2014 Nobel Barış Ödülü

 

    “Bir musibet bin nasihatten evladır!” atasözü uygun mudur bilemiyorum. Şiddet yanlılarına, savaş çığırtkanlıkları yapanlara bir ders olur mu onu da bilemiyorum. Umarım 2014 Nobel ödülü sonucundan sonra, gözler görür, kulaklar duyar. Bütün dünyanın merakla beklediği 2014 Nobel Barış Ödülü'nün sahipleri belli oldu. 2014 Nobel Barış Ödülü Pakistanlı ve Hintli Çocuk Hakları Savunucularının oldu! Bir Hindu, bir Müslüman!   Ödül Komitesi Başkanı Thorbjoern Jagland, Pakistanlı aktivist Malala Yusufzay ve Hindistanlı çocuk hakları eylemcisi Kailash Satyarthi'nin bu yılki kazananlar olduğunu açıkladı. Pakistanlı bir Müslüman'la Hindistanlı bir Hindu'nun ödüle birlikte layık görülmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Jagland, her iki ülke halklarının da eğitim ve aşırı düşüncelere karşı direnme konusunda ortak mücadele verdiklerini kaydetti. Dil farkı, din farkı olmasına rağmen aynı duygularla, yüreklerin aynı konuda çarpmasına güzel bir örnek. 17 yaşındaki cesur kız çocuğu Malala Yusufzay ‘Silahımız Kalemimiz’ diyordu. “Kendime şöyle dedim: Malala, korkma, cesur ol. Sadece eğitim almaya çalışıyorsun, suç işlemiyorsun... Okulda yerde otursam da umurumda değil. Tek istediğim eğitim. Ve kimseden korkmuyorum... Benim amacım Nobel Barış Ödülü almak değil. Amacım, her çocuğun eğitim aldığını görmek.” Pakistan’ın kuzeybatısındaki Mingora kentinde doğan ve ülkede kız çocuklarının eğitim hakkı için verdiği mücadele nedeniyle Taliban örgütünün hedefi olmuş ve 9 Ekim 2012’de bir Taliban militanı tarafından vurulmuştu. Bunu rağmen, BBC’ye yazdığı ve Taliban militanlarının yönetimi altındaki yaşamı anlattığı günlükleriyle gündeme gelen Malala Yusufzay, 12 Temmuz 2013’te 16. doğum gününde BM Genel Kurulu’na seslenerek “Taliban attığı kurşunların sesimizi keseceğini düşündü ama yanıldı. Kitaplarımız ve kalemlerimiz bizim en güçlü silahımız. Ve ben üzerine mermi boşaltan Taliban’a bile kin duymuyorum. Bütün teröristlerin kızları ve oğulları için de eğitim istiyorum demiş cesur yürekli kız çocuğu. Diğer bir kişi ise 60 yaşındaki Hintli çocuk hakları savunucusu Kailash Satryarthi. “Altı, yedi yaşlarındaki çocuklar mola vermeden günde 14 saat çalışmaya zorlanıyorlar. Ebeveynlerini istedikleri için ağladıklarında dayak yiyor, ters şekilde asılıyor, üzerlerinde sigara söndürülüyor. Bundan daha kötü bir insan hakları ihlali olabileceğine inanmıyorum.” 1990’lı yıllardan bu yana ülkede çalıştırılan çocuklar için mücadele ediyor. Kurduğu örgüt, köle olarak kullanılan 80 binden fazla çocuğun serbest bırakılmasını, tedavi görmesini ve eğitim almasını sağlamış. Dünyanın dört bir yanından sivil toplum örgütleri, öğretmenler ve sendikaların katılımıyla kurulan Uluslar arası Çocuk İşçiliği ve Eğitim Merkezi’nde rol üstlenmiş, aynı zamanda Güney Asya ülkelerinde köle olarak çalıştırılan çocukların ürettiği ürünler konusunda tüketici farkındalığı uyandırmak için kampanyalar düzenlemiş. Çalışmalarıyla dünya çapında ün kazanan Satyarthi pek çok ödülün sahibi olmasına rağmen, Malala kadar tanınmıyordu. 17 yaşında Nobel Barış Ödülü'ne layık görülerek 113 yıllık ödül tarihinde bir rekora imza atan Malala Yusufzay Nobel’i alan en genç isim unvanını da almış oldu. Hindistan'da 1980'lerin ortalarından itibaren çocuk işçilerin çalıştırılmasına karşı düzenlediği kampanyalarla bilinen Kailash Satyarthi, ödülü kazandığının açıklanmasına kadar dünyanın tanıdığı bir isim değildi. Nobel Komitesi'nin anonsundan önce Google'ın İngilizce versiyonunda adının geçtiği sadece altı sayfa bulunan Saryarthi'nin Twitter'daki takipçi sayısı da 200'ün altındaydı. Ödülü kazandığının duyurulmasıyla bir anda dünya gündemine oturan 60 yaşındaki Hintli aktivist, Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de yaptığı açıklamada, "Çocuk hakları konusunda verdiğimiz kavga sonunda fark edildi" dedi. Nobel Komitesi, Kailash Satyarthi'nin, çocukların haklarına kavuşması için çok sayıda barışçıl ve etkili protestolar yaptığını kaydederek, "Çocuklar işe değil, okula gitmeli” mesajını verdi. Yazımın sonunu yine iki ödül sahibinin sözleriyle bitirmek isterim, Malala Yusufzay; “Kitaplarımız ve kalemlerimiz bizim en güçlü silahımız.”, Kailash Satyarthi; "Çocuklar işe değil, okula gitmeli.”