kutlamaların toplum için sayısız yararları vardır. Amaç toplumun aydınlanması, bilgilendirilmesi, bilinen bilinmeyen problemlere dikkat çekilmesi için, bu BELİRLİ GÜN VE HAFTALARIN kutlanması her yıl yapılmaktadır.
Ülkemiz öyle akıl almaz olaylar yaşıyor ki, doğrusu yaşananlar akıllara durgunluk veriyor. Özellikle ADLİ YIL AÇILIŞ TÖRENLERİ yapılıyor. Yargıtay Başkanlığı açılış programını düzenliyor. Devletin tüm üst düzey yönetim kadrolarını programa konuk ediyor. Yargının sorunlarını dile getiriyor. Adalet adına güzel işler yapılıyordu. Yetkililer tarafından çözüm önerileri dile getiriliyordu. Ne olduysa 2013 yılı adli yıl açılış programında oldu. BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI tarafından yapılan konuşmayla konu sulandırıldı. Çığırından çıkarıldı. Sorunların çokluğundan mıdır, Başkanın kendisini öne çıkarmak istediğinden midir, haddini aşmanın yersiz olduğunu bilmediğinden midir, her neyse ortaya çirkin bir tablo çıktı. Hiçbir kimsenin ya da kuruluşun, Türkiye Cumhuriyeti Devletini hiç yok muş gibi davranmaya hakkı yoktur. Cumhurbaşkanını, Başbakanı, Bakanı, Yargıtay’ın Başkanını yok muş gibi, ya da önemi yokmuş gibi konuşma yapmaya hakkı yoktur. Hele bu kişi, On binlerce avukatın temsilcisi ise. Evet. HÜKÜMETİN de, gerekçesi her ne olursa olsa olsun, bundan böyle ADLİ YIL AÇILIŞ GÜNÜ KUTLAMALARINI kaldırıyorum, kaldıracağım demeye de hakkı yoktur. Adli Yıl Törenlerinde, demokrasinin yargı ayağı sağlıklı işletilmiyor. Yetkililer çözüm çabalarında bulunmuyor diye YARGITAY BAŞKANLARI haykırıyordu. İyi oluyordu. Sorunların çözümünden sorumlu olanlar, beklentilere ve yapılması gerekenlere kulaklarını tıkasalar, gözlerini kapatsalar da, en azından sorunlar ve çözüm önerileri, kamuoyu önünde dile getiriliyordu. Demokrasimiz adına alkışlanacak bir durumdur. Şimdi ortaya bir inatlaşma tablosu gibi bir durum çıktı. Bir tarafta HÜKÜMET var. Bir tarafta BARO var. İyi de bu ülke HÜKÜMET VE BARO’DAN ibaret değil ki! Sorun ikisinin atışmasının, karşılıklı itişmesinin sorunu değil ki! Sorun HALKIN sorunudur. Yargının tam bağımsız işlemesi ve işletilmesi sorudur. Buna her zamandan daha çok ihtiyacımız var. Yüksek Hâkimler ve Savcılar Kurulumuz var. Sendendir, bendendir deniyor. Ele geçirmişler. Ele geçirdik deniyor. Bir ANAYASA MAHKEMEMİZ var. Sendendir. Bendendir deniyor. Doğrusu bu nasıl bir yargı mensuplarıdır? Üzerinde sendendir bendendir tartışması yapılıyor. Bu söylemler bir ortaçağ anlayışı değil midir? Herkes yargının üzerinde oyun oynamaktan vazgeçsin. Yargımız tam bağımsız olsun. Yargı temsilcileri de yasaların ve vicdanını sesini duyan insanlar olsun. Yargıçlığın onurunu korusun. ADLİ YIL AÇILIŞLARI kutlamaları da devam etsin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.