YURDUNU SEVMEK NASIL OLUR

Bugünlerde yurdumuz üzerinde oynanan oyunları bilmeyen kalmamıştır. Çünkü her hadise 77 milyon milletin gözü önünde cereyan etmektedir. Yurdumuz milletimizin milli birliği beraberliği için yapılan bütün çalışmalara yabancı bazı basın kuruluşlarıyla ve içeride onlara malzeme temin edenler sayesinde bütün kötülükler uygulanıyor. Tabii ki dış basın yapacak. Onlar Türk milletinin huzurunu birlik ve beraberliğini kalkınmasını bütün etnik grupların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bir çatı altında yaşamalarını hazmedemezler. Bu gayet doğaldır. Önce de böyle olmuştur, şimdi de oluyor. Bundan sonra da olacak. Ama ya içimizde bu birliktelikten memnun olmayanlara ne demeli? Kendi içindeki hzuuru bozanlar yüzünden komşu devletlerin halklarının ne duruma düştükletirini ne mal güvencesi ne hürriyet ne de namuslarının kaldığını binlerce kişinin yine kendi ya komşuları ya da yönetenler tarafından öldürüldüğünü görmüyorar mı? Bunlardan hiç mi ibret almıyoruz. Bunları göre göre halen yurdumuzun kıymetini bilmiyoruz. Bu yüce milleti komşularımıza döndürmek isteyenlere ne demeli? Bunun ne siyasi parti ne de etnik gruplarla yani bozuculukla bağdaşması mümkün değildir. Hiçbir siyasi parti kendi milletine zarar vermek için kurulmaz, kurulmamalıdır. Bütün dünya ve bozucu gruplar iyi bilmeli ki bu millet birlik ve beraberliğini kanı pahasına kazanmıştır. Hiçbir zaman bu birlikteliğini bozdurmaz. Bundan menfaat bekleyenler varsa çok pişman olurlar ve canlarıyla öderler. Yurdumuzda yakın zamanda oluşturulmuş bulunan akil insanlar grubunun çalışmalarına yardımcı olalım. O insanlar a b c d  partili olabilirler ama oradaki görevleri partileri ile ilgili değildir. Onlar bu milletin birlik beraberliği için tabanın sesini dinleyerek bu milletin ne istediğini tespit ederek ortalıktaki anlaşmazlığa çözüm arayan gruplardır. O insanlar para için makam için orada değiller. Bu milletin geleceği için oradalar. Her biri kendi çapında kendini kanıtlamış insanlardır. Onlara bu çabalarında siyasi partilerimiz dahil bütün sivil toplum kuruluşlarımızı yardımcı olmaları lazımdır. Bu fırsatı iyi değerlendirmeli en kısa zamanda çözüm sürecine katkıda bulunmalıdır. Geçen her gün milletimizin zararına gelişir. O akil insanlarımızdan Kadir İnanır’ın dediği bir kaç cümlesinin altını çizmek lazım. Birincisi (6-7 Ekim) hadiselerini HDPlilerin yaptığına inanmıyorum.) demesi. Tabii ki o düşüncede olmalı. Çünkü ben siyasi partiyim diyen bir partinin sözcüleri tabanını bu pisliğin içine sürüklememelidir. İkincisi yukarıda da ifade ettim bu insanlar şu partili şu oluşumun içinde değillerdir dedim. Sayın Kadir İnanır da bunu ifade ederek kendisinin( hiçbir siyasi oluşum beni kullanamaz) diyerek bunu kanıtlamıştır. Bu insanların tek amacı yüce türk milletinin birlik ve beraberliğidir. Bu milletin sıkıntılarını konuşarak, dertlerini paylaşarak çözüme kavuşturmaktır. Bu hususta siyasi iktidarın da çözüm sürecindeki düşüncelerini öğrenerek en iyisini bulmaya çalışmalarıdır. Bütün bu çalışmaların ışığında kimse kimseyi suçlamadan milletin birlik beraberliği için el ele vererek hükümete yardımcı olmalı, hükümetin atacağı adımlarda doğru yolda rehberlik edilmeli, akil insanların tabandan gelen fikirleri iyi değerlendirilmelidir. Silahsız ve sivil askerlerin arkadan başlarına silah sıkarak şehit edilmelerine fırsat verilmemelidir. Bu fırsatlar kaçırılırsa kaçıranlar da bunu umursamayanlar da pişman olurlar. Atılan her mermi kaybedilecek her bir candan bozucular ve umursamayanlar sorumludur. Bu millet bunları hiçbir zaman affetmez.