Yıl 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı başlatıldı. Adı üzerine barış harekâtıydı ve öylede oldu. Kıbrıs Türkleri Kıbrıslı Rumlar tarafından dışlanıyor onların kurdukları cani güçleriyle öldürülüyor banyolarda boğuluyor çocuk kadın demeden katlediliyorlardı. Bu çığlığa duyarsız kalamayan anavatan yavru vatana yardıma gitmiş 1974’den beride Kuzey Kıbrıs’taki Türkler insan gibi yaşamaya kendi kendini yönetmeye başlamışlardır. Güney Kıbrıs Rum kesimi uzlaşmaya yanaşmadığı için Türk askeri kendi soydaşlarını korumak için göreve devam etmektedir. Ne zaman Rum kesimi Türklerinde haklarını korur devlet yönetimini adaletli hale getirmek için anlaşırsa garantörlük görevini yerine getiren Türk askeri oradan ayrılır. Türk askeri işgalci değildir. Soydaşlarını korumak için oradadır.

Mehmet’im şimdide Suriye topraklarındasın. Oradaki görevinde barışı sağlamaktır. Hiçbir zaman Suriye topraklarında gözümüz yoktur. Yurdumuzun güvenliği yerinden yurdundan edilmiş Suriye halkının tekrar yurduna dönmesi bütün dünyanın şimdi ise Türkiye’miz için ırak ve Suriye için bela olan adları ne olursa olsun bütün terör örgütlerinin temizlenmesi gerekliliği için Suriye topraklarındasın. Bütün dualarımız sizlerin hiç birine zarar gelmemesi içindir. Bu savaştır bu savaşın baş sorumlusu devletini idare edemeyen kendi menfaati için milletini perişan eden yersiz yurtsuz hale getiren Suriye devlet başkanıdır. Ondan sonrada Suriye topraklarına güya Suriye halkını koruyacakmış gibi üşüşen sömürücü devletlerdir. Onlar ne yaptılar ve ne yapıyorlar kendilerine zemin hazırlamak için hiçbir devletin dostu olamayacak olan terör örgütleriyle ilgi kurarak onları silahlandırarak, onları eğiterek başta Türkiye topraklarına zarar vermeye başladılar onlar hani dostumuzdu. Hani müttefikimizdi.

Bunların bütün amacı çevresinde söz sahibi olan mazlum devletlerin hamisi bütün yoksulların dostu olan dünya beşten büyüktür diyen Türkiye Cumhuriyetini sıkıştırmak yurt içinde ve yurt dışından Türkiye’yi taciz etmek kendileri dost göründüğü için yapamadıkları pislikleri terör örgütleriyle yapmaya çalışmaktı. Böylelikle Türkiye Cumhuriyetini zor durumda bırakmaya çalışıyorlardı. Türkiye cumhuriyeti bunları bu pislikleri sinesine çekecek durumları çoktan geçti. Benim silahımı kullanamazsın diyen sözüm ona dostların içinin dışının ne olduğunu biliyor. Kendi göbeğini kendi kesiyor o güce sahiptir. Bunu dost düşman her kesimin bilmesi lazım.

Mehmet’im sen Türkiye Cumhuriyetinin Mehmet’isin. Mehmetçiğisin. Türkiye cumhuriyetinin sınırlarının bekçisisin. Sen o sınırların milletiyin namusu olduğunu bilensin.  Suriye topraklarında teröristleri barındıran, besleyen ondan sonrada Türk topraklarına taciz atışları yapan, bir düğün günü düğünü kana bulayıp 52 canı alanların kökünü kazımak için ordasın. Fırat kalkanın 72 şehidi adına 72 F16’larla başlarını ezen sensin. Sen Suriye toprağını işgal için gitmedin. Kimsenin toprağında gözün yok ama Türk toprağında gözü olanında gözünü oymak için oradasın. Sen oradasın anayurdunda seksen milyon milletin hep seninle başkomutanın bütün komutanların seninle camilerimiz senin için yapılan dualarla inliyor. O bayrak senin elinde oldukça Allah’ımız sizlerle siz orada hem yurdumuzun sınırlarını emniyete alacaksınız hem de yurdumuzda ki Suriyeliler dâhil o yurtsuz kalanların yurtlarına kavuşabilmeleri için oradasınız. Onların duaları da sizinle beraber.

Mehmet’im inşallah o topraklara girdiğiniz yerden girdiğiniz sayınızla sağ salim dönersiniz. İşte o zaman sizin yaptığınız bu kutsal görevden dolayı bütün milletimiz sizinle gurur duyar sizleri bağrına basar. O günleri dört gözle en kısa zamanda bekliyoruz. Yolunuz açık göreviniz mübarek olsun.